Özel Haber: Sümeyye Aksu

AKP’nin yasa dışı yollarla ülkeye giren sığınmacı ve düzensiz göçmen politikaları, aynı zamanda ekonominin “sığınmacılara” endekslenmesi Türkiye vatandaşları için ciddi bir sorun haline geliyor. Özellikle niteliksiz sığınmacılar ne yazık ki Avrupa dahil pek çok ülkede ucuz emek olarak görülüyor. Farklı nedenlerle dünyanın dört bir yanından özellikle Afganistan, Irak, Suriye gibi ülkelerden Türkiye’ye, dalgalar halinde akın eden sığınmacılar, toplumsal ve demografik yapıyı değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgesel ve küresel jeopolitik oyunlar ile çatışmaların hem aracı hem de aktörleri haline gelebiliyor.

Türkiye, toplumsal gerilim yaratabilecek potansiyelde bir dış göç olgusuyla karşı karşıya kalabilir. İngiltere ile Türkiye arasında yasadışı göçü engellemek için yeni bir anlaşma imzalandı. Daha önce “düzensiz göçmenleri uzak tutması” için Türkiye’ye 3 milyon sterlin gönderen İngiltere şimdi de yeni bir anlaşma arayışındaydı. İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmaya göre iki ülke, insan kaçakçılığına karşı ortak polis operasyonları yapılacak ve sığınmacı veya düzensiz göçmenleri taşıyan botların satışı engellenecek. Öte yandan gümrük verileri de daha hızlı değiş tokuş edilecek.

“Türkiye gerçek bir endişe kaynağı”

Birkaç hafta önce İngiliz basınında yer alan haberlerde İngiltere hükümetinin Türkiye ile Arnavutluk ile yaptıkları anlaşmaya benzer bir anlaşma yapmak istediği iddia edilmişti. İçişleri Bakanı Braverman’a yakın bir kaynak, Türkiye’nin İngiltere için büyük bir endişe kaynağı olduğunu belirterek, “Türkiye gerçek bir endişe kaynağı çünkü sayılarda büyük bir artış var ve göçmenleri daha kolay sınır dışı edebilmemiz gerekiyor” demişti.

“Hiçbir yetkili kurumdan açıklama yapılmadı”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya, İngiltere ile imzalanan ‘göçmen anlaşması’ ile ilgili Elips Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Bir hafta önce İngiliz basınında herkesi şaşırtan, Türkiye ve İngiltere arasında göçmen anlaşması imzalandığına dair bilgiler paylaşıldığını söyleyen Kaya, burada üzücü olan durumun göçmen anlaşması yapan taraflardan biri olan Türkiye’nin hiçbir yetkili kurumundan söz konusu anlaşmaya ilişkin açıklama yapılmaması olduğuna dikkat çekti.

Mustafa Kaya

“Usul açısından da sorunlu”

Anlaşmanın içeriğini bilmemenin Türkiye için çok büyük bir eksiklik olduğunu kaydeden Kaya, “Biz bu anlaşmayı İngiliz basından, İngiliz yetkililerinin yaptığı açıklamalardan öğrendik. Bir kere en fazla rahatsız olduğumuz konu bu. Yani böyle bir anlaşma varsa gerekçesi nedir? Madem böyle bir gizlilik hükmü yok. Madem bunu İngiliz basının bu kadar açık bir şekilde yetkililerle, kamuoyuyla paylaşıyor. Niçin bizim yetkililerimiz bu konu hakkında bizim kamuoyumuzu bilgilendirmiyor da biz bunu yabancı basından öğreniyoruz. Usul açısından bir itirazımız var” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’de sığınmacılar ve göçmen meselesi tartışmalı”

İngiltere’ye göçmen akışını önlemek adına, istihbarat paylaşımından tutun karakol vs. bütün polis merkezlerinin oluşturulmasının gerekçesinin ne olduğunu sorgulayan Kaya sözlerini şöyle devam etti;

