Soyer, yaptığı açıklamada, metro ve tramvay hatlarını işleten İzmir Metro A.Ş. ile Türk-İş'e bağlı Demiryol-İş Sendikası arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin 27 Şubat 2023'ten bu yana devam ettiğini, bu sabah 04.00'e kadar anlaşma sağlanamadığını, yetkili sendika kararıyla iki işletmede de grev başlatıldığını kaydetti.
Toplu ulaşımda yaşanabilecek sıkıntıyı asgariye indirmek amacıyla otobüs ve vapur seferlerinin artırıldığını, tramvay duraklarının geçici olarak otobüs durağı olarak kullanıldığını bildiren Soyer, TİS görüşmelerinde uzlaşmayı isteyen taraf olduklarını ve eşit işe eşit ücret anlayışıyla hareket etiklerini ifade etti.
Metro ve tramvay çalışanlarına belediye şirketleri içerisindeki en iyi şartları sunduklarını kaydeden Soyer, en yüksek giydirilmiş net ücrette yüzde 105 artışla 25 bin 009 lira teklif ettiklerini, sendikanın ise aynı ücrette 39 bin 685 lira talep ettiğini bildirdi.
Soyer, şunları kaydetti:
"Gönül ister ki daha yüksek maaşlar verelim. Ancak hem sorumluluklarımız ve zorunluluklarımız hem de ekonomik gerçekler, bu rakamlar çerçevesinde kalmamızı gerektiriyor. Çünkü devam eden ve yapacak olduğumuz daha çok yatırım var. Çalışanlarımıza önerdiğimiz rakamların Türkiye şartlarında pek çok kamu kurumundan ve özel sektörden daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda belki de Türkiye'deki tek kamu işçileri grevini İzmir hak etmiyor. İşçilerin taleplerini duyurabilecek yöntemler varken doğrudan greve çıkılması, üstelik de hafta başı başlatılması kentimiz ve hemşehrilerimiz açısından ciddi mağduriyete neden olmuştur. Tüm bu koşullar içinde İzmirlilerin ve belediyemizin bu mağduriyetleri hak etmediği inancıyla sendika yetkililerini İzmir için sağduyuya davet ediyorum."