Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Tunceli İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özel, “Tunceli’de bu sefer bu güzel memlekette şanlı bayrağımızı, CHP bayrağını, bir elinde Türk bayrağı, bir elinde CHP bayrağı, Tunceli’de Dersim Belediyesi’ne asacağımızı ve Tunceli’ye görülmedik hizmetleri hep beraber yapacağımızı buradan müjdeliyorum” dedi.

Partisinin Tunceli İl Başkanlığında değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Özgür Özel, eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in ölüm yıldönümü olduğunu anımsatarak, “Her sene olduğu gibi 9’uncu kez, 8’inci ölüm yıl dönümünde üstadımız, ustamız, konuşmayı, direnmeyi, mücadeleyi, söylediği sözün arkasında durmayı, bir kelime eksik konuşmamayı, bir adım geri adım atmamayı, bir santim eğilmemeyi öğrendiğimiz Kamer Ağabeyimizin ölüm yıl dönümünde mezarı başında onu anmaya, ona rahmet ve minnet duygularımızı ifade etmeye geldik” dedi.

Başak Demirtaş'ın olası adaylığıyla ilgili soruya yanıt veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herkesin saygı duyması gerek" yorumunda bulundu. Başak Demirtaş'ın olası adaylığı ile ilgili konuşan Özel, "Her Türk vatandaşının hakkı olan seçme ve seçilme hakkını kullanmaya ilişkin irade beyanı veya 'katkısı olacaksa düşünebilirim' demesi herkesin saygı duyması gereken bir yaklaşımdır. Bize karşı yapılan her türlü saygısız yaklaşımı boşa düşürmesi açısından son derece önemlidir" dedi.

Özel: İktidarımızda öğretmen maaşı, milletvekili maaşını yakalayana kadar milletvekili zam almayacak, söz veriyorum Özel: İktidarımızda öğretmen maaşı, milletvekili maaşını yakalayana kadar milletvekili zam almayacak, söz veriyorum

Özgür Özel, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Yürekten teşekkür ediyorum”

“Her sene biz buraya gelmeden önce Dersim’e, Nazımiye’ye gelmeden önce Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geliriz. Cumartesi günü bir aradaydık, Dersim’e, buraya, bizlere bir talimatı olup olmadığını sorduk. En yürekten selam ve sevgilerini yolladılar, kabul buyurunuz. Burada sevgili Ziya Abimiz, Ziya Kılıçdaroğlu da geldiler, bize ev sahipliği yaptılar, yanı başımızdalar. Kendisine ve Kılıçdaroğlu ailesine yürekten teşekkür ediyorum. Özellikle böyle bir günde soğuğa ve yağmura aldırmadan, bu şartlar altında partimize, Cumhuriyete, onun kurucusuna, kurucu değerlerimize sahip çıkmak için, dosta güven ve düşmana kaygı verdiğiniz için, bizimle birlikte olduğunuz için, bu güzel ev sahipliği için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

“Adaylarımız ve örgütümüz motive”

“Bir yerel yönetim seçimi süreci içindeyiz. Bu seçimlere Türkiye’nin 81 ili ve bütün ilçelerde çok önemli bir iddia ile hazırlanıyoruz. Adaylarımız, örgütümüz motive, parti meclisimiz, milletvekillerimiz motive. Her birimiz sahaya çıkmak ve bu seçimlerde CHP’nin başarılı sosyal demokrat ve sosyal belediyeciliğini, temiz belediyeciliğini, yeşili, doğayı seven, koruyan, doğaya, kente ihanet etmeyen, kentin değerlerini savunan, kentin değerlerine sahip çıkan, yönettiği kentlere değer katan belediyecilik için Türkiye’nin dört bir yanında birbirinden kıymetli adaylarımız var. Biraz önce bir tanesi belediye başkanı adayımız sizlere seslendi. Ben buradan CHP’nin Genel Başkanı olarak adayımızı CHP’lilere, ‘Tunceli iyi yönetilsin, dürüst ve temiz yönetilsin, iyi hizmetler alsın’ diyen herkese CHP’nin bütün büyükşehir belediyeleri Tunceli Belediyesi’ne kardeş belediye olsun diye, ağabey ve kardeş gibi çalışsınlar, Tunceli bugüne kadar görmediği hizmetleri alsın diye adayımızı size emanet ediyorum.”

