Yapılan yeni bir analiz, sömürgecilik geçmişi dikkate alındığında Birleşik Krallık‘ın daha önce düşünülenin neredeyse iki katı kadar küresel ısınmadan sorumlu olduğunu ortaya koydu.

Ülkenin yerel emisyonları, 1850’den bugüne toplam dünya emisyonlarının yüzde 3’ünü oluşturuyor. Ancak bir zamanlar Britanya İmparatorluğu‘nun egemenliği altında bulunan ülkelerdeki emisyonların sorumluluğu Birleşik Krallık’a eklediğinde, bu oran yüzde 5’in üzerine çıkıyor.

The Guardian‘ın aktardığı araştırmanın sonuçlarına göre, bu ek emisyonlar büyük ölçüde sömürgeleştirilmiş ülkelerdeki ormanların yok edilmesinden kaynaklanıyor ve en büyük katkı bağımsızlıklarından önce Hindistan, Myanmar ve Nijerya‘dan geliyor.

Carbon Brief tarafından yapılan bu analiz, Birleşik Krallık’ı ABD, Çin ve Rusya‘nın ardından en büyük tarihsel emisyona sahip ülkeler listesinde sekizinci sıradan dördüncü sıraya yükseltiyor.

‘Araştırma iklim adaletine yeni bir bakış açısı sunuyor’

Tarihsel emisyonların önemli olduğunu çünkü zaman içinde salınan karbondioksit miktarı ile Dünya yüzeyindeki ısınma seviyesi arasında doğrudan bir ilişki olduğunu söyleyen Carbon Brief’ten Dr. Simon Evans araştırma ile ilgili şöyle diyor:

Doç. Dr. Kızılkaya açıkladı: İzmir Körfezi’ndeki 'kırmızılık' ne zaman kaybolacak? Doç. Dr. Kızılkaya açıkladı: İzmir Körfezi’ndeki 'kırmızılık' ne zaman kaybolacak?

“Yeni analizimiz iklim adaletine ilişkin sorulara düşündürücü yeni bir bakış açısı sunuyor. Sömürgeci güçlerin ekonomik ve siyasi güçlerini desteklemek için sömürgeleştirilmiş topraklardan doğal kaynaklar çıkardıkları biliniyor, ancak tarihsel emisyonlarla olan bağlantı şimdiye kadar hiç ölçülmemişti.”

Evans araştırmanın Avrupa’daki eski sömürgeci güçler ve gelişmiş ülkelerin mevcut ısınmada önemli tarihsel sorumluluğu olduğunu ortaya koyduğunu söyleyerek ekliyor:

“Bu ülkelerin birçoğunun emisyonları artık azalıyor. Yine de bugünkü göreli zenginlikleri ve mevcut ısınmaya tarihsel katkıları, uluslararası iklim rejiminde daha az gelişmiş ülkelerdeki iklim tepkisini destekleme sorumluluğuna bağlı olarak kabul edilmektedir.”

Hollanda ve Fransa’nın da tarihsel sorumluluğu artıyor

Analiz, Hollanda ve Fransa gibi diğer ülkelerin de sömürge emisyonları dahil edildiğinde iklim krizindeki tarihsel sorumluluk sıralamasında yükseldiklerini gösteriyor. Endonezya‘yı sömürgeleştiren Hollanda, kümülatif emisyonları neredeyse üç katına çıkarak sıralamada 35’inci sıradan 12’nci sıraya yükselirken, Fransa’nın toplamı emisyonu yüzde 50 artıyor.

Analiz aynı zamanda 1850’den bu yana kişi başına düşen ulusal kümülatif emisyonları bugünün nüfusuna göre hesaplıyor. Buna göre, en az 1 milyon nüfusa sahip ülkeler arasında Hollanda en yüksek kişi başı tarihsel emisyona sahipken, Birleşik Krallık ikinci sırada yer alıyor.

İklim krizinin eski İngiliz sömürgelerinde yıkıcı etkileri var

ABD’deki Minnesota Üniversitesi‘nde Gambiyalı bir bilim insanı olan Dr. Nfamara Dampha, “İklim değişikliğinin etkileri, birçok eski İngiliz sömürge bölgesinde yıkıcı kayıp ve hasarlardan sorumlu” olduğunu söylüyor: “Örneğin, Gambiya‘nın başkenti Banjul‘un, agresif önlemler alınmazsa 2100 yılına kadar tamamen kaybedileceği tahmin ediliyor.”

“Aralarında İngiltere’nin de bulunduğu zengin gelişmiş ülkeler geçen yıl kayıp ve zarar fonu kurmayı kabul etti. Ancak, iklim adaleti ya da telafisini geride bırakarak COP28’e doğru ilerliyoruz.” diyen Dampha bunun nedeninin, fonun olası kurulumunun “eski sömürgecileri, tarihsel sorumluluk, hakkaniyet ve kirleten öder ilkelerine dayalı olarak adil paylarını ödemekle sorumlu tutmakta kesin olarak başarısız olması” olduğunu belirtiyor. 

Hükümet sözcüsü: ‘Geleceğe odaklanmamız gerek’

Birleşik Krallık hükümet sözcüsü konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bu analiz, Birleşik Krallık’ın emisyonları diğer tüm büyük ekonomilerden çok daha hızlı bir şekilde azaltmak için kararlı adımlar attığı gerçeğini göz ardı etmektedir. Birleşik Krallık şu anda yıllık küresel emisyonların sadece yüzde birinden sorumludur. 1.5C’ye ulaşılmasını engellemek geleceğe odaklanmamızı gerektiriyor, işte bu nedenle net sıfıra geçişi desteklemek ve emisyonları daha da azaltmak için milyarlarca yatırım yapıyoruz.”

Tarihsel sorumluluk COP28’de konuşulacak

2023’te sıcaklık rekorlarının kırılmasına yol açan iklim krizi, ağırlıklı olarak zengin ülkelerin karbon emisyonlarının bir sonucu olsa da iklim krizi emisyonları çok düşük seviyelerde olan yoksul ülkeleri derinden etkiliyor.

İklim krizine yol açanların bunun sorumluluğunu alması özellikle de gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı sağlanmasına ilişkin tartışmalarda önem taşıyor. Bu konu Birleşik Arap Emirlikleri‘nde düzenlenecek COP28 İklim Zirvesi‘nde konuşulacak ve yeni bir kayıp ve zarar fonu, zirvede kritik bir tartışma konusu olacak.

Editör: Halide Tonga