İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti.
CHP Genel Merkezi'ndeki görüşmede İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve İYİ Parti İstanbul Milletvekili Cihan Paçacı da yer aldı.
"İmamoğlu, Erdoğan'ın doğal rakibidir"
Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Müsavat Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"Erken seçime bakışımı daha önce de söyledim. Türkiye’nin gündeminde erken seçim tartışmasının yaşanmasına taraf değilim. Siyasette Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin önünü açacak tartışmanın güncellenmemesi lazım. İktidar tarafının dâhil olmadığı süreçle erken seçim takvimini belirlemek mümkün değil. 2025 yılının sonbaharında yapılacak erken seçim sadece CHP'nin onayladığı bir seçim takvimidir. 2027 sonbaharında yapılacak erken seçimden muhalefet kaçmayacaktır.
Tayyip Bey'in iştahını kabartacak adımların atılmaması lazım. Erdoğan’ın kurduğu tuzağa düşmeyeceğiz. Muhalefetin içini dizayn etmeye yönelik atılan adımların karşısında duracağız.
Ekrem İmamoğlu, Erdoğan'ın doğal rakiplerinden biridir. Onun önünü kesebilmek için her şeyi kullanmak için tenezzül edecek. Buna karşı duracağız. Erdoğan’ı kötü huylarından vazgeçirmek çok mümkün değil."
AK Parti kongresindeki katılımlar
AK Parti Kongresi’nde İYİ Partili eski isimlere rozet takılması sorulan Dervişoğlu, “Adalet ve Kalkınma Partisi'nin listelerinde yönetici olarak seçilmiş milletvekillerinin biri hariç tamamı aylar öncesinde partimizden ayrılmış insanlardır. O dönem ayrılışları ile alakalı değerlendirmede bulunurken de olumsuz herhangi bir bayanı dile getirmedim. Ben her zaman özen gösteririm. Çünkü siyasi partilere mensup insanların, seçildikleri partiye verilmiş oylarla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev deruhte ettiklerini ifade ettim. Bazı ayrılıkların bizim açımızdan bakıldığında özgürleşme olarak tanımlanması muhtemeldir. Ama ortaya çıkan algıya baktığınızda o arkadaşlar Adalete ve Kalkınma Partisi'ne dün katılmış gibi gösteriliyor” dedi.
"Diploma soruşturması bir acziyet itirafıdır"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise "Biz Türkiye'yi içinde bulunduğu sıkıntılarda kurtarma konusundaki düşüncelerimizi paylaştık. İYİ Parti'deki tüm iyi insanlara teşekkür ederim" diye konuştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan "diploma" soruşturması konusunda gazetecilerin sorularına da yanıt veren Özel, durumu acziyet itirafı olarak değerlendirdi. Özel şöyle konuştu:
"Diploma soruşturması bir acziyet itirafıdır, kara mizah öyküsüdür. Recep Tayyip Erdoğan kendi diplomasına şahit okul arkadaşları bulamazken Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını tartışmalı hale getirmek için kendisinden 1 yıl önce o yıl ve 1 yıl sonra yatay geçişlerini yapmış, daha sonra diplomalarını almış, o günden bugüne mesleklerini icra eden onlarca kişinin diplomalarını tartışmalı hale getirmeye çalışacak kadar bir acziyet içindeler. Sayın İmamoğlu'nun bu konuda hukuki herhangi bir sıkıntısı yok. Ekrem İmamoğlu çıkar sınıf arkadaşlarıyla toplantılar yapar, yemekler yer, hocalarıyla okulda tuttuğu notlarıyla kendi diplomasını nasıl alnının teriyle kazandığını ispat eder. Bu iş döner dolaşır Recep Tayyip Erdoğan'ı bir daha vurur. Recep Tayyip Erdoğan yine kendisinin diplomasına şahitlik yapacak bir kişiyi bulur, o da Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptığı akademisyenden başka birisi değildir. O yüzden bu iş döner Erdoğan'ın diplomasını konuşturur. Bizim açımızdan burada bir durum yok ama yargı tacizinin ne noktalara geldiğini ve Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının AK Parti'de nasıl bir kurumsal rahatsızlık, Tayyip Erdoğan'da da nasıl bir kişisel panik yarattığının ispatıdır."
'Erdoğan'ı adaylaştırmak için öne alınan seçime yokuz'
Erken seçim konuşunda da konuşan Özel, "Erken seçim meselesinde aslında temel bakış açıları açısından Sayın Dervişoğlu'yla veya İYİ Parti'nin kurumsal tutumuyla CHP'ninkinin arasında nüans var" dedi. Özel şöyle konuştu:
"Cumhuriyet Halk Partisi'nin erken seçim istemesini Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olmasına olanak tanımak olarak görmemek lazım. Zira biraz önce Sayın Genel Başkan'ın da dediği gibi Elitaş'ın tarif ettiği erken seçim bile demeye dilinin varmayıp öne alınmış bir seçim 2027'de olur. 'Cesaretiniz varsa buraya gelin' deyip 2,5 yıllık bir cesaret gösterdiği noktaya kargalar bile güler. Biz Tayyip Erdoğan'ı adaylaştırmak için yapılacak bir seçimin öne alınmasında var olmadığımızı daha önceden defalarca ifade ettik.
