Artan demir, beton, arsa, malzeme ve işçilik maliyetleri inşaat sektörü ile konut fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. TMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Onur Özergene, inşaat maliyetlerindeki artışa dikkat çekerek, “Demirin ton fiyatı ortalama olarak 26 bin TL diyebiliriz. Arsa maliyetlerinin yükselişi, işçilik fiyatlarındaki artış yapı maliyetini çok daha önemli ölçüde sektörü zorluyor” dedi. Söz konusu fiyat artışlarının vatandaşların ev alımını zorlaştırdığını belirterek “Ekonomik belirsizlik, enflasyon, yüksek faiz oranları ve kısa vadeli krediler de vatandaşlar için daha yüksek bir artışa sebep oluyor. Yapıların imalatı yapana maliyeti ile vatandaşa maliyeti arasında da ciddi bir fark var” diye konuştu. Vatandaşların “kira öder gibi ev sahibi olabilmesi” gerektiğine dikkat çeken Özergene, konut kredilerinin 30 yıla çıkarılması ve aylık ödemesinin makul bir seviyede olması gerektiğini vurguladı.

“1 ton inşaat demiri 26 bin TL”

TMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Onur Özergene, ELİPS HABER’e demir fiyatlarına ve inşaat sektörüne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özergene, 1 ton inşaat demirinin ortalama fiyatının 26 bin lira olduğunu belirterek “Demirin ton fiyatı ortalama olarak 26 bin TL diyebiliriz. Son 1 yıl içinde de küçük dalgalanmalarla 23-27 bin lira aralığında değişiklik gösterdi. Demir aslında dolara endeksli bir malzeme ve bu sebeple fiyatında her an artış beklenebilir. Maalesef diğer tüm ürünlerde olduğu gibi bunu da öngörmek mümkün değil. Ancak dolar ile olan direkt bağı sebebiyle artış olursa diğer ürünlere göre daha fazla olacağı söylenebilir” ifadelerini kullandı.

Maliyet artışları sektörü nasıl etkiliyor?

Özergene, demir fiyatlarındaki artışın inşaat sektörünü nasıl etkileyeceğine ilişkin “Yapı alanı büyüdükçe demir sarfiyatı bir noktaya kadar düşüş gösterir. Örneğin 300 metrekare inşaat alanı olan bir yapıda metrekareye ortalama 50 kg demir harcanırken bu miktar 1200 metrekare bir yapı için ortalama 35 kilogram kadar olur. Ayrıca yapının tasarımı, yapıldığı bölgenin depremselliği, malzeme ve işçiliğe ulaşım durumu gibi faktörler de malzemenin miktar ve/veya maliyetinde etkilidir. Aslında tek başına demir fiyatındaki artışların toplam maliyeti çok etkilemediğini söyleyebiliriz. Demir maliyeti tüm maliyetin yaklaşık yüzde 4-5’i (Ankara’da 5 katlı bir apartman) gibi olduğunu düşünürsek küçük artışlar genel toplamı çok etkilemeyecektir. Yani mesele tek başına demir değil maalesef” açıklamasında bulundu.

“Fiyat artışları vatandaşların ev alımını zorlaştırıyor”

İnşaat sektöründeki son durumu anlatan Özergene, “Ülkedeki tüm sıkıntılara rağmen sektör tekrar hareketlenmeye çalışıyor. Gözlemimiz demir ve beton gibi ana kalem malzeme fiyatlarındaki artış zorlayıcı olsa da ilk sıralarda değiller. Arsa maliyetlerinin yükselişi, işçilik fiyatlarındaki artış yapı maliyetini çok daha önemli ölçüde sektörü zorluyor. Ekonomik belirsizlik, enflasyon, yüksek faiz oranları ve kısa vadeli krediler de vatandaşlar için daha yüksek bir artışa sebep oluyor. Yapıların imalatı yapana maliyeti ile vatandaşa maliyeti arasında da ciddi bir fark var” dedi. Yaşanan fiyat artışlarının vatandaşların ev alımını zorlaştırdığına dikkat çeken Özergene, “Tabii ki çok zorlaştırıyor. Ancak az önce dediğim gibi tek başına sebep bu değil” diye konuştu. 

“En büyük maliyet kalemi arsa”

Özergene, fiyatların kontrol altına alınabilmesi yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Üreticinin maliyetini ve satış bedellerini belirleyebilmesi için kısa-orta vade de olsa önünü görmesi önemlidir. Yoksa fahiş fiyat uygulamaya yönelecektir. Bu da maalesef vatandaşın sırtına binecektir. Bunu uzun süredir tüm sektörlerde görüyoruz. Üretici ve tüketici arasındaki adaleti sağlamak da devletin sorumluluğudur. İnşaatın en büyük maliyet kalemi arsadır. Öncelikle devletin uygun fiyatlı arsa üretmesi gerekiyor. Bunu yaparken de yıllardır yaptığı gibi tek başına değil ilgili ve yetkin kurumlarla hareket etmesi çok önemli. Tarım arazileri, dere yatakları, yeşil alanlar yok edilmeden de arsa üretimi yapılabilir. Bu geniş kapsamlı ve çok bileşenli bir çalışmadır.

“Eleman sıkıntısı yaşanıyor”

Her yere açılan üniversiteler sebebiyle hem muazzam bir üniversite mezunu işsiz ordumuz oluştu hem de ciddi bir ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. Bu sadece inşaat sektöründe değil tüm sektörlerde var. Bu da inşaat maliyetini çok ciddi etkiledi. Maalesef kısa vadede bu durumla ilgili değil düzelme en ufak bir iyiye gidiş bile beklemiyorum. Çünkü bu iktidarın çok büyük bir hatasının uzun vadede oluşan sonucu olarak ortaya çıktı. Buradan dönüş eğer olursa yine uzun vadede olacaktır.”

“Konut kredilerinin 30 yıla çıkarılması gerekiyor”

Son olarak yüksek kredilere dikkat çeken Özergene, sözlerini şöyle tamamladı:

Borsa İstanbul 11 Mart'ı yükselişle tamamladı Borsa İstanbul 11 Mart'ı yükselişle tamamladı

“İnşaat maliyetlerini etkileyen şeyler arsa, malzeme, işçilik ve bunlardaki artışlar olarak sayıyoruz ama asıl önemli olan bir yapının vatandaşa maliyeti. Bu faiz oranları ve bu vadeler ile insanların ev sahibi olmaları mümkün değil. Konut kredilerinin olması gerektiği gibi 30 yıla çıkarılması, aylık geri ödemesinin de makul bir seviyede olması gerekiyor. Yurttaşlar gerçekten kira öder gibi ev sahibi olabilmeli.”

Muhabir: Deniz Dalgıç