Ekim ayı, meme kanseri farkındalık ayı olarak dünya genelinde kutlanıyor. Bu kapsamda Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekti. Duruman, Türkiye’deki onkolog yetersizliğine vurgu yaparak kadınların düzenli kontrollerini aksatmamaları gerektiğini söyledi.

“Meme kanseri kronik bir hastalık haline geldi”

Duruman, meme kanserinin artık kronik hastalıklar listesinde yer aldığını belirtti. Her sekiz kadından birinin meme kanseri olduğunu ifade eden Duruman, “Meme kanserinin sıfır evresi var ve bu başka kanser türlerinde olmayan bir durum. Yani, henüz oluşmadan fark edilebilen bir evre. Bu nedenle erken teşhis çok önemli. Sıfır evresinde yakalandığında tedavi çok basit bir süreç haline geliyor. Ancak erken teşhis olmazsa, üçüncü ve dördüncü evrelerde tedavi çok daha zorlu hale geliyor. Bu süreç sadece maddi olarak değil, manevi açıdan da büyük travmalara yol açabiliyor. Tabii ki, üçüncü ya da dördüncü evrede yakalanan hastalar için de tedavi oranı %100’e yakın, ancak bu evrelerde organlara yayılım oluyor ve travmanın boyutu büyüyor. İyi bir bakım gerektiriyor ve zorlu sonuçlara yol açabiliyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de Onkolog sayısı yetersiz”

Duruman, Türkiye’de onkolog sayısının yetersizliğine de dikkat çekti. Türkiye genelinde yaklaşık 1.000 onkolog bulunduğunu vurgulayan Duruman, “Devlet hastanelerinde çalışan onkolog sayısı çok az olduğu için her hastaya yeterince vakit ayrılamıyor. Bu yüzden erken teşhis kritik bir öneme sahip. Erken teşhis ile doktor veya hastane sıkıntısı yaşamadan bu hastalıktan kurtulma şansı artıyor” ifadelerini kullandı.

Yenidoğan çetesi soruşturması: Mağdur aileler müşteki olarak sürece dâhil olmalı Yenidoğan çetesi soruşturması: Mağdur aileler müşteki olarak sürece dâhil olmalı

“Her yıl 200 bin yeni vaka tespit ediliyor”

Her yıl Türkiye’de 200 bin yeni meme kanseri vakasının tespit edildiğini aktaran Duruman, bu rakamın aslında daha yüksek olabileceğini belirterek, “Bazı vakalar kayıt dışı kalıyor. Türk Kanser Derneği olarak kimsenin tarama fırsatını kaçırmaması için çalışıyoruz. Nerede olursanız olun, size en yakın tarama merkezine yönlendiriyoruz” dedi.

Mucize Evler ile konaklama desteği sağlıyoruz”

Duruman, büyük şehirlerde tedavi gören kanser hastaları için başlattıkları ‘Mucize Evler’ projesine değinerek, bu merkezlerde konaklama ve bakım hizmeti sunduklarını anlattı:

Kemoterapi ve radyoterapi sürecinde hastalarımızın iyi bir bakım ortamında iyileşmeleri çok önemli. Bu yüzden İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da Mucize Evler adıyla merkezler açtık. Geçen yıl yaklaşık 8.000 kişiye konaklama imkanı sunduk. Anadolu’dan büyük şehirlere gelen hastalarımız korkmasınlar, Türk Kanser Derneği onların yanında. Bize ulaşırlarsa konaklama ve bakım hizmetlerini sağlıyoruz.”

“Erken teşhis için farkındalık artmalı”

Duruman, meme kanseri konusunda farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekerek, bu konuda toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini söyledi:

“Meme kanseri farkındalığı sadece televizyon veya radyolarda söylemlerle sınırlı kalmamalı. Her yerde farkındalık yaratmamız gerekiyor. Küçük işletmeler bile mağazalarında ‘Hanımlar, 40 yaşınıza geldiniz, mamografinizi unutmayın’ şeklinde hatırlatmalar yapmalı. Aksi takdirde bu hastalık peşimizi bırakmaz.”

“Yanlış bilgiler tehlikeli”

Son olarak Duruman, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere karşı uyarıda bulundu. Bu tür yanlış bilgilerin kadınları erken teşhis imkânlarından uzaklaştırabileceğini ifade eden Duruman, “Mamografinin kanseri yaydığı gibi tamamen asılsız söylentiler dolaşıyor. Kadınların düzenli kontrollerini aksatmamaları çok önemli” dedi.

Muhabir: Ateş Çatıkkaş