Moda endüstrisinin çevresel etkilerini azaltmaya yönelik çabaları, ortalama bir Birleşik Krallık vatandaşının her yıl 28 parça giysi satın almasıyla süregelen yeni giysi satın alma bağımlılığı tarafından baltalanıyor.

Moda firmaları Asos ve Primark, Birleşik Krallık‘ın önde gelen sürdürülebilirlik yardım kuruluşu Atık ve Kaynaklar Eylem Programı‘nın (WRAP) gönüllü çevre anlaşması Textiles 2030‘a imza atan büyük isimler arasında yer alıyor.

Söz konusu şirketler giysi üretiminde kullanılan ton başına karbon yoğunluğunu ve su hacmini azaltmayı başarmış olsalar da, WRAP’in yayınladığı yıllık ilerleme raporun, giysi üretimindeki artış nedeniyle zor elde edilen kazanımların boşa çıktığı uyarısında bulunuyor.

Moda, karbon emisyonlarının yüzde 10’undan sorumlu

The Guardian‘ın aktardığına göre, küresel karbon emisyonlarının yüzde 10’undan tekstil ve moda endüstrisi sorumlu.

WRAP’in davranış değişikliği ve iş programları direktörü Catherine David‘e göre, kampanyaya katılan 130 marka ve perakendecinin kaydettiği ilerleme sektörün karbon emisyonlarındaki payını değiştirmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak olumlu gelişmeler ne kadar hızlı gerçekleşse de artan üretim bu gelişmeleri boşa çıkarıyor.

Şirketler 2019 ve 2022 yılları arasında tekstil ürünlerinin karbon emisyonları üzerindeki etkisini yüzde 12, su etkisini ise ton başına yüzde 4 azalttı. Ancak rapora göre, bu durum üretilen ve satılan tekstil hacmindeki yüzde 13’lük artışla dengelendi. Artan üretim oranları, toplam su kullanımının söz konusu dönemde yüzde 8 arttığı anlamına gelirken, karbon azaltım oranı sadece yüzde 2 oldu.

Tüketicilere de rol düşüyor

Üretimin tüketimle bağlantılı olduğu açık olduğunu ve tüketicilere de bir rol düştüğünü söyleyen David şunları kaydetti:

“Giysileri iyileştirmek için şirketlerle birlikte çalışıyoruz, ancak denklemin diğer kısmı da alışveriş yapanlar olarak bizim rolümüz. Araştırmalarımız, çoğu gardırobun dörtte birinin bir yıl içinde giyilmediğini ve neredeyse dörtte birimizin kıyafetleri sadece birkaç kez giydiğini itiraf ettiğini gösteriyor. Kışa girerken gardıroplarımızı gözden geçirmek, elimizdekileri giymek ve bir şeyleri elinizden çıkarmanın zamanının gelip gelmediğini düşünmek için mükemmel bir zaman. Giysilerinizi bağışlayabilir, satabilir ya da verebilirsiniz. Bunların hepsi ekonomide dolaşmalarına ve üretilen miktarı azaltmalarına yardımcı olur.”

Tekstil ürünlerinin sadece yüzde 9’u ikinci el

WRAP, işletmelerin daha uzun ömürlü, dayanıklı, geri dönüştürülebilir ve daha fazla geri dönüştürülmüş içeriğe sahip giysiler tasarlamalarını istiyor. Rapor, geri dönüştürülmüş polyester ve poliamid kullanımının artmasının, işlenmemiş malzemelerden üretilen kumaş miktarının azaltılmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca imzacılar tarafından kullanılan pamuğun yaklaşık dörtte üçü artık Better Cotton Initiative gibi iyileştirilmiş kaynaklardan geliyor.

Daha fazla marka ve perakendecinin geri alma programları yürütmesiyle, 2019 ve 2022 yılları arasında yeniden kullanım veya geri dönüşüm için toplanan ve satılan kullanılmış tekstil ürünlerinin hacminin iki katına çıktığı belirtiliyor.

Türkiye'de yaz yağışları yüzde 9 azaldı Türkiye'de yaz yağışları yüzde 9 azaldı

Yine de yeni giysi üretimi kullanılmış giysi pazarını gölgede bırakıyor. WRAP’in verilerine göre ikinci el, piyasaya sürülen tekstil ürünlerinin sadece yüzde 9’unu oluşturuyor.

Fotoğraflar: Martin Bernetti / AFP