Özel Hastaneler Platformu Derneğince düzenlenen 12. Sağlık Zirvesi'nde konuşan Memişoğlu, Türkiye'de doktor sayısıyla nüfus artarken, sağlık hizmeti sağlık turizmiyle gelişirken özel sektörün büyümediğini iddia etmenin yanlış olduğunu söyledi. Üniversitelerin sağlığın geleceğini yönettiğini belirten Memişoğlu, yükseköğretim kurumlarının sağlıkla ilgili insan kaynağının kalitesini ve kişiliğini oluşturduğunu, bu kurumların iyi olmaması halinde ilerleyen yıllarda insan kalitesinin yetersizliğinden bahsedilebileceğini ifade etti
Sağlıkta sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulması gerektiğini anlatan Memişoğlu, "Neden üreten sağlık demeye çalışıyoruz? Esasında sağlık turizminde gördük ki getirisi olan, kendi kendini finanse edebilen, argümanları çok olan bir sektörden bahsediyoruz. Ürettiği işin finansal bir değeri olan bir sektörden bahsediyoruz" dedi.
"Hekim değerli olduğunu hissetmek istiyor"
Memişoğlu, hekimliğin etik değerleri, adanmışlıkları olan ve hedeflerin kaybedilmemesi gereken bir meslek grubu olduğunu ifade ederek, "Eğer hekimliğin bu empati duygusu, özverisi, hastayla iletişim ilişkisini bozarsak hepimiz kaybederiz. O nedenle bu tarafına da iyi bakmamız gerekir" diye konuştu.
Hekimliğin zorla iş yaptırılacak bir meslek olmadığını dile getiren Memişoğlu, "Hekim biraz değerli olduğunu hissetmek istiyor, ona zorla hiçbir şey yaptıramazsınız. Zor yönetilen hekim, analitik düşünür hemen boşluğu bulur. Onun için hekim severek, isteyerek hedefli çalışan adamdır. Onun için ona hedef koyacağız. Hedef şu, 'Üreteceksin, elde edeceksin.' Ben bunu sağlatmaya çalışacağım" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de özel sektörün estetik alanında iyi durumda olduğunu ifade eden Memişoğlu, "Ama sağlıklı tarafın sağlığını da yönetmemiz gerekiyor. Buna da özel sektör olarak bakmamız ve bakanlık olarak buranın önünü açmamız gerekiyor. Sağlıklı kalana da sağlıklı kalmak isteyene de bir hizmet sunmamız gerekiyor, bir alan açmamız gerekiyor. Bunu yapmıyoruz" dedi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını (TÜSEB) bilim üreten, üretmek isteyen üreticinin veya bilim insanına yatırım yapmak isteyen büyük fonların ekosistemini oluşturacak bir yapıya dönüştüreceklerini belirten Memişoğlu, şunları kaydetti:
"TÜSEB'in biliyorsunuz aynı zamanda şirketi de var. O şirketle de gerektiği zaman bu yapıları kendi finansmanıyla yapabileceğini öngörüyoruz ve burayı esasında bakanlığımızın bilim ve üretim mutfağı olarak görüyoruz. Öncelikli olarak ne üreteceğiz, hangi klinik çalışmaları yapacağız, hangi bilimi üretmek için ön plana çıkaracağız, burada oluşturacağız. Onun yanında özellikle elimizde olan işlenmemiş petrol diye düşündüğümüz sağlık verilerimizin bilimsel işleyişini TÜSEB'teki AI enstitüsüne yapacağız ve oradaki petrolü işler hale getirip, rafine edip dünya bilimine sunacağız. Böylece Türkiye'nin esasında yazılım anlamında da bilişim anlamında da o verileri kullanıp, onları sağlık hizmetlerine, tedaviye ve yeni bir şey söylemeye kullanır hale getireceğiz. Büyük hastanelerimizde teknoloji üsleri de yapacağız. Böylece teknoloji, bilim insanı, hasta aynı yerde, buna özel finansmanın da olduğu alanlarla yeni şeyler söyleyeceğiz. Bu kadar net. Bunlar hedeflerimiz"
