24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşırken, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Elips Haber’e öğretmenlerin sorunlarını ve taleplerini anlattı. Irmak, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal olarak zor bir dönemde olduğunu vurgulayarak, mevcut sistemin öğretmenleri hem toplum nezdinde hem de çalışma hayatında değersizleştirdiğini ifade etti. Eğitimdeki temel problemlerin çözülmediğini söyleyen Irmak, özellikle Öğretmenlik Meslek Kanunu ve kariyer basamakları uygulamalarının ciddi huzursuzluklara yol açtığını dile getirdi.
“Öğretmenler yoksulluk sınırında”
Irmak, öğretmenlerin en büyük sorunlarından birinin ekonomik sıkıntılar olduğunu belirtti. Tek maaşla geçinmenin neredeyse imkansız hale geldiğini vurgulayan Irmak, “Bugün yoksulluk sınırı 70 bin liraya dayandı. Ancak öğretmenlerin maaşı, ek ders alsalar bile en fazla 50 bin lira civarında. Ek ders ücreti alamayan bir öğretmen 43-44 bin lira kazanıyor. Bu şartlarda büyükşehirde yaşamak, çocuk okutmak ya da bir aile geçindirmek çok zor” dedi.
Özellikle emekli öğretmenlerin durumuna dikkat çeken Irmak, “Emekli maaşları çok düşük. Öğretmenler emekli olduklarında yarı yarıya gelir kaybı yaşıyor. Avrupa’daki emekli öğretmenler dünyayı gezerken, bizdeki öğretmenler kahveye bile çıkamıyor” diyerek ekonomik sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.
“Kariyer basamakları öğretmenleri böldü”
Eğitimdeki en tartışmalı konulardan biri olan kariyer basamakları uygulamasına da değinen Irmak, bu sistemin öğretmenler odasında huzursuzluk yarattığını söyledi. Ücretli öğretmenlerin 90 bin ila 100 bin arasında bir sayıya ulaştığını belirten Irmak, “Ücretli öğretmenler 13 bin lira alırken, başöğretmen olmuş bir öğretmen 53 bin lira kazanıyor. Aynı işi yapan öğretmenler arasında 40 bin liralık bir maaş farkı var. Bu adaletsizlik, çalışma barışını tamamen bozuyor” ifadelerini kullandı.
Irmak, ücretli öğretmenlerin tedirgin bir şekilde çalıştığını ve görev sürelerinin belirsizliği nedeniyle idareye daha şirin görünme çabasında olduklarını dile getirdi. Bunun da öğretmenlerin üzerindeki angaryaları artırdığını söyledi.
“Angaryalar öğretmenleri tüketiyor”
Öğretmenlerin yalnızca eğitimle ilgilenmeleri gerekirken angarya işlerle boğuştuğunu belirten Irmak, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin bu yükten en fazla etkilendiğini söyledi. Irmak, “Edebiyat öğretmenleri şu an felaket bir angarya ile karşı karşıya. Hepsi depresif durumda. Oysa eğitimin sürdürülebilir olması için öğretmenlerin angaryalardan kurtulması gerekiyor” dedi.
Irmak ayrıca öğretmenlere hafta sonları bile ek kurslar verilerek tüm zamanlarının ellerinden alındığını belirtti. “Öğretmenler sadece ders anlatan bireylere dönüştü. Kendilerini değerli hissedecekleri bir çalışma ortamına ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
“Okullarda şiddet sorunu artıyor”
Eğitim ortamlarının güvenli olmamasına dikkat çeken Irmak, öğretmenlerin velilerden ve öğrencilerden gelen şiddetle karşı karşıya kaldığını belirtti. Geçtiğimiz yıl özel bir okulda, 75 yaşındaki bir öğretmenin öğrencisi tarafından öldürülmesini hatırlatan Irmak, “Okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı. Şiddete maruz kalan öğretmenlerin korunması için de gerekli tedbirler alınmalı” dedi.
Öğretmenlik mesleğinin saygınlığının zedelendiğini ifade eden Irmak, “Öğretmenler artık öğrencilerine rehberlik etmekte zorlanıyor. Öğrenciye doğru bir şey söylediğinizde bile, ‘psikolojik şiddet’ olarak algılanıyor. Öğretmenler, öğrenci ve velilerle yaşanan sorunlar nedeniyle yalnızca sınıfa girip çıkmayı tercih ediyor” diyerek sistemin öğretmenleri değersizleştirdiğini vurguladı.
“Eğitimde iyileşme için somut adımlar atılmalı”
Kemal Irmak, öğretmenlerin taleplerini dile getirerek çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Angaryalar kaldırılmalı, ekonomik iyileştirmeler yapılmalı ve öğretmenlerin emekli olduktan sonra da insanca yaşayabileceği bir düzen kurulmalı. Ayrıca okulların güvenli hale getirilmesi ve öğretmenlerin itibarının yeniden kazandırılması için toplumsal ve politik adımlar atılması şart.”
