Gazeteci Fatih Altaylı, Youtube kanalında 1 Mayıs’ta Taksim’in yasaklanmasını ele aldı.

Altaylı, “Orayı zorlayan zorba değildir, bunu engelleyen zorbadır” dedi.

Altaylı, Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs kutlamalarına kapatılmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede 1 Mayıs kutlamalarının AKP iktidarı döneminde daha önce Taksim Meydanı’nda kutlandığını hatırlattı.

DİSK-KESK-TMMOB-TTB’den kayyum atmalarına ortak tepki DİSK-KESK-TMMOB-TTB’den kayyum atmalarına ortak tepki

“Biraz direnmek gerekir” diyen Altaylı, “Anayasa Mahkemesi’nin bir hak olarak tanıdığı bir bayramı, resmi olarak Bayram edilmiş ilan edilmiş bir günde işçilerin emekçilerin sokağa çıkmasının engellenmesinin bir zorbalık olduğunu kanıtlamak gerekir” ifadelerini kullandı.

"Eylemin şanındandır"

Fatih Altaylı şunları söyledi:

“Bu eylemler dünyanın yerinde böyledir. İtalya'ya git böyledir, Fransa'ya git böyledir. Bu eylemlerin ruhunda böyle dar bir kitle vardır ve onlar o gün oraya bu taşkınlığı yapmak için gelirler zaten. Yani bu militan kitle sadece bizde değil. Paris'teki gösteride de, Londra'daki gösteride de, Roma'daki gösteride de her yerde o militan kitle vardır. Bu gibi günlerin, bu gibi eylemlerin şanından onlardan olmazsa olmaz. Bunlar milyonlarca insan değil. 100 kişidir, 50 kişidir. Hani bazen 1000 kişidir ama çok fazla kalabalık değillerdir.

Bu nevi eylem dünyanın neresinde olursa olsun, öyle bir kitle çıkar ve abuk sabuk hareketler yaparak olayın içine eder. Bütün insanların keyfini kaçırır. Haklı eylemleri haksız göstermek için ellerinden geleni artlarına koymazlar. Ne yazık ki bu eylemlerde her zaman olmuştur. Yani bu nevi taşkınlık yapan ya da vandalizme yönelen ya da durduk yere kavga olay çıkarılmayan bir eylem görmedim. Bu bize mahsus değil dünyanın her yerinde bu gibi şeyler vardır. Eylemin şanındandır diyeyim ne diyeyim.

"Biraz direnmek gerekir"

Biraz direnmek gerekir. Elbette ki kenti bir savaş alanına çevirmek özellikle bu 1 Mayıs'ta ve böyle koca koca siyasi partilerin filan olduğu bir yerde kenti savaş alanına çevirmek hakikaten hoş değildir. Bu herkes açısından olumsuz bir algı yaratır ama bir miktar da zorlamak gerekir. Karşı tarafın ne kadar hukuk tanımaz olduğunu ne kadar korktuğunu ne kadar yasalara, bayram ilan edilmiş bir güne, Anayasa mahkemesinin kararlarına hukuka insan haklarına ne kadar saygısızca davrandığını göstermek için bir miktar zorlamak gerekir. Ama gidip de geçebilir miyiz deyip hayır yanıtını aldıktan sonra 'Peki abi dönelim o zaman' demek olmaz yani. O kadar da olmaz. Karşı tarafın haksız ve hukuksuz bir eylem yaptığını ve bu haksız ve hukuksuzluğun gerekirse zorbalığa dökmekten çekinmeyecek göstermek gerekir. Çünkü zorbalıktır. Anayasa Mahkemesi’nin bir hak olarak tanıdığı bir bayramı, resmi olarak Bayram edilmiş ilan edilmiş bir günde işçilerin emekçilerin sokağa çıkmasının engellenmesinin bir zorbalık olduğunu kanıtlamak gerekir. Niye? Bursa'da yapıldı, İzmir'de yapıldı, Ankara'da yapıldı. Ne oluyoruz abi İstanbul'da niye yapılmıyor?

Taksim'de yapılmaz. Paşa gönlünüz mü istedi, niye yapılmaz? Kim karar veriyor? Devri iktidarınız da yapıldı Taksim'de. O zaman niye yapıldı? O günden bugüne değişen bir şey mi var? Toplantı ve gösterişleri kanunda bir değişiklik mi yapıldı? O günden bugüne yeni bir kanun mu çıkardınız? Toplantı ve gösteriler t başlayan aksim’le devam eden alanlarda yapılamaz diye bir kanun mu var? Orayı zorlayan zorba değildir bunu engelleyen zorbadır.”

Kaynak: Haber Merkezi