Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, partililerle Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunduktan sonra basın mensuplarına açıklama yaptı.
İki yasa ve üç Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin iptali için AYM'ye başvurduklarını ifade eden Günaydın, "Burada gördüğünüz gibi CHP, neredeyse haftada ya da 10 günde bir TBMM'den anayasaya aykırı kanunlar geçirildikçe mahkemenin önüne geliyor ve Türkiye'nin anayasal düzenini, vatandaşın da hukuki güvenliğini korumak için gerekli hukuki çalışmaları yerine getiriyor." diye konuştu.
Söz konusu değişiklikler 27 ve 30 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
İptal ve yürürlüğü durdurma talebiyle başvuruda Dahiliye Memurları Kanunu’ndaki şu maddelerin iptali istenerek gerekçelerine yer verildi:
* Liyakat esasının aksine; mühendislik ve sayılı diğer bölümlerden mezun olan kimselerin kaymakam aday adayı olabilmesi; kaymakam adaylarının mesleğe alınması ile ilgili hükümlerinin İçişleri Bakanlığınca düzenlenmesi; en az üç yıl kaymakamlık yapmış olanların siyasi kadrolarda geçirdikleri hizmet sürelerinin Mülki İdare Amirliği Hizmetleri sınıfında geçmiş sayılması
* Polis Bakım ve Yardım Sandığı üyelik aidatı ve üyelik koşullarının kanuni ölçüt öngörülmeksizin cumhurbaşkanınca belirlenmesi
* Masumiyet karinesinin aksine; Sahil Güvenlik Komutanlığında görevli subay ve astsubayların ilişiklerinin kesilmesi için aranan mahkûmiyet hükmünün ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının kesinleşmesinin beklenilmemesi
* Ölçülülük ilkesinin aksine; Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı personelinin ayrılmaları durumunda ödeyeceği eğitim tazminatlarının iki ve dört kat olarak belirlenmesi
* Eğitim ve öğrenim hakkının aksine; Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki öğrencilerin hiçbir durumda yükseköğretim kurumu değişikliği veya yatay geçiş yapamaması
* Masumiyet karinesinin aksine; mahkûmiyet hükmü ve HAGB kararı kesinleşmeyen kişilerin özel güvenlik görevlisi ile çarşı ve mahalle bekçisi olamaması
* Dernek kurma hürriyetinin aksine; lokallerin açılmasına, işletilmesine, denetimine ve kapatılmasına ilişkin usul ve esasların İçişleri Bakanlığınca düzenlenmesi
* Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesel toprak bütünlüğünün korunması esasının aksine; yabancılara kısa dönem ikamet izni verilmesine esas olacak taşınmazın niteliğinin ve değerinin İçişleri Bakanlığınca belirlenmesi
* Liyakat esasının aksine; çarşı ve mahalle bekçisi adaylarına mülakat yapılması; giriş sınavına ilişkin usullerin İçişleri Bakanlığınca düzenlenmesi
* Kanuni ölçüt öngörülmeksizin çarşı ve mahalle bekçilerine tedbir alma görevi verilmesi
* Dinlenme hakkının aksine çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatlerinin İçişleri Bakanlığınca belirlenmesi.
Noterlik Kanunu’ndaysa şu maddelerin iptali istendi ve gerekçeleri şöyle yazıldı:
Hem stajyer avukat olan hem de kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelin avukat yanında staj yapabilmesi için ilgili idareye takdir yetkisi tanınması
Noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esasların kanuni ölçüt öngörülmeksizin Adalet Bakanlığı’nca düzenlenmesi
Araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yapılan sorgulamalara karşılık Türkiye Noterler Birliği’nce alınan katılım payından muaf olan kişi ve kurumların kanuni ölçüt öngörülmeksizin idarece belirlenmesi
Yargının siyasallaşmasına neden olacak şekilde bölge Adliye Mahkemelerine birden fazla başsavcı vekili atanması
Adil yargılanma hakkının aksine; ek savunma alınan bazı hallerde sanık yerine müdafie yapılan bildirimlerin yeterli kabul edilmesi
Eğitim ve öğrenim hakkının aksine; hükümlülerin ceza infaz kurumlarında eğitim almasının zorlaştırılması.
Bu teklifte tartışmalara neden olan etki ajanlığı düzenlemesi de vardı.
Düzenleme muhalefetin itirazıyla metinden çıkarılmış, kanunlaşması engellenmişti.
