Çocuklar üşümesin diye dışarıda yağan karı leğenlere doldurup, evde kardan adam yapmışlardı.
Ertesi gün meydana gelen depremlerde Türkiye'de en az 53.537 kişi hayatını kaybetti.
Gültekin ailesinin Antakya'nın Odabaşı Mahallesi'nde yaşadığı sekiz katlı Nilüfer Apartmanı "iki metrelik bir enkaza" döndü.
O enkazdan Burçin-Oğuz Gültekin ve 10 yaşındaki oğulları Ege'nin cenazeleri çıkarıldı.
Fakat dört yaşındaki Emir'e dair bir iz bulunamadı.
Nurşen Kısa, BBC Türkçe'ye o günü anlatırken enkaza depremden bir buçuk saat sonra vardıklarını, 15 gün süren arama kurtarma çalışmaları sırasında hep orada olduklarını söylüyor:
"Enkaz kaldırılırken bile iş makinelerinin başında bekledik. Herhangi bir iz, parça, kıyafet bulabiliriz diye. Ama yok. Ne enkazda ne cesetlerin arasında."
Nurşen Kısa yeğeni için "Çok tatlıydı, civciv gibi bir çocuktu" diyor.
Arama kurtarma çalışmaları son bulunca karakola kayıp başvurusunda bulunduğunu fakat üç ay sonra, "Emir anne tarafında mı, baba tarafında mı kalıyor?" diye sormak için adliyeden arandığını anlatıyor.
Emir'in kayıp olduğunu söylediğinde ise "Buna dair bir şey yok elimizde" cevabını aldığını aktarıyor.
Karakol yaşanan bu karışıklığa, geçici görevle gelen polis memurlarının dilekçeyi kaybetmiş olabileceği yanıtını vermiş.
Kısa, "O zaman sil baştan bir süreç başladı. Tekrar Emir'in fotoğraflarını, oturdukları yerin bilgisini verdik" diyor.
Aynı süreçte Burçin Gültekin'in mezarı da açılarak kimsesizler mezarlığındaki kişilerin örnekleriyle karşılaştırmak için DNA'sı alındı.
Fakat buradan da bir sonuç çıkmadı.
'Bir kere bile telefonum çalmadı, hep biz gittik'
Nurşen Kısa, bu süreçte kendi imkanlarıyla yedi ilde Sevgi Evleri'ne gidip yetkililere Emir'in fotoğrafını gösterdiğini ancak sonuç alamadığını anlatıyor.
Kamu kurumlarından kendisine yol gösteren olmadığını söylerken "Bir kere bile telefonum çalmadı, hep biz gittik" diyor.
Hatta bazı kamu kurumlarının halen aileyi "Emir nasıl? Bir ihtiyacı var mı? Kimde kalıyor?" diye sormak için aradığını anlatıyor.
Hayretle "Geçen hafta 'Toplu sünnet yapıyoruz, Emir'in sünnetini yaptırmış mıydınız?' diye aradılar, düşünebiliyor musunuz?" diyor.
Kısa, 50'den fazla kişinin öldüğü binayla ilgili yargı sürecine de "Biz vefatlarımızın hakkını bile soramıyoruz" sözleriyle isyan ediyor.
Nilüfer Apartmanı davasında müteahhit Murat Fuatoğlu ve Yapı Denetim Uzmanı Mehmet Haşim Eraslan Aralık 2024'te cezaevinden tahliye edildi.
Böylece davada tutuklu sanık kalmadı.
Hatay Valiliği dava sürecinde kamu görevlilerine soruşturma izni vermemişti.
Mahkemenin bu kararı reddedip soruşturma izni çıkarması depremden 1,5 yıl sonra gerçekleşti.
Kaç çocuk kayıp?
Depremden sonra kaç kişinin kayıp olduğuyla ilgili farklı sayılar dillendiriliyor.
İçişleri Bakanlığı depremden üç ay sonra, 86'sı çocuk 297 kişi için kayıp müracaatı yapıldığını açıklamıştı.
Bakan Ali Yerlikaya, Kasım 2024 itibarıyla 75 depremzedenin kayıp olduğunu duyurdu.
Yerlikaya bunların 30'unun çocuk olduğunu söyledi.
Açıklamaya göre kayıpların 50'si Türk, 25'i yabancı. Yabancıların çoğunun Suriyeli olduğu tahmin ediliyor.
CHP Hatay milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise ellerinde 140 kişilik bir liste olduğunu söylüyor. Bunların 38'i çocuk.
Fakat BBC Türkçe'nin incelediği faklı kaynaklarda en az iki çocuğun daha adı geçiyor.
CHP'li Kara BBC Türkçe'ye listeyi Bakan Yerlikaya ile de paylaştığını, ancak geri dönüş almadığını söylüyor.
Peki sayılar arasındaki fark neden bu kadar fazla?
6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu sözcüsü Sema Güleç'e göre bakanlık, gaiplik başvurusuyla nüfustan düşürülen kişileri kayıp olarak kabul etmiyor.
Gaiplik uzun süre haber alınamayan kişilerin ailelerinin başvurusuyla ölü olarak kayda geçirilmeleri anlamına geliyor.
İçişleri Bakanlığı kayıpları nasıl arıyor?
Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK), 2023 ve 2024 yıllarında Meclis bünyesinde Araştırma Komisyonu kurulmasını; çocuk, yaşlı bakım ve kadın sığınma evleri ile hastanelerde kayıplarının aranmasını istemişti.
Diğer talepleri de şüpheli durumlarda mezarın açılarak incelenmesi anlamına gelen fethi kabirlerin yapılması ve enkazların yeniden taranmasıydı.
Geçtiğimiz yıllarda muhalefet partilerinin kayıplar için Meclis'te komisyon kurulması talebiyle verdiği önergeler Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) oylarıyla reddedildi.
Fakat 2024'te Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesinde bir komisyon kuruldu.
6 Şubat Deprem Kayıpları Platformu'nun sözcüsü Sema Güleç, AFAD yetkilileriyle neredeyse her ay uzaktan görüşerek bilgi alışverişinde bulunduklarını anlatıyor.
Kayıp yakınlarının talepleri neler?
Son bir yılda kayıp iki kişinin cenazesi bulundu.
Bu kişilerden 26 yaşındaki Merve Ateş'in yanlış isimle defnedildiği ortaya çıktı.
Ablası İlknur Karaca, basına verdiği demeçlerde yeniden DNA testi yapılmasını istediğini söyledi.
"Cenazenin bir kaç yıl sonra başka biri çıkma ihtimali de söz konusu. Ben bu durumda bir kez daha yıkılmak istemiyorum" dedi.