Kayseri'de 1 yaşındayken rahatsızlanınca ailesinin hastaneye götürdüğü Tolga Can Yüksel’e kronik prerenal böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Geçen süreçte çeşitli sıkıntılar yaşayan Yüksel, son 6 yıldır periton diyalizi almaya başladı. 3 yıldır kadavradan böbrek bekleyen Tolga Can'a, babası Dursun Yüksel böbreğini bağışladı. Yaklaşık 2,5 ay önce Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyat olan Yüksel, babasından alınan böbrekle hayata tutundu. Yaşadığı süreci anlatan Tolga Can Yüksel, "6 senedir diyalize giriyorum. Zor bir nakil süreciydi. Nakil oldum ve eskisi gibi hayatıma devam ediyorum. Yaklaşık 3 yıl önce kadavraya başvurduk. En sonunda babam verdi. Sonrasında ameliyat oldum. İyi yanı da var kötü yanı da var. Hiç beklemediğin anda bir şeyler olabiliyor. Şimdi durumum iyi. İstediğim gibi gezebiliyorum. Dışarı çıkabiliyorum. Eski hayatıma devam ediyorum. Eskisi gibi oynayıp geziyorum. Eğitimime devam edeceğim. Evde eğitim görüyordum. Artık okulda devam edeceğim. O kadar hasta böbrek bekliyor. İnsanlar böbreklerini bağışlarlarsa iyi olur. Hayatlarını kurtarabilirler. Ölmeden önce vasiyet versinler. En büyük vasiyet zaten odur" diye konuştu.
Herkesin böbreğini bağışlamasını isterim
Dursun Yüksel ise "Oğlumu 16 yıldır hastaneye getirip götürüyorduk. Doktorlarımız sayesinde böbreğimizi verdik. 70 gün oldu. Hayatımızı sürdürüyoruz. Herkesin böbreğini bağışlamasını isterim" dedi.
Anne Zeynep Yüksel de "Çok sevindik. Allah, babasından ve doktorlarımızdan razı olsun. İnsanlar böbreklerini versin. Toprak altında çürüyeceğine sevap kazanırlar. Bende böbreğimi bağışlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Organ bağışını vasiyet edelim
Organ Nakil Merkezi Müdürü Doç. Dr. Tutkun Talih, "Bu durum Tolga Can için iyi bir şey. Babasının böbreği uydu ve verdi. Canından canını bağışladı ama herkes Tolga Can gibi şanslı değil. Ülkemizde yaklaşık 30 bine yakın insan organ bekliyor. Ailelerinden birinin annenin babanın organı tutsun verir. O kişiler de beklemez. Ama bazen olmayınca olmuyor. Bizim en büyük hedefimizin kadavra nakilleri artırmamız lazım. Ülkede birçok beyin ölümü oluyor. Ama beyin ölümü olan hastaların birçoğu organ bağışında bulunmuyor. Kendi birikimlerinden çıkardığım bir sonuç olarak organ bağışını vasiyet edelim. 'Bize bir şey olursa ben organlarımı bağışlıyorum' diye çocuğumuza, annemize babamıza vasiyet edelim. 'Benim organlarım hayatını sürdürsün, onlar top oynarken beni görün' diye vasiyet etmeliyiz. Ben bunun denenmesi gerektiğine inanıyorum. Tolga Can'a da keşke babasından değil de kadavradan çıksaydı" diye konuştu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatri Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Yel de yaklaşık 2,5 ay önce nakli gerçekleştirdiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Tolga Can, yaklaşık 1 yaşında kemik eğrilikleri ve kanında düşüklük gibi çeşitli kronik böbrek hastalığının bulgularıyla bize başvurmuştu. Çok erken yaşta böbrek yetmezliği geliştiği için hayatının belirli bir dönemini çeşitli sıkıntılarla geçirdi. Son 6 yıldır da diyalize giriyordu. Günlük karnına su verip alma şeklinde yapılan bir diyaliz şekli. Hastayı zorlayıcı tarafları var. Özellikle sosyal yönünü çok etkiliyor. Böyle bir sürecin ardından babasından böbrek nakli şansını yakaladı. Doku uyumu sağlandı. Çeşitli testlerden geçerek yakın zamanda nakil oldu. Nakil sonrası yakından izlendi ve hala takibimiz altında. Yaklaşık 2,5 ay önce nakil oldu."