Dubai‘deki COP28 toplantısının sona ermesiyle birlikte, fosil yakıt emisyonlarının sıcaklık artışındaki rolünün ilk kez net bir şekilde vurgulanması ve kömür, petrol ve doğal gazın gelecekte azaltılmasının ana hatlarıyla belirlenmesi, iklim değişikliği mücadelesinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler (BM) açısından bu tarihi bir gelişme ve 2015’teki Paris Anlaşması‘ndan bu yana iklim üzerine atılan en büyük adım olarak görülüyor.

Ancak bu anlaşmanın tek başına bu yılki COP’un esas meselesi sayılan “bu yüzyılda sıcaklıkları 1.5 C altında tutma” hedefine ulaşmaya yetip yetmeyeceği konusunda şüpheler var. Çoğu uzman bu anlaşmanın yeterli olmayacağı görüşünde.

Fosil yakıtlardan enerji sistemlerine geçiş

Anlaşmanın en önemli unsuru olan “fosil yakıtlardan uzaklaşma” hedefi dikkate değer bir gelişme olarak değerlendirilse de, bu konuda kullanılan dilin birçok ülkenin istediğinden daha zayıf olduğu belirtiliyor. Birleşik Arap Emirlikleri başkanlığı, toplantının başlangıcından itibaren fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması fikrini güçlü bir şekilde destekledi. Ancak birçok ülkenin karşı çıkması üzerine, bu metni ilk taslak anlaşmadan çıkardılar.

Nihai metnin zayıflatılmasında, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması konusunda çok belirsiz olan orta gelirli gelişmekte olan ülkelerin tutumu da etkili oldu. Nijerya, Uganda, Kolombiya ve diğer ülkeler, kömür, petrol ve gaz satışlarından elde ettikleri gelirleri, daha yeşil enerjiye geçiş için kullanmaları gerektiğini savundu. Kolombiya, fosil yakıtlardan uzaklaşma kararı nedeniyle kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkenin notunu düşürdüğünden ve bu nedenle yeşil enerjiye geçiş için alacakları uluslararası kredilerin daha pahalıya mal olacağından şikayet etti.

cop28 iklim değişikliği

Yeni yapılacak kamu binalarına 'yeşil sertifika' zorunluluğu getiriliyor Yeni yapılacak kamu binalarına 'yeşil sertifika' zorunluluğu getiriliyor

Fotoğraf: Beata Zawrzel/ZUMA Press Wire

Nihai anlaşma, ülkelere enerji sistemleri için fosil yakıtlardan “uzaklaşma” çağrısı yapıyor, ancak plastikler, ulaşım veya tarım için benzer bir geçişi öngörmüyor. Anlaşma, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini üç katına çıkarma taahhüdü de dahil olmak üzere, emisyonları sınırlamaya yardımcı olacak birçok diğer unsuru içeriyor. Bu da rüzgar ve güneş enerjisinin bazı bölgelerde kömür, petrol ve gazın yerini almasını sağlayabilir.

2025’e doğru daha güçlü karbon azaltma planları

Zirvede ülkelerin 2025 yılına kadar daha güçlü karbon kesme planları sunma zorunluluğu da önemli bir faktör. Eğer Çin ve Hindistan, bu yeni taahhütlerin merkezine yeşil enerjiye hızlı geçişi koyarsa, küresel iyileştirme çabalarında büyük bir fark yaratılabilir.

Anlaşma aynı zamanda “geçiş yakıtlarının” rolünü de tanımlıyor: BM terimleriyle doğal gazın kullanılmaya devam edilmesi. Ayrıca, petrol üreticilerinin sondaj yapmaya devam etmek için kullanmak istedikleri karbon yakalama ve depolama teknolojisinin kullanımına da destek verilmiş oldu.

COP28’in katılımcıları genel olarak bu toplantının ve Azerbaycan ve Brezilya‘da yapılacak olan önümüzdeki iki COP’un dünyanın iklim üzerindeki rotasını düzeltmesine yardımcı olacağını düşünüyor. Yenilenebilir enerji maliyetlerinin düşmeye devam etmesiyle, fosil yakıtlara baskının artacağı görüşü yaygın.

Editör: Halide Tonga