Trendyol 1. Lig’de oynadıkları ilk 8 maçı değerlendiren Sinan Kaloğlu, fikstüre aldıkları puanların iyi olduğunu belirterek, "Futbolcularımın ilk 8 haftada gösterdiği mücadele, hırs, aldıkları puanlar, özellikle de tabeladaki ilk 8 takımdan 4’üyle oynadık. Bu maçların çoğundan da puan kaybı yaşamadan, iyi oynayarak ayrıldık. Her şey bizim açımızda iyi gidiyor, geliştirmemiz gereken yerler oluyor. Fakat ilk 8 haftaya baktığımızda iyi bir mücadele ortaya koyduk" dedi.
Bir geminin içinde olduklarını belirten Kaloğlu, ‘’ Bu gemiyi birlikte sürüyoruz. 8 haftalık bir değerlendirme yaparsak, geldiğimiz nokta bana göre iyi durumda. Futbolcuların ilk 8 haftada gösterdiği mücadele, hırs, aldıkları puanlar oldukça iyi. Her şey bizim adımıza iyi gidiyor. Evet, geliştirmemiz gereken yerler var, olacakta. Ama ilk 8 haftaya baktığımızda iyi bir puan, iyi bir mücadele sergiledik. İstatistik olarak bakarsak, ilk 8 maç bakıldığında ligin en çok top kapan 2.takımıyız’’ ifadelerini kullandı.
‘’Biz dezavantajla başladık’’
Ligdeki diğer takımlara göre sezona biraz dezavantajlı başladıklarını belirten Kaloğlu, ‘’Geçen sezon zorlu bir süreç atlattık. Ardından bir seçim süreci oldu. Değerli başkanımız Niyazi Bey, birçok konuda yalnız kaldı. Tam transfer dönemine denk gelen bu seçim süreci de bizi zorladı. Ama biz bu dönemi çok iyi atlattık’’ diye konuştu.
Geçen sezon 19 oyuncunun kadrolarından ayrıldığına vurgu yapan Kaloğlu, ‘’Hem kiralık olarak ayrılanlar oldu hem de yabancı oyuncular ayrıldı. Ve biz bu sezon 13 oyuncu transfer ettik. Emrah Bey ile birçok oyuncuyu iletişim halinde tutarak seçim sürecini yansıtmamaya çalıştık. Niyazi Bey iyi ki var. Gerçekten çok değerli bir insan. Cebinden çok para verdi. Hala da vermeye devam ediyor. Gerçek bir Gençlerbirliği destekçisi’’ dedi.
‘’Her hafta yeni bir strateji ile sahaya çıkıyoruz’’
Kulübün bütçesine uygun oyuncular kazandırmaya çalıştıklarının altını çizen Kaloğlu, ‘’Zaman zaman kazandırdık, kazandıramadığımız oyuncular da oldu. Bakıldığında biz yeni bir takım kurduk. Uyum sürecinin kolay olmayacağı, 18-19 oyuncunun gidip yerine 13-14 oyuncunun geldiği yapıyı yapmak kolay olmadı. Oyuncularımız gereken mücadeleyi gösterdiler. Yeni oluşan bir takım olmamıza rağmen Lig’e iyi bir giriş yaptık’’ ifadelerini kullandı.
Herkese şans verdiğini vurgulayan Kaloğlu, ‘’Her maçları izleyen bir hoca olarak tüm oyunculara fırsat veriyorum. Sezon başı kampına 40 kişi gittik. Normalde kamplarda genç oyunculara hazırlık maçında pek fırsat verilmez. Ben Fenerbahçe hazırlık maçında Umut 16 yaşında olmasına rağmen şans verdim. En az 45 dakika oynattım. Geçen sezon 7 maçta 23 futbolcu forma giyme şansı buldu. Bu takım içindeki rekabeti getiriyor. Takım içindeki bu adalet, sevgi ve rekabet motiveyle birleşince iyi sonuçlar doğruyor. Rakiplerimizi iyi analiz ediyoruz ama önce kendimizi analiz ediyoruz. Buna göre strateji beliriyoruz. Stratejimiz haftadan haftaya değişiyor’’ diye konuştu.
Geçen sezon şampiyonluğa oynayan birçok pilot takımın olduğunu söyleyen Kaloğlu, ‘’Bu takımların zaten iskelet kadroları vardı. Bunu daha da güçlendirdiler. Bizim dezavantajlı girmemizin sebebi 18-19 oyuncu ayrıldı ve bizim iskelet kadromuz yoktu. Tekrardan iskelet kadro kurmanın peşindeydik ve o sırada seçime gittik. Tam transfer dönemine denk geldiği için bir dezavantaj yaşadık’’ şeklinde konuştu.
