Son iki yılda ithal plastik atık miktarındaki yüzde 68’lik artış, Türkiye'nin hem çevresel hem de ekonomik açıdan ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğuna işaret ediyor. Uzmanlar, bu artışın, Türkiye’nin çevre üzerindeki yükünü artırırken, aynı zamanda geri dönüşüm süreçlerinin de aksamasına yol açtığını belirtiyor.
Plastik atıkların ekonomiye etkisi
Geri dönüşüm süreçlerinin yetersizliği, Türkiye'nin Avrupa ülkelerinden ithal ettiği plastik atık miktarının hızla artmasına neden oluyor. 2016’da 159.569 ton olan ithalat miktarı, 2018’de yüzde 68 oranında bir artışla 439.909 tona yükseldi. Uzmanlar, 2025'te bu rakamın 670 bin tona çıkacağını tahmin ediyor. Bu artış, ülkenin plastik atık geri dönüşümündeki verimliliği ile ters orantılı bir gelişme gösteriyor.
Sıfır Atık Projesi'nin zorlukları
Plastik atıkların çevreye verdiği zararı en aza indirmek amacıyla başlatılan Sıfır Atık Projesi, ithal plastik atıkların artışıyla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, projenin başarılı olabilmesi için Türkiye’nin ithal plastik atıklar yerine kendi plastik atıklarını geri dönüştürmesi gerektiğini belirtiyor. Bununla birlikte, depozito uygulamasının yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanıyor.
Çözüm: Depozito sistemi
Plastik atıkların geri dönüşümünü artırmanın en etkili yolunun depozito sistemi olduğunu belirten uzmanlar, bu sistemin tüketicilerin atıklarını geri getirmesini sağlayarak atıkların doğaya karışmasını engelleyeceğini söylüyor. Özellikle pet şişeler ve şişe kapakları gibi geri dönüşümü kolay atıkların, depozito sistemiyle toplanmasının çevreye ve ekonomiye büyük katkı sağlayacağı ifade ediliyor.