Söz konusu dava kapsamında İmamoğlu hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası, kamu görevinden men edilmesi ve siyasi yasak isteniyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarını işlediği öne sürülüyor. Bu suçlamalar kapsamında 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Duruşma Silivri'de başladı
Davanın ilk duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda gerçekleştirildi. Ekrem İmamoğlu duruşmaya katılırken, salonda ailesi, avukatları, milletvekilleri ve İBB’nin bazı yöneticileri de yer aldı.
Duruşma öncesinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, jandarma ekipleri ve dedektör köpeklerle araç giriş-çıkışları kontrol edildi. Salonun karşısındaki alanda beklemek isteyen vatandaşlara izin verilmedi.
"Sabıkam yok"
Mahkeme heyeti tarafından "Sabıkanız var mı?" sorusu yöneltilen İmamoğlu, “Sabıkam yok Allah’a şükür” şeklinde yanıt verdi.
İfadesine şu sözlerle başladı:
"Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Umuyorum ki ülkemiz adına sağlıklı kararlar verilmesini umuyorum. Açıkçası bugün buradayım ve ben niçin buradayım diye de insani olarak kendime soruyorum ve bunun cevabını bulmakta zorlanıyorum.
Geçmişte Ergenekon davasını takip etmek için aynı yerleşkede bulunduğunu hatırlatan İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
Bugün burada bulunurken bende yıllar öncesinde bu kampüs içerisinde Ergenekon kumpas davasını takip etmiştim. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır iradesine karşı kazandığım için bugün tutukluyum.
“Ben burada üç kez İstanbul’u kazandığım için bulunuyorum”
İmamoğlu ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaların siyasi gerekçelere dayandığını vurguladı:
Ben üç kez İstanbul seçimlerini kazandığım için buradayım. On beş buçuk milyon insanın iradesiyle bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiğim için buradayım. Şehri yönetirken yalana, kanala, talana karşı çıktığım için buradayım.
TRT’ye de çağrıda bulunan İmamoğlu, yargı sürecinin halka açık biçimde izlenmesi gerektiğini ifade etti:
Hepimizin vergileriyle ayakta duran TRT, bu yargılamaları yayınlasın. Yüce Türk Milleti adına karar veren mahkemeniz, bu konuda karar versin.
CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın gözaltına alınmasının ardından yaptığı konuşma nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldığını belirten İmamoğlu, süreci şöyle anlattı:
Gençlik kolları genel başkanımız çağrılınca gidebilecekken, gözaltına alınınca, bir panelde konuşurken başsavcıya; herkesin evlatlarını seveceğimi, herkesin hakkını koruyacağımı ifade ettim. Genel başkanımın yanına oturdum. Alkışlar bitmeden, genel başkanımız ne kadar güzel ifade ettiğimi söyledi. Bir iki dakika geçmeden, son dakika haberlerini gösterdiler: Hakkımda soruşturma açılmıştı.
Duruşmaya yoğun katılım
Duruşmayı, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, İstanbul’un bazı belediye başkanları, CHP milletvekilleri ve çok sayıda partili izledi.
Soruşturmanın gerekçesi ne?
İmamoğlu, 20 Ocak’ta CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın ifadesi alınmak üzere götürülmesinin ardından yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:
Bak Başsavcı sana söylüyorum. Biz var ya, sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de, senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız, bunu unutma.
Bu sözler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İmamoğlu hakkında soruşturma başlatılmış ve dava açılmıştı. Şu anda yargılandığı dosyada, İmamoğlu’nun "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterdiği" iddia ediliyor.