İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca, PKK/KCK'nın yönetiminde olduğu belirlenen "Kent uzlaşısı" kapsamında örgüt mensuplarının büyükşehir belediyelerine sızdırılması talimatı doğrultusunda belediyelere yerleştirildikleri iddiasıyla gözaltına alınan şüphelilerin işlemleri başladı.
Gözaltındaki Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ile Üsküdar Belediye Meclis Üyesi B.K, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi E.G, Fatih Belediye Meclis Üyesi G.A, Tuzla Belediye Meclis Üyesi H.Ö, Adalar Belediye Meclis Üyesi N.A, Şişli Belediye Meclis Üyesi S.G, Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi T.Ş. ve Beyoğlu Belediyesi ile irtibatlı olduğu belirlenen İ.P, Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince İl Emniyet Müdürlüğünün Vatan Yerleşkesi'ne getirildi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul'da 'kent uzlaşısı' yapıldığı belirtilen belediyelere yönelik operasyonlara sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Bakırhan, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kent Uzlaşısı’nı Türk-Kürt ittifakı olarak tanımlayıp suç gibi gösteriyor! Soruyoruz: İki halkın birlikteliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu? Türk-Kürt İttifakı suç değil, tarihsel gerçektir! 1 Ekim’den beri, demokratik bir geleceğin ancak bu ittifakla mümkün olduğunu söylemedik mi?" diye sordu.
Bakırhan, şöyle devam etti:
"Bu soruşturma siyasi bir kumpastır! Amaç, yüz yıl sonra demokratik temelde güncellenmeyi bekleyen Türk-Kürt ittifakını sabote etmek, halkların ortak geleceğini engellemektir. Bu hukuki bir süreç değildir. Bilakis halkların birlikteliğine yönelik bir saldırıdır! İktidarın emrindeki yargı siyasi kumpas kurmaktan vazgeçmeli, seçilmiş siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır."