Türkiye'de ilaç krizi gün geçtikçe artıyor. Kanser hastaları, epilepsi hastaları derken vatandaşlar ilaçlara ulaşmakta zorluk yaşıyor. Epilepsi hastalığın kişide kalıcı hasarlar oluşturduğuna dikkat çeken tıp doktoru Mehmet Bekaroğlu, "Nöbetin artması demek, beyinde oluşan hasarın da artması anlamına geliyor. Bu nöbetler arttıkça birey ileriki yaşlara ne yazık ki ulaşamıyor. Ulaşsa bile ciddi sağlık problemleriyle; zeka problemleri, erken yaşta demans gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşıyor" dedi.
"Kur nedeniyle firmalar ilaç getirmiyor"
Bekar'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Epilepsi ilacı dediğimizde yalnızca bir ilaçtan bahsetmiyoruz. Epilepsi tedavisinde kullanılan birden fazla ilaç bulunuyor. Ama Türkiye'deki genel sorun; bu ilaçların yurt dışından gelmesi. Ülkemizde bir ilaç sanayi ne yazık ki bulunmuyor. Yurt dışından aldığımız ilaçlar da tabii dövizle bağlantılı. Sağlık Bakanlığının bir fiyat politikası var, bu politikada Euro kuru tespit ediliyor ve uzun bir süre o kurda tutuluyor. Böyle olunca da firmalar ilaç getirmiyor.
İlaca ulaşılamaması beraberinde birçok sağlık problemi doğuruyor
Epilepsi hastaları ilaçlarını düzenli olarak kullanmak zorundadır. Bu hastalığın büyük bir kısmını çocuklar oluşturuyor ve her gün aynı saatte alınması gereken ilaçlardır. Ancak hastalar ilaçları temin edemiyor, eczane eczane gezerek ilaç alıyorlar. On gün hatta bazen daha uzun süre ilaçsız kalıyorlar. Hastaların, ilaçlarını düzenli kullanamıyor olması nöbet geçirme ihtimallerini artırıyor. Bu sorun elbette erişkin bireyler için de geçerli ancak en çok da çocuk hastalar için riskli bir durum. Nöbet geçiren bireylerde düşme, buna bağlı olarak da yaralanmalar ve sakatlanmalar olabiliyor. Hatta ölümle bile sonuçlanabiliyor. Ancak en büyük problem, her nöbet beyinde bir hasar oluşturuyor. Nöbetin artması demek beyinde oluşan hasarın da artması anlamına geliyor. Bu nöbetler arttıkça birey ileriki yaşlara ne yazık ki ulaşamıyor. Ulaşsalar bile ciddi sağlık problemleriyle; zeka problemleri, erken yaşta demans gibi ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşıyorlar. Ben, epilepsi hastalarının yaşadıkları zorluklara rağmen ilaç bulunamamasını cinayet olarak değerlendiriyorum.
"İlaç sanayisi olmayan bir ülke, ülke değildir"
İnsanları yavaş yavaş ölüme terk ediyorlar. Türkiye'de yıllar önce; Osmanlı döneminde aşı yapılırdı. Hıfzıssıha Enstitüsü vardı o dönemlerde, bütün aşılar orada yapılırdı. Ülkemiz, 50'li, 60'li yıllarda dışarıya aşı ihraç ederdi. Ancak bunu günümüzde bütünüyle kapattılar. Kovid zamanında aşıyla ilgili yaşadığımız sıkıntılar ortada. Her an benzer şeyleri yaşayabiliriz.
Kanser ve epilepsi ilaçları önemli ilaçlardır ama ülkemizde bununla ilgili herhangi bir şey yapılmıyor. Tasarruf tedbirleri diyorlar. Bu tedbirlerden önce ilaç sanayine teşvik yapılmalı, ilaç üretilmeli. Sağlık dışında tasarrufa gidilecek başka bir şey yok mu bu ülkede?
Biz, Togg yaptık diye övünüyoruz ama şunu unutuyoruz; gıda ve ilaç sanayisi olmayan bir ülke, ülke değildir. Tamam İHA'lar, SİHA'lar... Savunma sanayii için fon oluşturmayı düşündüler. Peki ilaç sanayi, sağlık teknolojisi için yapmayacak mısınız? Diye isyan ediyor insanlar. Ben de bir siyasetçi, vatandaş ve hekim olarak isyan ediyorum!
"Sağlıkta hızlı bir çöküş söz konusu"
Sağlık Bakanlığına taleplerinizi ilettiniz mi, nasıl bir dönüş oldu?
Sağlık Bakanlığına taleplerimizi sık sık iletiyoruz hatta bütçe görüşmelerinde kıyamet kopuyor. Maalesef herhangi bir gelişme olmuyor. Bir de bu konuda büyük spekülasyonlar var. İlaç ithalatını yapan ve bu nedenle korunan firmalar oluyor. Bu firmaların siyasi nüfusları olduğu için fiyat politikalarını engelliyorlar. AK Parti hükümeti başından beri sağlıktaki iyileşmeyle övünüyor, ama ilaçların bulunamadığı, doktor randevularının bile alınamadığı bir dönemdeyiz. İnsanlar günlerce telefonun başında randevu almak için bekliyor. Birçok kurumda çökme var ama sağlıktaki çökme çok hızlı ve bu çökme insan sağlığıyla alakalı yani basit bir şey değil.
Türkiye'de epilepsi görülme oranı nedir?
Türkiye'de 500 bin ila 1 milyon kişi arasında epilepsi hastası bulunuyor.
Hasta bireylerin, hastanelerden randevu alamadıklarının ve bu nedenle ilaçları yazdırmakta zorluk çektiklerini belirten eczacı Al Fuat Gül, "Hasta randevu alamadığı için ilacını da yazdıramıyor" dedi.
"Tüm ilaçlarda zam beklentisi var"
Eczacı Ali Fuat Gül, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Şu an tüm ilaçlarda zam beklentisi var. Bu yüzden depolar eczanelere ilaç vermiyor. Geçen sene "ilaçlara yeni yılda bir kere zam yapılacak" diye bir kararname yayımlandı. Bu kararnameden sonra ilaçlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı.
Epilepsi ilacı sürekli olarak kullanılması gerekilen bir ilaç ama nörolojiden randevu almak çok zor. Hasta randevu alamadığı için ilacını da yazdıramıyor.