Ekranların sevilen yüzü Müge Anlı, ATV’de hafta içi her gün saat 10’da başlayan Müge Anlı ile Tatlı Sert programı ile izleyici karşısına çıkıyor. Esrarengiz olayların yer aldığı programda cinayetler aydınlatılıyor, kayıplar bulunuyor. Avukat Rahmi Özkan ve Doktor Şevki Sözen’in katkılarıyla birbirinden ilginç olaylar aydınlatılıyor. Müge Anlı’da 15 Kasım Cuma günü neler yaşandı? İşte yanıtı…
Yangından sonra evlatlık verilen İlknur Hanım, abisini arıyor
Müge Anlı, “Düğün evinde korkunç facia” başlığı ile gazete manşetlerinde yer alan bir olayla yeni başladı. 25 Kasım 1980 tarihinde Türkiye’de kadınların eğlendiği bir nişan evinde bir tüp patlaması yaşandı. Yangında 97 kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Keskin’e bağlı Danacıobası köyünde erkeklerden ayrı odada eğlenen kadınların bulunduğu odada patlayan tüp 97 kişinin hayatına mal oldu.
Bu patlamadan 1 ay sonra bir bebek evlatlık olarak bulunuyor. O bebek İlknur Ünal Adıgüzel, kızı Sezen ile birlikte Müge Anlı’ya geldi. İlknur Hanım, evlatlık olduğunu 28 yaşında onu yetiştiren babasından bir kavga esnasında öğrendi. Anneanne ve dede tarafından evlatlık verilen İlknur Hanım, 5 yaşında bir abisi olduğunu öğrendi. İlknur Hanım’ı evlatlık veren dede ve anneanne, “Erkek kardeşini veremeyiz. O erkek çocuk onu veremeyiz. Kızı verelim” demiş.
“Evlatlık verildiğimde bir nüfus cüzdanım bile yokmuş”
Yıllar sonra gerçekle yüzleşen İlknur Hanım, abisini arıyor. Doğum tarihini, anne ve baba adını, kardeşini bilmeyen İlknur Hanım, “Benim bir kardeşe ihtiyacım var. Abimin beni hatırlayacağını düşünüyorum. Abim beni hiç aradı mı? Ben çok küçük yaşlarımı hatırlıyorum. O da hatırlar. Bir yanım hep eksik. Ne olduğunu, nasıl verildiğimi çok merak ediyorum. Evlatlık verildiğimde bir nüfus cüzdanım bile yokmuş. Annem 8-9 aylık olduğumu söyledi. Bana Ankara’dan aldığım söylendi ama çok net değil. Hep giderim korkusuyla bana hiçbir şey söylemedi. Bir tartışma esnasında öğrendim ama annem sormama çok müsaade etmedi. Annem, beni evlatlık veren ailenin durumunun olmadığını, dedenin baktığı başka çocuklar olduğunu anlattı. Anneyi sorma, babası asker demişler. Ailenin Sinop’tan o tarafa gittiği, dedemin ise devlet hastanesinde çalıştığı söylendi. Bana Özgül ya da Öztürk ismi verildiği söylendi. Alındığımda üzerimde mavi bir tulum varmış. Annem ailemin halama gidip beni sorduğunu söyledi.” dedi.
Köy Muhtarı: Erkek çocuk verildi ama kız çocuk evlat verilmedi
Danacıobacı Köyü Muhtarı yayına bağlanarak, “Ben yangında hanımımı, annemi, 3 erkek kardeşimi, 4 yeğenimi, 4 kız kardeşimi kaybetti. Toplam 14 akrabamı kaybettim. Hanımımın da doğum yapmasına 20 gün kalmıştı. Erkek çocuk verildi ama kız çocuk evlat verilmedi. Hatta Orhan Özden diye biri vardı. O da kardeşini sizin programınızda buldu. Ben bizim köyde kız evlat verildiğini bilmiyorum. Ben o zaman 18-20 yaşlarındaydım. Olayı hatırlıyorum. Bir oğlan çocuğu verildi. Onu da siz buldunuz. Bizim köyde devlet hastanesinde çalışıp emekli olan kişi yok. Sinop’tan gelen olup olmadığını da bilmiyorum” açıklamasında bulundu.
