Exeter Üniversitesi ve Maastricht Üniversitesi'nden araştırmacılar, 65 yaş altında 350 bin kişinin biyolojik verilerini inceleyerek erken bunamariskini artıran 15 faktörü belirledi. Araştırmacılar, konuyla ilgili makalede, "Çalışmamız, erken bunamayla ilişkili 15 yaşam tarzı ve sağlık bağlantılı faktörü tespit etti. Bu risk faktörlerinin daha yakından incelenmesi, altta yatan sebepleri anlayabilmek için gerekli. Bu değiştirilebilir faktörlerle mücadele etmek, erken bunama risklerini azaltmak için etkili olabilir" ifadelerini kullandı.

Erken bunamayla ilişkili risk düzeyi 

Bilim insanlarının erken bunamayla ilişkili olduğunu tespit ettiği 12 faktör ve bunların risk düzeyiyse şu şekilde:

- Ortostatik Hipotansiyon (4 kattan fazla)

- Depresyon (3 kattan fazla)

- Alkol zehirlenmesi (Yaklaşık 2,5 kat)

- Felç (Yaklaşık 2 kat)

- Genetik riskler (Yaklaşık 2 kat)

- Yüksek yoksunluk (Yaklaşık 2 kat)

- Diyabet (1,5 kattan fazla)

- Kalp rahatsızlığı (1,5 kat)

Antibiyotik direnci nedeniyle her 45 saniyede bir kişi ölüyor Antibiyotik direnci nedeniyle her 45 saniyede bir kişi ölüyor

- D vitamini eksikliği (1,5 kat)

- İşitme güçlüğü (Yaklaşık 1,5 kat)

- Yüksek C-reaktif protein (Yaklaşık 1,5 kat)

- Yalnızlık (Yaklaşık 1,5 kat)

Erken bunama riskini azaltan faktörler

Ilımlı alkol kullanımı, örgün eğitim ve yüksek fiziksel kuvvetse, erken bunama riskini azaltan faktörler olarak sıralandı. Alkol kullanımının bunamayla ilişkisini "karmaşk" olarak tanımlayan araştırmacılar, alkolizmin bunama riskini artırdığını ancak ılımlı/orta düzeyde alkol kullanımının riski azalttığını belirledi. Bunda daha seyrek alkol kullanan kişilerin daha sağlıklı olmasının da payı olduğu düşünülüyor. Dünyada 65 yaş altındaki yaklaşık 4 milyon kişide bunama semptomları görülüyor. Her yıl erken bunama teşhisi konan kişi sayısıysa 370 bin civarında.

Kaynak: Independent