Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, "Dünyayı uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir güneş doğuyor" sloganlarıyla yapılacak eyleme katılan vatandaşlar, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet, Fatih, Süleymaniye ve Eminönü Yeni Camisi'nde sabah namazını kılmalarının ardından cami önlerinde toplandı.

Katılımcılar, daha sonra gruplar haline Galata Köprüsü'ne yürümeye başladı.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ve Sultanahmet Camisi'nden köprüye yürüyenler arasında Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da yer aldı.

Yürüyüşte, "Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa, Bir Güneş Doğuyor" yazılı pankart da taşındı.

Ellerinde Türk ve Filistin Bayrakları olan vatandaşların Gazze'ye destek için kefiye taktıkları görüldü.

"Kudüs bizimdir", "Çocukların büyümediği yer Gazze" ve "Kudüs işgal altında" yazılı döviz ve pankartlar taşıyan katılımcılar meşaleler de yaktı.

İliç maden faciasında 43 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi İliç maden faciasında 43 sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi

Sık sık tekbir getirerek, "Katil İsrail hesap verecek", "Şehitler ölmez", "İstanbul'dan Aksa'ya direnişe bin selam" sloganları atan katılımcılar Galata Köprüsü'ne ulaştı.

Katılımcılar, polis kontrol noktalarından geçirilerek alana alınıyor.

Çeşitli yardım kuruluşlarınca vatandaşlara simit, çay ve çorba ikram ediliyor.

Polis ekiplerince köprü ve cami çevrelerinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Filistin'deki katliamın durdurulması amacıyla yaklaşık 400 sivil toplum kuruluşunun iştirakiyle Galata Köprüsü'nde gerçekleştirilen eylemde konuşan Bilal Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, Hamas liderleri İsmail Heniyye ile Yahya Sinvar başta olmak üzere tüm Filistin şehitlerini ve şehitleri yad etti.

Dua ederek katılımcılara seslenen Erdoğan, "Biz ayaktayız, biz uyanığız, biz buradayız. Filistin'le dayanışma için buradayız. Gazze'deki soykırımı lanetlemek için buradayız. Ayasofya açıldı, Emevi Camii özgürlüğüne kavuştu, şimdi Kudüs için Mescid-i Aksa için buradayız. Kimse sanmasın ki Türkiye uyuyor. Kimse sanmasın ki dünyanın uyuduğu bu sabahta Müslümanlar da uyuyor. Hayır, biz ayaktayız, biz dipdiriyiz. Biz sabah kadar taze, sabah kadar heyecanlıyız. Biz, işte hep birlikte buradayız. Öfkemizle, protestolarımızla, sloganlarımızla, dualarımızla buradayız. Gazze yalnız değil, Filistin kimsesiz değil, Suriye tek başına değil. Biz varız, İstanbul var, Türkiye var. Hep yanlarında olduk, inşallah hep yanlarında olacağız." ifadelerini kullandı.

Soykırımın 453'üncü gününde, İsrail'in Gazze'de bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları, doktorları, gazetecileri, yardım gönüllülerini ve daha birçok kişiyi katlettiğini, okulları, camileri, kiliseleri hedef aldığını anımsatan Erdoğan, 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

"Hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa'da, Filistin'de de doğacaktır"

Dünyanın birçok ülkesinin mühimmat, finansman ve politik destek vererek ya da susarak insanlık suçunun ortağı olduğunu belirten Erdoğan, Gazze'de sadece mazlum sivillerin değil insanlık ve vicdanın öldüğünü ifade etti.

Erdoğan, Batı'nın maskesinin Gazze'de düştüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Nerede insan hakları? Nerede çocuk hakları? Nerede kadın hakları? Nerede basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü? Bütün batılı değerler hem Gazze'de hem batıda öldü. Kendilerinden olmayanlara hiçbir hak tanımadıklarını bir kez daha gösterdiler. Ama biz elbette kimseden merhamet dilenecek değiliz. Kendi tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden, en çok da imanımızdan aldığımız güçle biliyoruz ki Allah'ın mazlumlara olan vaadi Suriye'de nasıl gerçekleştiyse Filistin'de de gerçekleşecektir. Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa Şam Emevi Camii nasıl eli kanlı bir diktatörün tasallutundan kurtulduysa, inşallah hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa'da Filistin'de de doğacaktır."

"Suriye'den sonra Gazze de kuşatmadan zaferle çıkacak"

Bilal Erdoğan, iman varsa sınırsız imkan olduğuna iman edilmesi gerektiğini söyleyerek, "Suriye'de Müslümanlar azmettiler, sabrettiler ve zaferi elde ettiler. Suriye'den sonra inşallah Gazze de kuşatmadan zaferle çıkacak. Bizler de o mübarek güne ulaşmak için dualarımızla böyle dayanışma gösterilerimizle boykotla gizli ya da açık gayretlerimizle Gazze'li mazlumların yanında olacağız." diye konuştu.

Dün Ayasofya'nın açılmasının hayal olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün kapıları ardına kadar açık elhamdülillah. Dün Emevi Camii'nde namaz kılmak hayal idi, bugün hem Şam hem Halep Emevi Camii'nin kapıları açık, minareleri, minberleri, özgür. Bugün Kudüs, hayal gibi gelebilir, öyle değil. İnşallah bu millet, bu ümmet tarihte yaptığı gibi bugün de Mescid-i Aksa'yı özgürleştirecektir. Her şey önce inanmakla başlar. Önce inanacağız, sonra çalışacağız, çok çalışacağız. Allah bize inşallah zaferi müyesser kılacaktır." şeklinde konuştu.

Gazze'ye, Filistin'e ve Suriye'ye seslenen Erdoğan, onları unutmayacaklarını, sevinçlerinin sevinci, acılarının acıları olduğunu kaydetti.

Hamas'ın kendilerine sabrı, Suriyeli mücahitlerin umudu öğrettiğini söyleyen Erdoğan, Gazze ümitliyken kendilerinin ümitsiz olamayacağını, Suriye zafer coşkusu yaşarken buna ilgisiz kalamayacaklarını ifade etti.

Allah'tan Filistin ve Gazze için zafer niyaz eden Erdoğan, katılımcıların da üç aylarını tebrik etti.

Kaynak: AA