COP28 İklim Zirvesi 30 Kasım’da, büyük ölçüde Birleşik Arap Emirlikleri‘nin (BAE) muazzam petrol zenginliği üzerine inşa edilmiş bir şehir olan Dubai‘de başlayacak.

Bazı ülkeler ve çok sayıda sivil toplum grubu COP28’de varılacak herhangi bir anlaşmaya fosil yakıtların “aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması” ifadesinin eklenmesi için kampanya yürütüyor. Diğerleri ise fosil yakıtların “aşamalı olarak azaltılması” gibi daha zayıf bir dil kullanılması ya da ifadenin kapsamının başka şekillerde sınırlandırılması için çabalıyor.

New Scientist’in aktardığına göre, önemli bir petrol üreticisi olan BAE’nin fosil yakıtlar konusunda atılacak adımlara vereceği desteğe şüpheyle yaklaşılıyor. Daha önce elde edilen belgelere göre, BAE’nin, petrol ve doğal gaz anlaşmaları yapmak için ev sahipliği yapma rolünü fırsat olarak kullanmayı planladığı ortaya çıkmıştı.

‘Fosil yakıtlar konusunda sinyal göndermek önemli’

Gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının açık ara en büyük kaynağı olan fosil yakıtlar konusunda ne yapılacağı sorusu zirvenin ana konularından biri olmaya aday. Kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olan Stockholm Çevre Enstitüsü‘nden Michael Lazarus, “Fosil yakıtlar konusunda bir sinyal göndermek önemli” diyor.

Fosil yakıtların yakılması, iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasından sorumlu. Ancak ülkeler, 2021’de Glasgow‘da düzenlenen COP26’ya kadar Birleşmiş Milletler iklim zirvelerinde hiçbir resmi bildiride fosil yakıtların rolünü açıkça belirtmedi.

O dönemde ülkeler, petrol ya da doğalgazdan daha yoğun emisyona sahip olan kömür enerjisinin “aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması” konusunda neredeyse anlaşmaya varmışlardı. Ancak bu dil son dakikada zayıflatıldı ve kömür zengini ülkeler Hindistan ve Çin‘in itirazları üzerine kömür enerjisinin “aşamalı olarak azaltılması” taahhüdüyle sonuçlandı.

Çevrenin korunmasında belediyelerin rolü ve etkisi Çevrenin korunmasında belediyelerin rolü ve etkisi

Konu geçen yıl Mısır‘da düzenlenen COP27‘de tekrar gündeme geldi, ancak bildirge Glasgow’da kabul edilenin ötesine geçemedi. Şu anda Dubai’deki COP28’de fosil yakıtların azaltılması konusunda daha güçlü bir dil içeren herhangi bir anlaşma için önemli bir ivme var.

Fosil yakıtların azaltılmasına kimler karşı?

Fosil yakıt karşıtı hareket, Rusya ve Suudi Arabistan gibi büyük fosil yakıt üreticileri ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü‘nün diğer petrol ihraç eden üyeleri de dahil olmak üzere diğer ulusların muhalefetiyle karşılaştı. Bazı düşük gelirli ülkeler de, aşamalı bir kesintinin fosil yakıt kaynaklarını kullanma yeteneklerini haksız bir şekilde sınırlayacağını ve yüksek gelirli ülkelerin fosil yakıt gelişimini önce durdurması gerektiğini savunarak geri adım attılar.

Zambiya‘nın başını çektiği bir grup Afrika ülkesi BM’ye gönderdikleri bir yazıda “Yeni fosil yakıt projelerine yatırım yapılmasının tümüyle yasaklanması hakkaniyetli ya da adil değildir ve adil bir geçişin temeli olamaz” diyor.

Dünya iklim hedeflerine ulaşabilir mi?

BM Genel Sekreteri António Guterres geçtiğimiz günlerde Paris Anlaşması‘nın 1.5C’lik birincil hedefine ulaşmanın yolunun açık olduğunu söyledi: “İklim krizinin zehirli kökünü söküp atmayı gerektiriyor: fosil yakıtlar.”

BM Çevre Programı ve diğer çevre örgütleri tarafından hazırlanan bir rapora göre iklim hedeflerine ulaşmak için, karbon yakalama teknolojisine sadece sınırlı bir şekilde güvenileceği varsayımıyla, 2040 yılına kadar kömür üretiminin “neredeyse tamamen” durdurulması ve 2050 yılına kadar petrol ve gaz üretiminin dörtte üç oranında azaltılması gerekiyor.

Karbonu yakalarsak fosil yakıtları yakmaya devam edebilir miyiz?

“Aşamalı olarak sona erdirmek” ve “aşamalı olarak azaltım” tartışmalarının yanı sıra, karbon yakalama ve depolama sistemlerinin fosil yakıt emisyonlarının azaltılmasında oynayacağı rol de COP28’de hararetle tartışılacak.

Sadece karbonu “azaltılmamış” yakıtların aşamalı olarak ortadan kaldırılmasına yönelik bir anlaşma, herhangi bir emisyonun yakalanması koşuluyla fosil yakıtların yakılmasına devam edilebileceği anlamına gelecektir, ancak Almanya merkezli bir kuruluş olan Climate Analytics‘ten Carl Schleussner bunun yanlış bir çözüm olduğunu söylüyor. Schleussner, karbon yakalama teknolojisinin pahalı ve büyük ölçüde kanıtlanmamış olduğunu da sözlerine ekliyor.Dünya fosil yakıt kullanımını azaltma konusunda ilerleme kaydediyor mu?

Fosil yakıt üretimine yönelik mevcut planlar, küresel sıcaklık artışını 1,5C ile sınırlamak için gerekenin çok üzerinde kalıyor. Schleussner, “1,5’e uygun olarak yeni fosil yakıt altyapısı inşa edilemeyeceğini bildiğimiz halde üretimi artırma planları görüyoruz” diyor.

Lazarus ve meslektaşları kısa süre önce hükümetlerin fosil yakıt üretim planlarının kömür üretiminin 2030’a kadar, petrol ve gaz üretiminin ise 2050’ye kadar artacağını gösterdiğini ortaya koydu. Bu planlar gerçekleşirse, 2030 yılında fosil yakıt üretimi Paris hedefine ulaşmak için gereken eşiğin iki katına çıkacak.

Lazarus, birçok ülkenin üretim hedeflerinin ne emisyon taahhütleriyle ne de fosil yakıtlara yönelik beklenen taleple uyumlu olduğuna dikkat çekiyor.

COP28’de yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ve enerji verimliliği kazanımlarının iki katına çıkarılmasına yönelik bir anlaşmaya destek giderek artıyor. Fosil yakıt şirketleri gerekli uzmanlık ve kaynaklara sahipler, ancak temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için henüz fazla bir şey yapmıyorlar. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yakın tarihli bir raporuna göre temiz enerjiye yapılan küresel yatırımın sadece yüzde 1’i fosil yakıt şirketlerinden geldi.

Editör: Halide Tonga