COP28 iklim müzakerelerindeki ilk Sağlık Günü öncesinde yayımlanan önemli bir analize göre, fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmaması ve emisyonların şu andaki seviyede devam etmesi halinde 2100 yılına kadar dünya genelinde her 12 hastaneden biri aşırı hava koşulları nedeniyle kapanma riski altında olacak.

İklim risk analizi kuruluşu XDI (Cross Dependency Analysis) tarafından yapılan araştırma, emisyonların devam etmesinin sel, deniz seviyesinin yükselmesi, yangın riski ve fırtınaların 200.000 hastaneyi nasıl etkileyeceğini değerlendiriyor. Sonuçlar küresel, bölgesel, ulusal ve yerel düzeylerde ve tek tek adı geçen hastanelere ilişkin verilerle birlikte sunuluyor.

Analize göre, Türkiye’de, aşırı hava olayları nedeniyle kapatılma riski yüksek olan hastanelerin oranı 2050 yılına kadar yüzde 3,8’den yüzde 4,4’e yükselecek ve emisyonların yüksek olması durumunda yüzyılın sonunda 20 hastaneden 1’ini (yüzde 5,6) etkileyecek. 2100 yılına kadar Türkiye’de 99 hastane iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olayları nedeniyle yüksek hasar riski altında olacak.

Hızlı emisyon kesintileri riskleri düşürüyor

Analiz, fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde vazgeçilmesi halinde hastanelere yönelik risklerin çok daha düşük olacağını ortaya koyuyor. Hızlı emisyon kesintileriyle, yüzyılın sonunda hastanelerde beklenen hasar, emisyonların yüksek olması durumunda beklenen seviyenin yarısı kadar olacaktır.En çok düşük ve orta gelirli ülkeler etkileniyor
Kasırgalar, şiddetli fırtınalar, seller, orman yangınları ve diğer felaketlerden etkilenen topluluklar, en çok ihtiyaç duydukları anda acil hastane bakımından mahrum kalabilir ve en çok risk altında olanlar da  düşük ve orta gelirli ülkeler.

XDI Bilim ve Teknoloji Direktörü Dr. Karl Mallon çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:

“İklim değişikliği dünyanın dört bir yanındaki insanların sağlığını giderek daha fazla etkiliyor. Şiddetli hava koşulları hastanelerin de kapanmasına yol açarsa ne olur? Analizimiz, fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde vazgeçilmediği takdirde, binlerce hastanenin krizler sırasında hizmet veremez hale gelmesiyle küresel sağlığa yönelik risklerin daha da artacağını gösteriyor.”XDI 2023 Küresel Hastane Altyapısı Fiziksel İklim Riski Raporu‘nun önemli bulguları şöyle:

Fosil yakıtlardan hızlı bir şekilde vazgeçilmediği takdirde, yüzyılın sonuna kadar dünya genelinde her 12 hastaneden 1’i, toplam 16.245 hastane, aşırı hava olayları nedeniyle tamamen veya kısmen kapanma riski altında olacaktır. Bu sayı, şu anda yüksek risk altında olan hastane sayısının neredeyse iki katıdır. Bu düzeyde risk taşıyan bir konut ya da ticari bina sigortalanamaz olarak kabul edilecek.

Bu 16.245 hastanenin tamamının, mümkün olan yerlerde iklim uyum yatırımlarına ihtiyaç duyacaktır. Bu muazzam yatırımla bile, taşınma birçokları için tek seçenek olacak.
2100 yılına kadar yüksek riskli olarak tanımlanan 16.245 hastanenin yüzde 71’i (11.512) düşük ve orta gelirli ülkelerde bulunuyor.

Fosil yakıtların hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasıyla küresel ısınmanın 1,8 santigrat derece ile sınırlandırılması, yüksek emisyon senaryosuna kıyasla hastane altyapısına yönelik hasar riskini yarıya indirecek. Emisyonların yüksek olması durumunda, aşırı hava koşullarının dünya genelindeki hastanelere zarar verme riski yüzyılın sonuna kadar dört kattan fazla (yüzde 311) artacak. Düşük emisyon senaryosunda ise bu risk artışı sadece yüzde 106’ya düşecek.

Bugün Güney Doğu Asya, dünyada aşırı hava olaylarından zarar görme riski yüksek olan hastanelerin en yüksek oranına sahip. Yüksek emisyonlarla, Güney Doğu Asya’daki neredeyse her 5 hastaneden 1’i (yüzde 18,4) yüzyılın sonuna kadar tamamen veya kısmen kapanma riski altında olacak.
Güney Asya, yüksek nüfusun bir yansıması olarak risk altındaki en yüksek hastane sayısına sahip. Emisyonların yüksek olması halinde, 2050 yılına kadar dünyadaki en yüksek riskli hastanelerin üçte biri (3.357) Güney Asya’da olacak. Bu sayı 2100 yılına kadar 5.894’e yükselebilir.

Kıyı şeridinde ve nehirlerin yakınında bulunan hastaneler en fazla risk altında olanlardır. Günümüzde, nehir ve yüzey suyu taşkınları hastanelere zarar verme riskini domine ediyor. Yüzyılın sonuna doğru kıyı su baskınları hızla artacak (deniz seviyesinin yükselmesiyle daha da şiddetlenecek) ve 2100 yılına kadar nehir su baskınlarından sonra en önemli tehlike haline gelecek.Dr. Karl Mallon, “Hastanelere yönelik bu riski önemli ölçüde azaltacak ve toplumları güvende tutacak en bariz şey emisyonları azaltmaktır” diye konuştu.

Ölümcül hava olayları iklim değişikliğiyle daha şiddetli hale geldi Ölümcül hava olayları iklim değişikliğiyle daha şiddetli hale geldi

Hastaneniz ne kadar riskli?

Raporun bir parçası olarak XDI, dünya çapında 200.000’den fazla hastanenin adını, yerini ve risk düzeyini (yüksek, orta, düşük) yayımladı.  XDI, tüm hükümetleri bölgelerindeki yüksek riskli hastaneleri kontrol etmeye ve bu riski anlamak ve azaltmak için daha fazla analiz yapmaya çağırırken, Dr. Karl Mallon, “Hükümetlerin kritik hizmetlerin devamlılığını sağlamak için halklara karşı görevleri vardır. Tek tek hükümetlerin bu bilgiler ışığında harekete geçmemesi ya da küresel toplumun ihtiyacı olan hükümetleri desteklememesi, vatandaşlarının refahını açıkça göz ardı etmek anlamına gelir” dedi.

Editör: Halide Tonga