Yangında 76 akrabasını kaybeden Üçler Bey canlı yayında
Bir başka köy sakini Üçler Evci yayına bağlanarak, “Ben 9 yaşındaydım. Hayatını kaybedenlerin 76 tanesi akrabamız. Hepsi bizim soyadımızdan. Yangın için bize o zaman erkekler ve kadınlar karşılıklı odada oturuyorlar. Erkeklerin çayı küçük tüpün üzerinde taşıyor. O çayı yapanlar da erkeklerle oturuyor sohbet ediyorlar. Bayanların odasında da büyük tüp var. Tüpün havası boşalıyor. Ayakta duran ve oynayanlar bayılıyor. Herkes panik oluyor. Evi görseniz o kadar kişiyi bu oda nasıl alır dersiniz. Çok küçük bir oda. O sırada erkekler kadınların sesiyle panik yapıyor. Bu kadınlar neden bağırıyor diyorlar. Çayı yapan kişi benim tüpte çay taşmış diyor. Çayın altını açıyor. Erkekler pencereden çıkıyor. Kadınlar kapının önünde yığılıyor. Benim öz dayımın hanımının kardeşinin düğünü. Herkes üst üste yığıldı. Bir yerde 10 kişiyi defnettiler. Şimdi devlet o mezarları yaptı şehitler mezarlığı ismi verdi. Köyde az soyad var. Evci, Özbek, Özben soyadları var. Köyümüz küçük. Soyadını bilsek daha kolay buluruz” diye konuştu.
Tuğçe Kantık aranıyor
4 yıllık evli, 32 yaşındaki Tuğçe Kantık 5 Kasım’da Bursa Torbalı’dan kayboldu.
Ailesi Tuğçe’nin nedensiz bir şekilde gittiğini söyledi. Küçük yaşta annesini kaybeden Tuğçe’yi teyzesi büyütmüş. Evden yalınayak çıkan, yanına hiçbir şey almayan Tuğçe nereye gitti? Tuğçe’nin eşi Harun ve kayınvalidesi ile birlikte İzmir Torbalı’da yaşadığı öğrenildi. Teyzesi, “Tuğçe beni kabullenemedi. Biz hayatından endişeleniyoruz. Kızım sosyal medyada odalarda sohbet ediyordu. Benim içime sinmiyordu” dedi.
Kendisi uyurken Tuğçe’nin evden çıktığını söyleyen Harun, “Biz Tuğçe ile 4 yıldır evliyiz. Annemle birlikte aynı evde yaşıyoruz. Hiçbir sorunumuz yoktu. Eşim son zamanlarda sosyal medyada odalara katılıyordu. Eşimin psikolojik sorunları vardı. Ayda 1 iğne vuruluyordu. Biz de üzerine çok gitmiyorduk. Tuğçem hani biz birlikte yaşlanacaktık? Ömrüm boyunca o kadar şey yaşadım ama hiçbir şeye bu kadar üzülmedim. Lütfen bize ulaş bir haber ver. Hayatta olduğunu bilelim. Bazen ben yokken annem ona bağırmış. Benim haberim yoktu. Ev işleriyle ilgili tartışıyorlardı. Ben eşime üzülmemesi için hiçbir zaman baskı yapmazdım ama annem bazen büyütürdü” dedi.
Tehditler alan Derya Yıldırım aranıyor
15 yıllık evli, 2 çocuk annesi, 38 yaşındaki Derya Yıldırım 9 Kasım Perşembe günü Eskişehir Odunpazarı’ndan kayboldu. Derya Hanım’ın annesi Deniz Hanım kızını aramak için Müge Anlı’ya başvurdu. Derya’nın yanına toplam 50 bin lira değerinde altın ve nakit para alarak ortadan kaybolduğu öğrenildi. Derya Hanım’ın kaybolduktan sonra telefonunun kapandığı belirtilirken, kendisini tehdit ve rahatsız eden İlhan isimli bir kişiden bahsettiği ortaya çıktı.
Anne kaybolduktan sonra İlhan’a ulaşıyor. Ancak İlhan Bey, “Derya aslında bana kaçacaktı ama beni kandırdı ve Süleyman isimli birine kaçtı” demiş.
Derya’nın annesi Deniz Hanım, “Ne yapacağımı bilemedim size geldim. Derya lütfen gel. Benim dışında kimsen yok. Derya’nın eşi Eskişehir’de evinde çocuklarına bakıyor. İlhan’ın Adana’da yaşadığını öğrendim. İlhan beni telefonla aradı, ‘Teyze ben sana bir şey söyleyeceğim. Senin kızına oyuncak, yiyecek, üst baş aldım. Ben ona 40 bin lira para verdim’ dedi. Ben inanmadım. Sonra İlhan, damadımı aramış, ‘Senin hanım benimle kaçacak, benimle gidecek’ demiş. İlhan beni aradıktan sonra kızım kayboldu. Kocası, İlhan’ın söylediklerine inanmadı. Ben İlhan’ı tanımıyorum, hiç yüz yüze görmedim. Kızım bana derdini anlatmadı. Benden her şeyini saklıyordu. İlhan aradıktan sonra şikayet ettik” dedi.
