Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.  CHP’ye İBB soruşturması üzerinden yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul'un nasıl talan edildiğini, rüşvet çarkının nasıl işletildiğini, bundan kimlerin nemalandığını CHP yönetimi bal gibi biliyor” dedi.

"Her kim sokaktan medet umuyorsa kendini inkar ediyor demektir"

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Ana muhalefetin çiğ ve çirkin söylemlerine kulak asmadık. Kalabalıklarını özellikle kabalıkla pekiştiren, haddi aşan küstahlıklarını çoğu zaman 'ya sabır' diyerek duymazdan geldik. Milletimizin kardeşliğine leke sürdürmemek için yaptık.

Ama biz büyüklük sergiledikçe onlar seviyeyi daha da düşürdüler. Biz sabrettikçe onlar iftiranın ve hakaretin dozunu biraz daha artırdılar. Biz sorumlu davrandıkça onlar daha kışkırtıcı bir söyleme sarıldılar.

Bizim edebimizi, bizim vakarımızı, bizim soğukkanlı tutumumuzu zayıflık işareti olarak algıladılar.

Siyasette düşman yoktur rakip vardır. Siyasette husumet değil rekabet vardır. Siyaset, medeniyetin simgesidir.

Siyaset olgunlaşmanın göstergesidir. Kavga, kargaşa, gerilim siyasetin değil barbarlığın sembolüdür.

Siyasette hakarete, vandallığa, şiddete, yakıp yıkmaya, özellikle de küfre yer yoktur ve olamaz.

Her kim siyasetin meşru kanalları ardına kadar açıkken sokaktan medet umuyor, sokağı adres gösteriyorsa kendini inkar ediyor demektir. CHP'nin içinde bulunduğu durum tam olarak da budur. CHP, demokratik zeminde siyaset yapan bir parti gibi değil marjinal bir örgüt gibi hareket etmektedir.

"Türkiye son 3 haftada CHP'nin faşizan yüzünü bir kez daha görmüştür"

Türkiye son 3 haftada CHP'nin faşizan yüzünü bir kez daha görmüştür. Protesto bahanesiyle başlayan sokak eylemleri, CHP Genel Başkanının şuursuz açıklamalarıyla milletimizin huzurunu ve Türk ekonomisini kazanımlarını hedef alan topyekün bir saldırıya evrilmiştir.

Kapsamı her gün genişleyen linç listelerinde hedef gösterilen yerli ve milli işletmeler ana muhalefetin kara gömleklilerine dönüşen marjinal sol örgütler tarafından taciz ve tehdit edilmiştir.

CHP Genel Başkanı sorumlu davranmak, sağduyulu davranmak yerine yüzlerce milyar lirayı aşan yolsuzluk soruşturmasını engelleme yoluna gitmiştir.

Yolsuzluğu ortaya çıkaran MASAK gibi devlet kurumlarına iftira atarak bu kurumlarda çalışan kamu görevlilerini itam ederek yargı mensuplarımıza parmak sallayarak İstanbul’a çöreklenen suç örgütlerinin hırsızlıklarının üzerini örtmeye çalışmıştır.

"İstanbul’un nasıl talan edildiğini CHP yönetimi bal gibi biliyor"

Yaşananlar milletin malına, mülküne, kaynaklarına çöken yan kesicilerin adalete hesap vermesinden ibarettir. Şurası apaçık ortadadır; aslında CHP yönetimi de bağırarak üstünü kapayamayacakları büyük bir yolsuzluk olduğunun farkındadır.

Şimdiye kadar kamuoyuna yansıyanların buz dağının sadece görünen kısmı olduğunu bakın onlar da çok iyi biliyor.

İstanbul’un nasıl talan edildiğini, bunlardan kimlerin nemalandığını CHP yönetimi bal gibi biliyor.

Suç örgütünün kimleri haraca, kimleri maaşa bağladığını CHP Genel Başkanı ve şürekası çok ama çok iyi biliyor.

Paniklemelerinin arkasında yatan esas sebep budur. Bu ucuz siyasettir şimdi bunu kullanıyorlar. Bunun adı milletin aklıyla alay etmektir.

"Adaletin tecellisine engel olamazsınız"

CHP Genel Başkanına buradan şunu söylemek istiyorum; Korkunun, paniğin, telaşın ecele faydası yoktur.

Görünen köy kılavuz istemez zaten buna ihtiyaç da duymaz, ortaya çıkanlar ortaya çıkacakların habercisidir.

Ne yaparsanız yapın adaletin tecellisine engel olamazsınız.

Büyükşehir’i ve bazı ilçe belediyeleriyle İstanbul’u sarmaşık misali saran bu şebekenin kollarının nerelere ulaştığı zamanla görülecektir.

Sırf yolsuzluklarını savunmak için kendi ülkesini batıya şikayet edenler, pisliklerinin üzerini örtmek için ülke ekonomisini batırmakla tehdit edenler tarih boyunca defalarca olduğu gibi hayal kırıklığına uğramıştır.

CHP'nin kurultay iptali ve kayyum iddialarına soruşturma CHP'nin kurultay iptali ve kayyum iddialarına soruşturma

Yolsuzluklarına batıdaki dostlarını da ortak etme çabaları bu sefer boşa düştü. Medet umdukları tüm odaklar onları yüzüstü bıraktı. Başı her sıkıştığında ‘Atatürk’ün partisiyiz’ diyen, sürekli Cumhuriyetle yaşıt olmakla övünen bir siyasi parti gidiyor, yıllardır rüşveti aklamak, yolsuzlukları meşrulaştırmak için bizzat kendisi itibarsız hale geliyor.

Seneler geçiyor, ama CHP Genel Başkanları ‘dayan yorgo ile yetiş yorgo’ ikileminden kendilerini bir türlü kurtaramıyor.

Milletine karşı kibirli bir şahıs CHP’nin başında olduğu sürece biz başarılarımıza yenisini eklemeye devam ederiz.

Son üç haftada şahit olduklarımız 1940’ların halk partisi neyse 2025’in CHP’nin de aynı olduğunu bize yeniden hatırlattı.

Aradan geçen 85 yıla rağmen CHP’nin faşist zihniyetinde tepeden bakan kibirli siyasetin de hiçbir değişikliğinin olmadığını maalesef gördük.

Buradan özellikle gençlerimize sesleniyorum; muhalefetin çirkefleşmesi sizleri asla yanıltmasın, muhalefetin kabalaşması sizleri asla yıldırmasın, muhalefetin saldırganlaşması sizleri asla öfkelendirmesin. Sorumsuzca, edepsizce tehdit ve tahrik edici bir dille ortalığı velveleye verenler hiç endişeniz olmasın, yine kaybedecek son 23 yılda defalarca tekerrür ettiği gibi bunlar avuçlarını yalayacaklardır."

Muhabir: Şevval Dalgıç