“Türkiye'de şu anda sığınmacılar meselesi çok tartışmalı bir konuya dönüştü. Göçmen meselesi tartışmalı bir konuya dönüştü. 2016’daki geri kabul anlaşmasıyla alakalı tartışmalar hala devam ediyor. Böyle bir ortamda neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu? Ben bunları sordum. Ve bunu da yetkili bir makamdan açıklama gelmediği için de değerlendirmekte zorlanıyoruz. Sadece bu sorularla kalıyoruz”

“Demografik hareketlilik ülkelerin güvenliğini tehdit etmeye başladı”

Meselenin insani ve hukuki olarak çözülmesi gerektiğini savunan Kaya, “Biz böyle bir salt göçmen karşıtlığı, sığınmacı karşıtlığı üzerinden bir söylem belirlemiyoruz. Biz sorunun insani ve hukuki olarak çözülmesi gerektiği kanaatindeyiz. Ve demografik hareketliliğin ülkelerin güvenliğini tehdit etmeye başladığını görüyoruz. Ondan dolayı da AK Parti'nin bu yaklaşımının Türkiye'ye yönelen göç dalgalarını cesaretlendirdiğini farklı niyetle gelme ihtimali olanları da bu noktada hazır hale getirdiğini görüyoruz. Bunları endişe ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin iç huzurunu tehdit etmeye başladığını görüyoruz”

Suriyeli ve Afganistanlı sığınmacı ve göçmen sayılarının nüfusun yüzde 10’una yaklaştığını yaklaşık olarak tahmin ediyoruz diyen Kaya sözlerini şöyle tamamladı;

“Bunun da artık Türkiye'nin iç huzurunu tehdit etmeye başladığını görüyoruz. Uluslararası standartlara göre böyle nüfus hareketliliğine bir ülke en fazla yüzde 5’ine kadar bir makul çözümler üretebilir. Ama bugün yüzde 10’a yaklaşmış olmasından dolayı da bunu da ayrıca tehdit olarak görüyoruz. Yani iç huzura tehdit olarak görüyoruz”

Kılıçdaroğlu: Türkiye’yi kim yönetiyor?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan "göçmen anlaşmasına" Twitter'dan tepki göstermişti.  Kılıçdaroğlu, anlaşmayı ve İngiltere'nin açıklamasını son derece "vahim ve sorunlu" olarak niteledi. Kılıçdaroğlu, "Ne kadar süslü laflarla paketlenirse paketlensin sonuçta bu birilerinin iç sistemimize müdahalesidir” diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye’yi kim yönetiyor?" diye sordu.

“Birilerinin iç sistemimize müdahalesidir”

Kılıçdaroğlu'u paylaşımında;  

"İngiltere, “insan kaçakçılığı yapan şebekeleri engelleme ve çökertme” odaklı, Türkiye ile bir anlaşma yapıldığını açıkladı. Anlaşmayla, Türkiye'de polis teşkilatı içerisinde İngiltere’nin desteklediği “kaçak göçle mücadele hedefli” bir birim oluşturulduğu ve bu birimin adının “mükemmeliyet merkezi” olduğu da ifade ediliyor. Göçten sorumlu İngiliz Devlet Bakanı Robert Jenrick, geçen ayki Türkiye ziyaretinde Kapıkule'de incelemelerde bulunmuştu. Jenrick bugün, yaptığı açıklamada Türkiye- İngiltere ortaklığının maddi destek içerdiğini de söyledi ama miktar vermedi. Saray ve şürekâsına şunu söylemek isterim: “Bu iş, beceremediğiniz, yapamadığınız ya da her ne sebeple olursa olsun başarısız olduğunuz bir konuda Türkiye’ye müdahale anlamına geliyor. Ne kadar süslü laflarla paketlenirse paketlensin sonuçta bu birilerinin iç sistemimize müdahalesidir”

 

Editör: Sümeyye Aksu