Röportaj: Dursun ERKILIÇ
Sanayi dünyasında Erdoğan Bayraktar gibi çalışkan ve üretken insanlar, toplumlarına büyük katkılar sağlar. Zor koşullar içinde başlayan yaşam yolculuğunda, Türkiye’nin sanayi kalkınma projelerine önemli katkılar sağlayan Bayraktar, EAG Sanayi Ticaret A.Ş.’nin başarısını ve ülke sanayisine katkılarını elipshaber.com ile paylaştı.
- Erdoğan Bey, zor koşullar altında geçen çocukluk yıllarınızdan ve eğitiminizden bahsedebilir misiniz?
- 21 Temmuz 1940’ta, İkinci Dünya Savaşı’nın tüm yıkıcılığıyla dünyayı sarstığı bir dönemde Kırşehir’de doğdum. Savaşın yarattığı yoksulluk ve zorluklar içinde büyüdüm. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kırşehir’de tamamladım ve ardından İstanbul Yıldız Teknik Okulu Makine Bölümünde eğitim gördüm. Bu eğitim bana sadece meslek değil, aynı zamanda ülkemin kalkınmasına hizmet etme bilincini de kazandırdı.
- Sanayiye adım atmanız nasıl oldu? İlk iş deneyimleriniz nasıldı?
- Mezun olduktan sonra Türkiye’nin kalkınma hamlesinin içinde yer almak için çalışmaya başladım. İş hayatına Etibank Enerji Dairesi Başkanlığında adım attım. Daha sonra Etibank’ın Türkiye Elektrik Kurumuna devriyle Mitaş Türk A.Ş.’de farklı pozisyonlarda görev aldım. Burada Keban, Gökçekaya, Karakaya gibi büyük barajlarda enerji nakil hatlarının projelendirme ve montajında önemli roller üstlendim.
- Memleketiniz Kırşehir için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
- Kırşehir’e ve çevresine erken elektrik getirebilmek için Hirfanlı Barajı’ndan çekilen enerji nakil hatlarının yapımında şantiye şefi olarak çalıştım. 1976-1977 yılları arasında Kırşehir ve çevresinde elektriğe kavuşmamış köy kalmadı. Memleketime yalnızca elektriğin değil eğitimin ışığını da getirmek istedim ve Hacı Fatma Erdemir Anadolu Lisesi’nin yapılmasına vesile oldum. Eğitimin aydınlatıcı gücüne hep inandım.
- Sanayi yatırımlarınızı geliştirme kararı nasıl aldınız?
- Ülkemizin kalkınma yolunun üretimden geçtiğini her zaman biliyordum. Bu bilinçle 1988’de iki arkadaşın teşvikiyle EAG İmalat Taahhüt Ticaret ve Danışmanlık Şirketini kurduk. 2 yıl sonra kaynaklarımızı Ticaret Mahkemesi kararıyla sermayeye dönüştürdük. Sonra bir aile şirketi olarak EAG Demir Sanayi A.Ş.’ye dönüştürdük. Bugün demir çelik sektöründe öncü konumdayız. EAG’yi 2000’de EB İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. ve 2006’da Giz Kumlama ve Yüzey Kaplama A.Ş. gibi yeni yatırımlarla büyüttük. Tüm bu projelerle üretim kapasitemizi artırdık ve Türkiye’ye değer katmaya devam ettik.
- Ostim ve Anadolu OSB gibi projelerdeki rollerinizden söz eder misiniz?
Bayraktar: Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu üyeliğim sırasında arkadaşlarımla Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluşuna öncülük ettik. Türkiye’nin her anlamda gelişimini desteklemek adına kurumsal yapıların güçlü olması gerektiğine inanıyorum. İş dünyasında yalnızca kişisel değil, kurumsal zenginliğin önemini vurgulayan bir anlayışla hareket ettik.
- Peki iş dünyasında temel ilkeleriniz neler?
- Benim için en önemli ilkelerden biri şeffaflıktır. Şirketlerimizde cüzdanı değil, bilançoyu zenginleştirmenin peşindeyiz. İstiyorum ki bizi tanıyan da tanımayan da mali verilerimize bakarak şirketimizin finansal durumunu görebilsin. Bu şeffaflık ilkesi, uzun vadeli güven inşa etmek için çok değerli.