AA'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan Kyoto Protokolü'nce kabul edilen, karbondioksit dışındaki diğer sera gazlarına odaklandığı haber dosyasının birinci bölümünde, metan gazı emisyonları ve bu emisyonların kaynakları ele alındı.
BM Çevre Programı'nın (UNEP) 2021'de yayımladığı Küresel Metan Değerlendirmesi Raporu'nda, metan gazının küresel ısınmanın yüzde 25’inden sorumlu olduğu belirtildi.
Raporda, Paris Anlaşması ile belirlenen küresel ısınmayı en fazla 2 derecede tutma hedefinde kritik bir öneme sahip olan metan gazı emisyonlarının yüzde 45 oranında düşürülmesi halinde 2045 itibarıyla küresel ısınmanın 0,3 derece azaltılabileceği vurgulandı.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) verilerine göre, son 200 yılda iki kattan fazla artan atmosferdeki metan konsantrasyonunun yüzde 60'ı insan faaliyetlerinden, yüzde 40'ı ise doğal nedenlerden kaynaklanıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) yıllık toplam metan gazı emisyonunun 2022'de 589,1 milyon ton olduğunu açıklarken bunun 395,1 milyon tonu insan faaliyetleri nedeniyle 194 milyon tonu doğal yollardan gerçekleşti.
İnsan faaliyetlerinin neden olduğu metan emisyonunun 142,3 milyon tonu tarım ve hayvancılıktan, 133,3 milyon tonu enerji sektöründen, 70,8 milyonu tonu atıklardan, 39 milyon tonu diğer insan faaliyetlerinden, 9,7 milyon tonu ise biyokütle sektöründeki yakma faaliyetlerinden kaynaklandı.
İnsan faaliyetleri nedeniyle en fazla metan emisyonuna neden olan ülke 55,7 milyon tonla Çin olurken, bu ülkeyi 31,8 milyon tonla ABD, 29,7 milyon tonla Hindistan, 24,4 milyon tonla Rusya ve 20 milyon tonla Brezilya takip etti. Bu beş ülkenin toplam emisyonları, küresel emisyonların yaklaşık yüzde 41'ini oluşturdu.
Tarım ve hayvancılık
ABD Çevre Koruma Ajansının (EPA) hesaplamaları tarım ve hayvancılık kaynaklı metan gazı salımının yüzde 32’sinin hayvan gübresinden ve hayvanlardan çıkan gazlardan kaynaklandığını gösterirken dünya genelinde sadece et üretimi için özel olarak yetiştirilen sığırların neden olduğu yıllık metan emisyonu yaklaşık 14 milyon ton olarak hesaplanıyor.
Bunun yanı sıra sulak alanlarda gerçekleştirilen ve oksijenin toprağa nüfuz etmesini önleyerek metan gazı yayan bakteriler için ideal koşullar yaratan pirinç üretimi de tarım ve hayvancılık faaliyetleri kaynaklı metan salımının yüzde 8’inden sorumlu oldu.
Fosil yakıtlar
Enerji sektörü kaynaklı küresel metan emisyonunun 45,6 milyon tonu petrolden, 41,8 milyon tonu kömürden, 36,7 milyon tonu doğal gazdan, 9,2 milyon tonu ise biyoenerjiden kaynaklandı.
IEA'ya göre, petrol ve doğal gaz sektöründe metan gazı salımı en çok sızıntılar sebebiyle yaşanırken bu sızıntıların tespiti ve sızdıran ekipmanların iyileştirilmesi gibi önlemlerle söz konusu sektörlerde metan emisyonu yüzde 75 oranında düşürülebilir.
Petrol ve doğal gaz sektöründe tüm metan azaltma önlemlerinin uygulamaya konması için 2030'a kadar yaklaşık 100 milyar dolar yatırım yapılması gerekirken bu tutar, petrol ve gaz endüstrisinin 2022'de elde ettiği net gelirin yüzde 3'ünden daha az bir rakama tekabül ediyor.
"Salımlar azaltılmazsa küresel ısınmada ciddi payı olacak"
İngiltere Newcastle Üniversitesi Doğa ve Çevre Bilimleri Fakültesi Biyojeokimya Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sam Wilson, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, metan gazı emisyonlarının azaltılmasının küresel ısınmayla mücadelede büyük önem taşıdığını söyledi.
Bu amaçla öncelikli olarak petrol ve doğal gaz sektörü kaynaklı sızıntıların önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Wilson, yeme alışkanlıkları düzenlenerek tarım ve hayvancılık kaynaklı metan gazı yükünün azaltılabileceğini belirtti.
COP26’da imzalanan Küresel Metan İttifakı ile birlikte metan gazı emisyonlarının küresel gündemde daha çok yer bulmaya başladığına vurgu yapan Wilson, "Metan gazı son zamanlarda küresel bir odak noktası haline geldi. Bunun nedeni ise metan gazının karbondioksitten daha güçlü ve 20 yıllık süreçte karbondioksite göre 25 kat daha fazla küresel ısınma potansiyeline sahip olması." dedi.
Metan gazının atmosferde kalma süresinin yaklaşık 10 yıl olduğu bilgisini paylaşan Wilson, bu gazdan kaynaklı emisyonların azaltılmaması halinde, karbondioksite oranla atmosferde daha kısa süre bulunmasına karşın, metan gazının küresel ısınmada ciddi oranda payı olacağını sözlerine ekledi.