‘’Pandemi her takıma zarar verdiği gibi Gençlerbirliği’ne de zarar verdi’’
‘Altyapı demek genç oyuncu oynatmak değildir’ diyen Kaloğlu, ‘’Pandemi her kulübe zarar verdiği gibi Gençlerbirliği’ne de zarar verdi. 17-18 yaşındaki gelişme çağındaki çocuklar gelişemedi. Çünkü maç oynayamadılar. Doğal olarak altyapı çok önemli evet ama çocukları önce hazırlamamız lazım. Koordineli bir şekilde çalışacağız. Çocukları kazandıracağız. Önemli olan çocukları doğru zamanda doğru yerde oynatmaktır’’ ifadelerine yer verdi.
‘’Sonuna kadar Süper Lig’e çıkmaya zorlayacağız’’
Antrenörlükte hep bir hedefin olmasını gerektiğini söyleyen Kaloğlu, ‘’Sonuna kadar Süper Lig’e çıkmaya zorlayacağız. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Ben kadrodan, oyunculardan memnunum. Oyuncularla gurur duyuyorum’’ dedi.
‘’Her takım her takımı yenebilir’’
Kaloğlu Altay maçı ile ilgili açıklamasında ‘’Trendyol 1. Ligin bir özelliği var. Her takım her takımı yenebilir. Maçın içinde yapılan mücadele işleri değiştiriyor. Bu Lig’de hiçbir maç kolay değil. Eğer Süper Lig’e çıkmak istiyorsanız bu maçlar çok önemli. Genelde şampiyonluğa oynayan takımlar bu tip maçları önemsemez. Biz bu yüzden Altay ile olan maça çok önem veriyoruz. Altay’ın sıralaması kimseyi yanıltmasın’’ sözlerine yer verdi.
‘’Gençlerbirliği yalnız kaldı, Ankara’nın desteğini bekliyoruz’’
Ankaragücü hakkında da konuşan Kaloğlu sözlerine şöyle devam etti:
‘’Ankaragücü köklü bir kulüp. Ankaragücü ve Gençlerbirliği çok dostane ilişkileri olan birbirlerine yardım eden kulüplerdir. Ankaragücü’nün Süper Lig’de olması bazı yardımlar ile popülerliği alması çok normal. Gençlerbirliği bu durumda daha yalnız kalmış durumda. Ankara’da Gençlerbirliği’nin yalnız kaldığını düşünüyorum. Niyazi Başkan ve yönetimdekiler çok değerli fakat biraz daha Gençlerbirliği’ne destek olmaları gerekir. Gençlerbirliği, altyapısıyla, tarihiyle her zaman bacası tütmesi gereken ender bir kulüp. Çok köklü bir camiayız ama Ankara’nın bize daha çok destek olması gerekir.
Gençlerbirliği’nin Süper Ligde, Süper Lig’de de Avrupa kupasına oynayan bir kulüp olması gerekir. Ankara’nın desteğini her anlamda istiyor ve bekliyoruz. Az bir seyircimiz var ama cefakâr bir seyircimiz var. Her deplasmanda cefakâr bir taraf bizi destekliyor ve hep yanımızda. Hepsiyle aile olduk. Ama desteğe ve kalabalık tribünlere ihtiyacımız var. Üst Lig’e gitmek istiyorsak bu sadece takımın ve üst yönetimin yapacağı bir şey değil. Ankara’nın desteği olması gerekiyor. Maçlarımızda hep tempo yüksek oldu. Gelsinler bizi desteklesinler, biz de onları mutlu edelim.’’
‘’İsrail'in saldırılarını kınıyoruz’’
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınayan Kaloğlu, şunları söyledi:
"Maalesef Filistin'de olan olaylarla alakalı çok üzgünüz. Dün hastane bombalanması oldu. Kesinlikle kınıyorum, çok üzüldük. Bu saldırının bir an önce bitmesini istiyorum. Dünyanın bu konuda biraz sessiz kaldığını görüyorum. Birlikte hareket edip, bu tip vahşeti, katliamları sonlandırmamız gerektiğini düşünüyorum. Duygulanmamak, vicdan azabı çekmemek elde değil.’’
