Organ Nakli Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, Türkiye’de organ naklinin önemi ve bağış oranlarındaki yetersizliklere dikkat çekti.
Bir yılda 400 nakil gerçekleştiriliyor
2008 yılında kurulan Organ Nakli Merkezi’nde yılda yaklaşık 350-400 böbrek ve karaciğer nakli gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, nakillerin %90’ının canlı vericilerden yapıldığını ifade etti. Aliosmanoğlu, “Gönlümüz kadavra bağışlarının artmasını isterdi. Ancak bağış oranlarının düşük olması nedeniyle canlı vericili nakiller ağırlık kazanıyor” dedi.
Böbrek ve karaciğer nakillerinin sadece Türkiye’den değil, dünya genelinden gelen hastalara da uygulandığını belirten Prof. Dr. Aliosmanoğlu, düşük doğum ağırlıklı bebeklerde karaciğer naklinde dünya çapında önemli bir konumda olduklarını söyledi. Aliosmanoğlu, “Başarı oranlarımız %90-95 seviyesinde. Bu, tecrübeli ekibimiz ve güçlü altyapımızın bir sonucu” diye konuştu.
Karaciğer naklinde hasta sayısı yetersiz bağış nedeniyle artıyor
Türkiye’de yılda yaklaşık 1.700-1.800 karaciğer nakli yapıldığını, buna karşın 2.500 hastanın nakil beklediğini ifade eden Prof. Dr. Aliosmanoğlu, “Her yıl yaklaşık 500 hasta karaciğer nakli beklerken hayatını kaybediyor. Bu durum, organ bağışı konusundaki eksikliğin bir yansıması” dedi.
Böbrek nakli bekleyen hasta sayısı 30 bine yaklaştı
Prof. Dr. Aliosmanoğlu, Türkiye genelinde yılda 3.000-3.500 böbrek nakli yapıldığını ancak 20.000-30.000 kişinin nakil beklediğini söyledi. Ayrıca, diyalize giren 60.000 hasta bulunduğunu belirtti ve ekledi:
“Nakil oranları çok düşük, organ bağışının önemi her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor.”
Kadavra bağış oranları alarm veriyor
Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz, kadavra bağış oranlarının Amerika ve Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de böbrek ve karaciğer nakillerinin %90’ının canlı vericilerden gerçekleştirildiğini belirten Yavuz, “Kadavra bağış oranlarının artırılması toplum sağlığı için büyük önem taşıyor” dedi.
Diyaliz ve kadavra listeleri arasındaki uçurum
Türkiye’de yaklaşık 60.000 diyaliz hastası bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Yavuz, bunlardan yalnızca 26.000-27.000’inin kadavra bekleme listelerine kayıtlı olduğunu söyledi. Diyaliz süresinin uzatılmasının ameliyat başarı oranlarını düşürdüğünü belirten Yavuz, “Hastalar kadavra listelerine kaydolmalı ve erken dönemde nakil düşünmelidir” diye konuştu.
Prof. Dr. Aliosmanoğlu ve Prof. Dr. Yavuz, organ bağışının artırılmasının hayat kurtarıcı bir etkisi olduğunu vurgulayarak toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Aliosmanoğlu, “Bir hastayı ölmek üzereyken ameliyat edip sağlıklı şekilde taburcu etmek, manevi olarak en büyük tatmini sağlıyor” dedi.