Esirler Heyeti Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, "İşgal devleti İsrail’in, hapishanelerinde Filistinli esirlere yönelik suçlarını sürdürdüğü bir dönemde, esirler konusunda uygulanan uluslararası çifte standartların gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Nasır Ebu Humeyd başta olmak üzere onlarca Filistinli esirin İsrail hapishanelerinde kasıtlı tıbbi ihmal sonucu hayatını kaybettiğine işaret edilerek, buna rağmen uluslararası toplumun harekete geçmediği, suçlular hakkında kınama veya hesap verme çağrısı yapılmadığı kaydedildi.
"Yüzlerce Filistinli tutuklu, yıllarca süren işkence ve kötü muamele nedeniyle psikolojik ve fiziksel olarak çökmüş, kalıcı sakatlıklarla işgal hapishanelerinden serbest bırakıldığında, uluslararası bir seferberlik ya da insan hakları kınaması yaşanmadı." ifadelerine yer verilen açıklamada, 3 İsrailli esirin biraz kilo kaybetmesinin basına yansımasıyla uluslararası toplumun suskunluğunu kırdığı eleştirisi yapıldı.
Açıklamada, sanki insanlığın mağdurun kimliğine göre şekillendiğine, mağdur sadece belli bir partiden olduğunda acı sayılıyormuş gibi bir tavır alındığına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Bu uluslararası ikiyüzlülük ve işgal devletinin suçlarına duyarsızlık, işgalcilere esirlerimize ve halkımıza yönelik ihlallerini sürdürmeleri için yeşil ışık yakıyor. İşgal devletinin hücreleri insan mezbahalarına dönerken bu gürültü neden koparılmadı? Filistinli esirler, yiyecek, ilaç ve en temel insan haklarından mahrum bırakılıp eski hallerinin gölgesi haline gelerek hapishanelerden çıktıklarında bu seferberlik neden başlamadı?
Bu suçlar karşısında sessiz kalmaya devam edilmesi daha fazla baskıya yol açacaktır. Zira Filistinli esirlerin hakları göz ardı edilecek bir konu değildir. Onların çektiği acılar uluslararası kurumların sessizliğiyle veya uluslararası toplumun işgalcilerle işbirliği yapmasıyla ortadan kaldırılmayacaktır."
Açıklamada, uluslararası insan hakları ve insani yardım örgütlerine, "işbirliği ve tarafgirlik çemberinden çıkıp bu suçlarla mücadelede ahlaki ve yasal sorumluluklarını" üstlenme çağrısı yapıldı.
Hamas ile İsrail arasında dün gerçekleşen esir takasının beşinci turunda, Gazze Şeridi'nde serbest bırakılan 3 İsrailli esirin görüntülerinin basına yansımasıyla kilo kaybı yaşadıkları ve sağlık durumlarının iyi olmadığı yönünde eleştiriler yükselmişti.
Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girmişti.
Esir takasının ilk beş turunda, İsrail hapishanelerindeki 766 Filistinli esir ile Gazze’deki 16 İsrailli ve 5 Taylandlı esir serbest bırakılmıştı.
Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasına göre, 42 günlük birinci aşamada toplam 1900'ün üzerinde Filistinli esir ve 33 İsrailli esirin serbest bırakılması bekleniyor.
Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açılmıştı.
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı da İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat'ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açılmıştı.