'Aramızda fikir birliği var'
Diğer yandan Cumhuriyet Halk Partisi'nin artık bu vatandaşın dayanacak gücünün kalmadığı, emeklinin, asgari ücretlinin, çiftçinin, esnafın ki bunların içinde bulundukları hazin durumla ilgili yukarıda da bir görüş birliği içinde büyük sıkıntıyı birlikte altını çizdik. Bizim bu durumda derhal seçim talebimizi ve erken seçimin adayının erken açıklanmasına ilişkin irademizi ortaya koyduğumuz noktada da sayın bu sefer aradaki nüansın sanki İYİ Parti'nin bu kadar sıkıntılar varken erken seçim istemiyormuş, bu iktidar değişsin istemiyormuş gibi yorulmaması da büyük haksızlık olur. Aramızda meselenin anayasal durumuna ve vatandaşın durumuna yönelik olarak tam bir fikir birliği var."
"14 saat önce istifa ettirilmiş birini listelerine koyuyorsan bunun adı yenilenme değil, transfer bedelidir"
“AK Parti Kongresinde muhalefetten ayrılan isimlere rozet takılmasını nasıl değerlendirirsiniz?” sorusunu yanıtlayan Genel Başkan Özel, şunları kaydetti: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı, özeleştiri yapacaklarını, yenileneceklerini, değişeceklerini ifade ediyordu. Tabii ‘değişim’, siyasette olmazsa olmaz bir kavram ve Cumhuriyet Halk Partisi, 2023 genel seçimlerindeki sonuçlardan sonra özeleştirinin nasıl yapılacağı, değişimin nasıl yapılacağı, bir partiye değişimin nasıl geleceği konularında aslında iyi bir örnekti AK Parti’nin önünde. Ama dün AK Parti Kongresi’nde yeni neyi gördük? Yeni hangi programı, hangi söylemi gördük? Eskiden olduğu gibi korkuyu örgütlediklerini gördük, tehditleri gördük, sivil toplum örgütlerine üstü kapalı şantajları gördük de yeni ne gördük? ‘Belki kadrolarda bir şey görürüz’ diye insanlar baktılar ve başkasının eskisinden yeni olmaz arkadaşlar: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dünkü listelerine baktığımızda 23 yıldır ülkeyi yöneten bir partinin, bir başka siyasi partiden daha bir gün önce akşam üstü saatlerinde istifa ettirilmiş birini listelerine koyuyorsa, bunun adı ‘yenilenme’ değil ‘transfer bedeli’dir. Bir partinin listelerindeki transfer bedeli, o partinin en üst karar organında görev almak oluyorsa o parti zaten bitmiştir, tükenmiştir. Bizim geçen hafta yaptığımız bir ziyarette, kıymetli siyasi partinin heyetinde bizi karşılayan, o sırada ve kamuoyuna açık beyanlarında rejime ‘tek adam rejimi’ diyen, Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü adaylığının bile anayasal olmadığını, geçen seferki adaylığının bile anayasal olmadığını söyleyen, bunun Türkiye’yi felakete götürdüğünü söyleyen biri partisinden istifa ettikten 14 saat sonra bir başka partinin yönetim listelerinde yer alıyorsa, gidene bir şey demeyeceğim de onu alıp o listeye yazana, ‘Senin bundan ne faydan olur, ne muradın olur? Bu yaptığınız özeleştiri midir? Bundan sonra o Anayasa Hukukçusu hanımefendinin ifadeleri senin partin tarafından da mı benimsenmiştir?’... O yüzden transfer bedeline döndüyse bir partinin listelerinde yer almak… Cumhuriyet Halk Partisi kendi değişiminden sonra yaş ortalaması 43 olan bir Parti Meclisi yaptı, yaş ortalaması 46 olan bir Merkez Yönetim Kurulu var. Yarısı kadın, yarısı erkek oldu. Bu bir değişimdir. Bu değişime özenmek peki ama yaptığınız iş kendini bile tekrar etmenin gerisindedir. Kendi kadrolarının yer bulamadığı listelerde dün transfer ettiklerinin transfer bedelleri karşılıklarının olması, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ülkeye katacağı bir şey olmadığı gibi bundan sonra kendi siyasi hareketi içinde de buna umut bağlayan kimseye katacağı bir şey olmadığının itirafıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni dünde, dününde, geride bırakıp Türkiye’nin önüne bakmasının zamandır.”