Son iddiaların ardından Merkez Bankası’nın asıl işinden uzaklaştığını söyleyen Zorlu, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığına işaret etti. İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, partisinin genel merkez binasında gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinde eşine az rastlanan bir ekonomik buhranla karşı karşıya olduğunu belirten Zorlu, bu buhranın olumsuz tesiri altında kalan ve derin yoksulluğa mahkum edilmiş emeklilerin, Türkiye’nin mevcut ekonomik koşulları altında ‘beslenme ve barınma’ gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını söyledi.
2024 yılını ‘emekliler yılı’ olarak ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yüzde 5 ek zam yapılacağı ve en düşük emekli aylığının 10 bin TL olacağı yönündeki açıklamalarını hatırlatan Zorlu, şöyle devam etti:
“Bakınız, ülkemiz adeta meşhur yarışma programı Survivor’a döndü. Milyonlarca emeklisi, milyonlarca çalışanı, milyonlarca genci açlık sınırının altında yaşayan bir ülkeyiz çünkü. Milyonlarca vatandaşımız için günü kurtarmak artık zorunlu ve sonuçları ağır bir yarışma gibi. Seneyi atlatabilenler de Cumhurbaşkanı’nın kendilerine uygun göreceği ve lütuf gibi sunduğu ödülü bekliyor. Adeta ‘Ey emekliler, geçen yılı başarıyla atlattınız ya, benden size yüzde 5 ek zam.’ diyor. Sayın Erdoğan bu seneyi emekli yılı ilan etti ya, bakalım emeklilere daha ne ödüller verecek. Mesela birinci ayı atlatan emeklilere külliyede yemek mi hediye edecek? Mesela ikinci ayda açlıktan ölmeyenlere 2 kilo et mi hediye edecek? Bunları özellikle söylüyorum çünkü bu feryat duyulmuyor”
“Rakamları eğip bükmeye çalışsanız da gerçek bu”
En düşük emekli aylığının yüzde 33.3 artışla 10 bin TL olarak belirlendiğine ancak bu yılki enflasyonun yüzde 64.8 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Zorlu, enflasyon oranının Mayıs-Haziran gibi yüzde 70’in üzerine çıkacağına işaret etti.
Yüzde 33.3’lük artış oranının yüzde 65 ve 75’ten küçük olduğunu kaydeden Zorlu, “Emekliler 2024’e enflasyona ezilerek girdi sonucuna varıyoruz. İşte, Sayın Erdoğan’ın emeklilere ilk müjdesinin aslı bu. Rakamları eğip bükmeye, gündemi değiştirmeye çalışsanız da gerçek bu” ifadelerini kullandı.
Emeklilerin 2024 yılına ‘utanç yılı’ olarak başladığını vurgulayan Zorlu, “Peki, emeklilere bunu reva gören Cumhurbaşkanlığı’nın 2024’teki durumu nasıl olacak? Örneğin 2024 bütçesinde Cumhurbaşkanı’na yıllık maaş ödeneği olarak 2,2 milyon TL ayrıldı. Yani günde 18 en düşük emekli maaşından fazla. Ancak bu maaş bir yana, Cumhurbaşkanlığı kurumunun kendisine ayrılan bütçeye pek sadık kalamama gibi bir özelliği de var.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’na 8 programda ödenek tahsis edildiğini kaydeden Zorlu, “En büyük iki kalem, Cumhurbaşkanlığı ile dış politika programları. Haydi dış politika için bir şey demeyelim, elbette Cumhurbaşkanı dış temsil yapacak deyip geçelim. Ancak cumhurbaşkanlığı programı altında yapılan harcamalar, kurumun kendi çarklarını çevirmesi için gereken harcamalar aslında.” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası Başkanı hakkındaki iddialar
Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan ve ailesiyle ilgili ortaya atılan iddialara değinen Zorlu, “Bir merkez bankası başkanı düşünün ki; makroekonomiyle, para politikasıyla ilgili söylemlerinden çok, aile hayatıyla ve magazin konularıyla ön plana çıksın. Bir merkez bankası başkanı düşünün ki; ülkede enflasyon ataletinden konuşulurken, kendisi, kendi işi olmamasına rağmen ABD’de sözde yatırımcı bulma çabası içinde olsun. Ve bir merkez bankası başkanı düşünün ki; ne Para Politikası Kurulu üyelerini ne kendi yardımcılarını taksın.” dedi.
