Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda en kapsamlı uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, tam dokuz yıl önce bugün Türkiye'de yürürlüğe girdi. Türkiye, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden ise 20 Mart 2021 tarihinde çekildi.
Siyasi partilere çağrı
İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye'de yürürlüğe girmesinin dokuzuncu yılında ise Uluslararası Af Örgütü, "Parlamentonun yeni döneminde tüm siyasi partiler daha fazla zaman kaybetmeden Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmesini sağlamalı ve 6284 Sayılı Kanun’la ilgili tüm tartışmaları derhal sonlandırmalıdır" çağrısı yaptı.
Af Örgütü'nden yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma kararı ve 6284 Sayılı Kanun’un kaldırılması tartışmalarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğine, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelenin hukuki zeminlerini zayıflattığına, şiddet faillerine ceza almaksızın şiddet uygulayabileceklerine yönelik korkunç mesajlar ilettiğine ve kadınların, kız çocukların, LGBTİ+’ların yaşam hakkı başta olmak üzere temel insan haklarına erişimlerini engellediğine dikkat çekildi.
'Vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz'
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Parlamentonun yeni döneminde tüm siyasi partiler daha fazla zaman kaybetmeden Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmesini sağlamalı ve 6284 Sayılı Kanun’la ilgili tüm tartışmaları derhal sonlandırmalıdır! İstanbul Sözleşmesi’nden de 6284 Sayılı Kanun’dan da vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz!"
İstanbul Sözleşmesi nedir?
Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi), doğrudan kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin engellenmesini amaçlayan ilk uluslararası sözleşmedir ve Türkiye 2012 yılında sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olmuştur.
İstanbul Sözleşmesi 1 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye’de resmi olarak yürürlüğe girdi. Buna rağmen sözleşmeden çekilen ilk ülke de Türkiye’dir.
İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gibi önemli yasal düzenlemelerin temelini oluşturur.
Sözleşmenin önleme, koruma, ceza yargılaması ve politika koordinasyonundan oluşan dört ilkesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için kapsamlı bir yapı oluşturmaktadır ve 6284 sayılı kanunun hazırlanması ve onaylanması gibi birçok yasal değişikliğe kapı açmış ve referans olmuştur. Sözleşmenin önleme, koruma, ceza yargılaması ve politika koordinasyonundan oluşan dört ilkesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için kapsamlı bir yapı oluşturmaktadır ve kadının güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi, önlenemediği durumlarda etkin soruşturma yürütülmesi, destek ve koruma mekanizmaları sağlanması ve ikincil mağduriyetler oluşturulmaması gibi konularda devletlere yol haritası çizmektedir.
6284 Sayılı Kanun nedir?
6284 sayılı kanun temelini İstanbul Sözleşmesi’nden alan, gerekçesinde İstanbul Sözleşmesi’ne atıflar içeren ve şiddete ve ev içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesindeki kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunması ve şiddeti önlemek için alınacak tedbirleri düzenleyen bir kanundur. Ek olarak, 6284 sayılı kanun evli olmayan bireyleri de koruması, şiddet uygulayan kişinin ve şiddetin kendisinin tanımının genişletilmesi ve önleyici ve koruyucu tedbirleri içermesi gibi birçok iyileştirmeyi içerir.