Eskiden yalnızca ileri yaş gruplarında rastlanan bir rahatsızlık olarak bilinen uyku apnesi, artık gençler arasında da sıkça görülen bir sorun haline geldi. Stres, hareketsizlik ve dijital bağımlılık gibi çağımızın yaygın problemleri, gençlerde bu rahatsızlığın görülme sıklığını artırıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Erensoy, genç bireylerde uyku apnesinin hızla arttığını belirterek bu sorunun yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğüne dikkat çekti.
“Artık 20’li yaşlarda da görüyoruz”
Dr. Erensoy, uyku apnesinin gençlerde yaygınlaşmasının endişe verici bir durum olduğunu ifade ederek, “Eskiden bu rahatsızlık daha çok ileri yaşlarda karşımıza çıkardı, ancak artık 20’li yaşlardaki gençlerde bile ciddi vakalarla karşılaşıyoruz. Bu artış, hareketsiz yaşam tarzı ve uyku düzenini bozan alışkanlıklarla doğrudan bağlantılı. Uyku apnesi gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlığını tehdit eden bir sorun haline geldi” sözlerini kaydetti.
“Belirtiler çoğu zaman fark edilmiyor”
Gençlerde uyku apnesinin teşhis edilmesinin zor olduğunu belirten Dr. Erensoy, hastalığın genellikle başka sorunlarla karıştırıldığını söyleyerek, “Uyku apnesi, basit bir horlama sorunu olarak algılanıyor. Ancak geceleri solunumun durması, sabah yorgun uyanma, gün içinde dalgınlık ve konsantrasyon eksikliği gibi belirtiler bu rahatsızlığın habercisi olabilir. Ancak bu belirtiler genellikle sıradan yorgunluk ya da strese bağlanıyor, bu nedenle ihmal ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Ekran başında geçirilen süre büyük bir tehlike”
Teknoloji bağımlılığının gençlerin uyku düzenini nasıl etkilediğine değinen Erensoy, “Gece geç saatlere kadar telefon ya da bilgisayar başında zaman geçirmek, beynin doğal uyku düzenini bozuyor. Bu durum sadece uyku kalitesini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda uyku apnesi gibi ciddi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına da neden oluyor. Teknoloji bağımlılığı, gençler için büyük bir tehdit” şeklinde konuştu.
“Erken teşhisle önlem almak mümkün”
Uyku apnesinin tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu belirten Erensoy, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon ve depresyon gibi sorunlara yol açabilir. Ancak erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle yaşam kalitesini artırmak mümkün. Gençlerde genellikle cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, yaşam tarzı değişiklikleri ve uyku düzenine dikkat ederek çözüm sağlanabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Kaliteli uyku sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır”
Uyku sağlığının önemine dikkat çeken Dr. Erensoy, sözlerini şöyle tamamladı:
“Uyku, hem bedenin hem de zihnin kendini yenilediği bir süreçtir. Bu yüzden gençler, uyku düzenlerini bozan alışkanlıklarından vazgeçmeli ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelidir. Aileler de bu konuda çocuklarına destek olmalı, herhangi bir sorun fark ettiklerinde mutlaka bir uzmana danışmalıdır. Kaliteli uyku, sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır.”