DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, 23 Ocak’ta İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir’in gözaltına alınmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Epözdemir’in İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınarak gece vakti avukatlık ofisi ve evinde hukuka aykırı bir aramaya girişilmesi ve savunma materyallerine el konulması, yalnızca meslek onuruna değil doğrudan İstanbul Barosuna, savunmaya ve hukuk devleti ilkesine yapılmış bir saldırıdır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

Can Atalay'dan Uğur Mumcu için mesaj: Moral, direnç, kararlılık sembolü Can Atalay'dan Uğur Mumcu için mesaj: Moral, direnç, kararlılık sembolü

"Tüm dünyada 24 Ocak, Tehlikedeki Avukatlar Günü vesilesiyle avukatların bağımsızlığını, savunma hakkını ve hukukun üstünlüğünü koruma mücadelesi olarak anılırken, ne yazık ki Türkiye’de savunma büyük bir kuşatma ve saldırı altındadır. Savunma makamı, yargının bağımsızlığını zedeleyen siyasi müdahalelerin uzun süredir hedefindedir. Hukuk devletinin teminatı olan ve bağımsız savunmayı temsil eden barolara yönelik bu saldırılar son dönemlerde artmıştır. İstanbul Barosu, demokrasiye olan bağlılığı ve hukuksuzluğa karşı verdiği mücadele nedeniyle defalarca hedef alınmış, baro çalışmaları ve yönetim kurulu iktidar tarafından çeşitli gerekçelerle kriminalize edilmeye çalışılmıştır.

Hukuk devleti ilkesine yapılmış bir saldırıdır

23 Ocak’ta İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir’in İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınarak gece vakti avukatlık ofisi ve evinde hukuka aykırı bir aramaya girişilmesi ve savunma materyallerine el konulması, yalnızca meslek onuruna değil doğrudan İstanbul Barosuna, savunmaya ve hukuk devleti ilkesine yapılmış bir saldırıdır.

Epözdemir’in gözaltına alınması ve CMK’nın 130’uncu ve Avukatlık Kanununun 58’inci maddelerine aykırı olarak ofisinde yapılan hukuka aykırı arama işlemi ve 24 saat avukat görüş yasağı bu saldırıların son halkasıdır. Epözdemir’in savunmaya dair materyallerine el konulması, yalnızca kişisel bir hak bir ihlali değildir, aynı zamanda savunma makamına yönelik bir gözdağıdır. Bu durum, avukatların meslek sırlarını ve müvekkillerinin haklarını koruma yükümlülüğünün ağır ve açık bir ihlalidir. Epözdemir’e yönelik bu siyasi operasyon mesleki itibara saldırıdır, savunmanların ve hukuki güvenlik ilkesinin hedef alınmasıdır.

Baroların görevlerini yapmaları sistematik olarak engelleniyor

Avukatlık mesleği, adaletin ve bireylerin haklarının korunmasının en önemli güvencesidir. Savunmaya dönük hukuksuz bu saldırılarla avukatların ve baroların görevlerini yerine getirmeleri sistematik olarak engellenmekte, yurttaşların hak arama özgürlükleri de hiçe sayılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve BM Avukatların Rolüne Dair Temel İlkeler’de açıkça işaret edildiği gibi, avukatların mesleki faaliyetlerini baskı ve tehditten uzak bir ortamda yürütmesinin teminat altına alınmadığı bir yerde demokratik toplum düzeninden söz edilemez.

Derhal serbest bırakılmalıdır

Siyasi iktidar, İstanbul Barosunun özgürlükler, demokrasi ve insan hakları mücadelesindeki tavizsiz duruşunu hedef alan bu hukuka aykırı uygulamalarıyla savunmayı susturmayı ve etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır. Anayasal tüm güvencelerin askıya alındığı bu hukuksuzluk ortamında tüm baroları, hukuk örgütlerini ve avukatları İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fırat Epözdemir şahsında girişilen savunmaya dönük saldırılara karşı ses çıkarmaya çağırıyoruz. Epözdemir derhal serbest bırakılmalı; savunma hakkına, hukukun üstünlüğüne ve evrensel insan haklarına aykırı bu müdahalelere son verilmelidir."

Kaynak: AA