Gündeme gelen iddiaların ardından yapılan açıklamanın ise başka bir garabet olduğunu vurgulayan Zorlu, “Zira Merkez Bankası Başkanı’nın, Amerika’ya gidiş tarihi Amerika’da Noel tatilinin başlangıcına rastlamaktadır. Merkez Bankası Başkanı’nın yatırımcı arayışına çıktığı bir ortamda zaten yabancı yatırımcıyı cezbedemezseniz. Kaldı ki; Sayın Şimşek “Paraya ihtiyacımız yok.” ifadesinde bulunurken Sayın Erkan neden asli görevini bir kenara bırakıp yatırımcı arayışına girmektedir?” diye sordu.
Benzer bir zihniyetle yönetilmek istenin bir şirketin uzun ömürlü olmayacağına dikkat çeken Zorlu, “Bu anlayışı Merkez Bankası Başkanı olarak sürdürdüğünüzde de, ne doğru politika tasarlarsınız ne bu politikanın iletişimini yapabilirsiniz. Nitekim içinde bulunduğumuz durum da bu zaten. Enflasyondaki ataleti kırmayı sağlayacak olan Merkez Bankası’nın politika iletişimi ve bu kanalla yapacağı beklenti yönetimi değil mi? Sanırım yönetmeye çalıştıkları tek beklenti, sayın Gaye Erkan ve ailesinin hayatlarından duydukları memnuniyet haline gelmiş” dedi.
Diyarbakır’daki imam – kaymakam gerginliği
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yaşanan imam-kaymakam gerginliği sorulan Zorlu, “Bu hadise bir yönüyle de daha büyük bir fotoğrafı gözler önüne sermektedir. Ben de doğru bilgiyi almak adına ilgili kaymakamla bir görüşme gerçekleştirdim. Hutbede iki kere şehitlerimizle ilgili olan kısım es geçiliyor. Kaymakam Bey’in uyarısı üzerine tekrarlatılıyor. Asıl önemli olan şu; aşağıya inildikten sonra bunu neden okumadığı soruluyor. ‘Bize de baskı geliyor’ ifadesi kullanılıyor. İl İdaresi Kanunu’na göre; kaymakamın görevleri açıktır. Oradaki devlet kurumlarını, çalışanları denetlemekle görevlidir. Bir darp iddiası bulunmakta. Bize verilen bilgide böyle bir şeyin söz konusu olmadığı yönünde. Bu koşullar altında kaymakam görevini yapmıştır. Bunu siyasi hatta bölgede yanlış etki edecek şekilde propaganda malzemesi haline getirilmesini de yadırgıyoruz. Elbette şehitlerimizi hutbede anacağız. Bu kaymakamımıza kulp takmaya kalkanlar, bu ülkenin kurucusuna, Atatürk’ün ismini hutbelerde anmak istemeyenlere ve hatta hakaret eden din görevlilerine tek bir şey söyleyebildiler mi? Söyleyemezler çünkü niyetleri bu değil. Bu sert iklimi yaratmaya çalışanların bir kısmı, geçmişteki sözde çözüm sürecini kutsayan raporlar hazırlıyorlardı. O raporların içinde neler vardı; andımızın kaldırılması, ülkede bir hakem dil kullanılması, koruculuğun kaldırılması…Bunların iddiası içinde oldular. Biz tartışmayı ki başlık altında yapmalıyız. Bir, hukuk ekseninde; iki, sağduyu temelinde. Zaten İçişleri Bakanı da soruşturma açıldığını ifade etmiştir. Biz de titizlikle sonucu bekliyoruz” yanıtını verdi.
İYİ Parti’nin Ankara ve İstanbul adayları
İYİ Parti’nin Ankara ve İstanbul’daki aday belirleme çalışmaları sorulan Zorlu, “Şu ana kadar 12 büyükşehir, 17 il, 175 ilçe ve 20 beldede adaylarımızı açıkladık. Tek başımıza girme kararımızın ardından; buz kırıldı, yol açıldı. Artık İYİ Parti’nin önünün açıldığını ve milletimizin bu kararlılığımızı hissederek bizimle bu mücadeleye doğru ilerlediğini görüyoruz. Ankara ve İstanbul’a gelince; artık son aşamaya gelindi. Çalışmalar neredeyse tamamladı. Öncelikle çok kısa bir süre içerisinde, günler içerisinde Ankara adayımızı milletimizin takdirlerine sunacağız. Sonra da İstanbul adayımızı açıklayacağız.” dedi.