Bir yandan da iktidar partisinin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, işi gücü bırakmış CHP ile uğraşıyor. Sürekli tutturmuş ‘DEM, DEM, DEM’ diyor. Buradan açıkça söylüyoruz, Meclis’te grubu bulunan hiçbir siyasi parti ve bu milletten oy alan hiçbir siyasi parti bizim gözümüzde şeytan değildir. Randevu istediler, verdik, geldiler görüştük. Seçimlerini yaptılar, tebrike ve hayırlı olsun ziyaretine gittik. Şuradan ilan ediyoruz ki bizim DEM Partisi ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz. Ama yine buradan ilan ediyoruz ki DEM Partisi gözünüzün önünde, ne ilişki kuruyorsak onu kuruyoruz. Yani ‘Kapalı kapılar ardında konuşuyorlar, gizli anlaşmalar yapıyorlar, şunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar…’ Bunların hepsi Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim yalanından ibarettir. DEM Parti resmi bir partidir, her parti gibi gözler önünde bir ilişki içindeyiz. Ama Recep Tayyip Erdoğan her gün DEM diyorsun da her gün zam yapıyorsun. Milletin derdi DEM değil senin yaptığın zam, zam, zam.”

“Emekliler adına sesleniyoruz”

“Buradan, buradaki bütün emekliler adına,  Tunceli, Dersim’den bütün Türkiye’deki emekliler adına sesleniyoruz, en düşük emekli maaşı Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde 1,5 asgari ücretti. Bugün 0,55 asgari ücret. 10 bin lira asgari ücretin yüzde 55’i durumunda. Oysa hak edilen asgari ücret eski hesapla 25 bin lira. Biz diyoruz ki ilk adım olarak, en düşük emekli maaşı bir asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. O da 17 bin liradır. 10 bin liralık sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Bütün Türkiye’de bunu dile getirmeye devam edeceğiz. Buradan, sizlerden hangi siyasi görüşten olursa olsun, hangi etnisiteden olursa olsun, hangi mezhepten, inançtan olursa olsun bütün emeklilerimiz için artık o 10 bin lira, uygun gördüğü, dayattığı, reva gördüğü 10 bin lirayı reddediyoruz. Milletvekillerimiz mücadele edecekler. Bir emekli maaşı, en az bir asgari ücret olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

“Tunceli’yi kazanalım, Türkiye’yi kazanalım”

“Kira veriyorum, elektrik, doğalgaz yakıyoruz, boğaza bir şey kalmıyor, diyorlar. Yoksulluk içinde, sefalet içinde olan emeklilerimize de emekçilerimize de geleceğinden endişeli gençlerimize de gencecik evlatlarını yurtdışına giderek kaybetmek istemeyen ana ve babalara da sesleniyoruz. Bundan sonra oyları CHP’de birleştirirsek, bu iktidara ‘Yeter artık bizi düşünmeyene bundan sonra oy yok’ dersek, ‘Biz bu kadarını da hak etmedik ve size bu yerel seçimlerde sarı kart gösteriyoruz’ dersek emin olun bundan sonra her şey yoluna girer. Ama Tayyip Erdoğan, ‘Ben zam yapıyorum, sonra dönüp bunlara DEM diyorum, bunlar başka şeyle konuşurken ben iktidarımı sürdürüyorum’ derse bundan sonra sizin sesinizi duymaz. Bu seçimde bu kadar zammın ve zulmün üstüne Recep Tayyip

Erdoğan oy alırsa, bundan sonra 4 yıl dönüp de ne emeklinin, ne çalışanın, ne gencin, ne yaşlının yüzüne bakar. Bu seçimleri iyi değerlendirmeliyiz. Ben hem Tunceli, hem de 81 ilde ve özellikle elimizdeki 11 büyükşehirde büyük bir başarı elde edeceğimizi görüyorum. Büyükşehir belediyelerimizi koruyacağımızı, sayısını Ege’deki 4 il başta olmak üzere Denizli’den, Manisa’dan, Balıkesir’den, Bursa’dan başlayarak, artık CHP’li belediyeleri kıyı şeridinden içeriye doğru çoğaltacağımızı, İç Anadolu’da çok önemli belediyeler kazanacağımızı, ilk aklıma Kırıkkale, Kastamonu geliyor. Ancak çok sayıda belediyeyi kazanacağımızı, Tunceli’de bu sefer bu güzel memlekette şanlı bayrağımızı, CHP bayrağını, bir elinde Türk bayrağı, bir elinde CHP bayrağı, Tunceli’de Dersim Belediyesi’ne asacağımızı ve Tunceli’ye görülmedik hizmetleri hep beraber yapacağımızı buradan müjdeliyorum. İşte başkan, işte 31 Mart’ın belediye başkanı. Hepinizden desteklerinizi bekliyoruz. Güç verin bize. Güç verin, Tunceli’yi kazanalım, Türkiye’yi kazanalım.”

Kaynak: Haber Merkezi