Kimi zaman bir hafta, kimi zaman birkaç gün hatta son saatler, ölümün yaklaştığını gösteren bazı belirtiler vardır. İşte, ölümün belirtileri…
Belirtilerin sadece bir tanesi ya da birkaç tanesi ölümün yaklaştığını göstermez. Kendinizde ya da çevrenizde birinde hemen hemen hepsini gözlemlemiş olmanız gerekmektedir. Bunu fark ettiğinizde ise ölümünün yaklaştığı gerçeğini anlamak ve kabullenmek zorundasınız.
Bir canlı, bir insan ölmeye başladığında bazı belirtiler görülür. Bu belirtiler;
İştah Kaybı: Enerji büyük oranda düşer ve günlük görevleri yerine getirme isteği azalır. Enerjiye ihtiyaç olmadığı düşüncesi ile yiyecekler ve içecekler daha az gerekli görülür. İnsan, en sevdiği yiyeceklerden dahi bir anda soğur. Son günlerde iyice yemekten ve içmekten kesilir, hızlı bir şekilde kilo vermeye başlar.
Uykuya Düşkünlük: Aslında uykuya düşkünlük değil de daha fazla yatkın olmak diyebiliriz. Kişi normalden daha fazla uyumaya başlar. Ölüm yaklaştıkça vücudun metabolizması düşer.
Asosyallik: Ölüme yaklaşan bir kişi kendi içerisine kapanmaya başlar. İnsanlarla görüşmek ve onlarla vakit geçirmekten kaçınır. Kendiyle baş başa kalmak ve bazı şeyleri düşünmek ister.
Hayati Belirtilerde Değişiklik: Nabız yavaşlar ve bir süre sonra sanki yokmuş gibi kaybolur. Solunum değişiklikleri baş gösterir. Kalp atışları düzensizleşir ve tespit edilebilmesi zorlaşır. Kişinin tansiyonu devamlı olarak düşerken, böbrekler ise bir süre sonra çalışmayı tamamen bırakır. Ölüme yaklaşan kişinin idrarı artık kahve tonunda ya da pas renginde gelir.
Tuvalet Alışkanlıkları: Ölüme yaklaşan bir kişi yemekten ve içmekten kesildiği için bağırsak hareketlerinde de bir azalma olacağı bellidir. Bu yüzden neredeyse günde bir defa tuvalete giderler.
Kasların Zayıflaması: Ölüme yaklaşan kişilerin, önceden rahatlıkla kaldırdığı bir eşyayı kaldıramadığını ya da en ufak eşyaları bile eline aldıklarında düşürdükleri gözlemlenir. Artık kaslarını kontrol etmekte güçlendiği gibi kaslarda zayıflamaya başlar. Bardakta su içmek gibi basit şeyleri bile yapamaz hale gelir.
Vücut Isısında Düşüş: Ölüme yaklaşan kişinin vücut ısısında düşüş gözlemlenir. Özellikle elleri ve ayakları sanki hiç kan yokmuşçasına soğur. Zaten hiç kan yokmuş gibi kan dolaşımı azalır. Kan dolaşımı iç organlara daha fazla odaklanır ve bu yüzden ellerine, bacaklarına ve ayaklarına daha az kan gider. Vücut hayati organları ayakta tutabilmek ister.
Deride Solukluk: Vücudundan kanı çekilen kişinin cildinde soluk bir renk olması muhtemeldir. Ölüme yaklaşan kişinin saçlarındaki ve gözlerindeki parlaklık solar. Cildi, derisi artık bembeyaz ya da beyaza yakın sarı tonlarındadır. Diğer yandan deride mor ve mavi renklerde lekeler görülmesi de olağandır.
Kafa Karışıklığı: Ölüme yaklaşan kişinin beyni hala aktiftir. Fakat pek çok kaz kafası karışabilir. Tutarsız davranışlar sergilemesi muhtemeldir. Etrafında olup biteni kavrayamadığı gibi geçmişi de unutmaya başlar. Kimi zaman halüsinasyonlar ya da çarpık vizyonlar görmesi muhtemeldir.
Artan Ağrılar: Vücudunun farklı bölgelerinde ağrılar meydana gelir. Bu ağrıların aslında var olmadığı ve kişinin sadece bunu hissediyormuş gibi olduğu söylenmektedir. Artık son yakındır…