Derya’nın eşi Engin Bey: Bana İlhan'ı engellediğini söyledi
Derya’nın eşi Engin Bey yayına bağlanarak, “Ben 41 yaşındayım. Derya, ‘İlhan yalan söylüyor. Bana iftira atıyor. Ben ondan para almadım. Ben onu engelledim’ dedi. Eşim bana bir şey anlatmadı. Ben inanmadım zaten. Çok dışarı çıkan biri değildi. Çıktığında da benden izin alırdı. O aradığında amcasının kızı Dilek’in yanında olduğunu söyledi. ‘Ben gelip seni alayım’ dedim. ‘Yok ben sabah gelirim’ dedi. Ertesi gün öğlene doğru eve geldi. Derya, ev sahibimiz Leyla’ya ‘Abla benim kızımı al’ demiş. Sonra telefonu kapandı. Ben 2 vardiya çalışıyorum. Bazen gece gidip sabah işe gidiyordum” diye konuştu.
İlhan Bey’in Derya’nın kaybıyla ilgisi var mı?
Derya’yı rahatsız ettiği iddia edilen İlhan Bey yayına bağlanarak, “Ben Derya’yı sosyal medyadan tanıdım. Şu an benim yanımda değil. Benim Derya ile alakam yok. Derya, Ankara Çankaya’dadır. 10 dakika önce Derya ile sosyal medyadan konuştum. O beni aradı. ‘Ara annene haber ver’ dedim. Derya’nın yanındaki adamın numarası bende yok annesinde var. Annesi numarayı versin. Derya gerçekten benim yanımda değil” dedi.
Berkan: Derya ile sevgiliyiz, şu an benim yanımda
Bir izleyici ise Müge Anlı’nın ekibine ulaşarak, Derya’nın ‘Berkan’ isimli biri ile birlikte olduğunu söyledi. Berkan Bey yayına bağlanarak, "Derya benim yanımda. Ankara'dayız. Biz sevgiliyiz. Abla ben dün akşam annesi ile Derya'yı görüntülü konuşturdum. Aradığıma dair whatsapp'ta arama kaydı var. Atabilirim. Ben bekarım. Ben 24 yaşındayım. Derya şu an evde. Derya ile ancak akşam konuşabilirsiniz. Şu an çalışıyorum. Biz Derya ile sosyal medyadan tanıştık. Ben ailemden ayrıyım. Polatlı'dayım çobanım" dedi.
Fatma Yüzen nereye gitti?
38 yaşındaki Fatma Yüzen, 8 Ağustos Salı sabahı İstanbul Güngören’den kayboldu. Kuaföre gideceğini söyleyerek evden çıkan ve tüm parasını yanına alıp giden Fatma Yüzen’den 100 gündür haber alınamıyor. Fatma’nın annesi kızını aramak için Müge Anlı’ya başvurdu.
Fatma'nın annesi "Eşi ile 20 yıl önce kaçarak evlendi. Ben Fatma kaçtıktan sonra üzüntüden beyin tümörüne yakalandım. Çocukları bana yalvarıyor. Bizi de annemi aramaya götür diyorlar. Eşi de onu bekliyor" dedi.
2017’de kaybolan Nazmiye Yaldız’a ne oldu?
Hamsin Bey, 2 çocuk annesi 2017 yılında kaybolan Nazmiye Yaldız’ı arıyor. Hamsin Bey, beraber yaşadığı Nazmiye’nin o dönem Fatih isimli bir kişiyle görüştüğünü ve sonradan o kişiden şikayetçi olduğunu anlattı. İfade vermeye çağırılan Fatih’in cebinden mavi lolipop çıktığı öğrenildi.
Yusuf Kavuk’un kaybında cinayet şüphesi güçleniyor
Bursa’da kaybolan aşçı Yusuf Kavuk'tan 133. gündür bir haber alınamıyor. Yusuf’un sevgilisi olduğu iddia edilen Derya, Yusuf’u Harun isimli biriyle tanıştırdı. Yusuf’un ailesi, Yusuf’un kaybından Harun ve Derya’yı sorumlu tutuyor. Harun’un yanından kaybolan Yusuf hayatta mı? Yusuf, Ramazan isimli arkadaşına Harun’dan tehdit aldığını mı söyledi? Yusuf’un Derya ile sınırları aşan arkadaşlığın sonu ne oldu? 133 gündür kayıplara karışan Yusuf Kavuk, araç mı kiraladı? Yusuf Kavuk kiraladığı araç ile nereye gitti? Yusuf Kavuk ilişki ağının kurbanı mı oldu?