CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "CHP, Türkiye'de terörün bitirilmesi adına atılacak adımları, parlamento zemininde meşru ve halkın tüm kesimleri tarafından benimsenmesi koşuluyla destekler ve üstüne düşen görevi yapmak konusunda da geri adım atmaz." dedi.

Emir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, proje okullarında yapılan atamaları eleştirdi.

Bahçeli, İmamoğlu çıkışıyla Erdoğan’a hangi mesajları verdi? Bahçeli, İmamoğlu çıkışıyla Erdoğan’a hangi mesajları verdi?

Bazı okullarda yapılan öğretmen değişikliklerini eleştiren Emir, Türkiye'nin, öğretmeniyle, öğrencisiyle ve velisiyle bu haksızlığa izin vermeyeceğini, yasal zeminde mücadele edeceklerini belirtti.

Kadınların kamusal alanda olmasından, seçilmesinden rahatsızlık duyulduğunu ileri süren Emir, CHP'li kadın belediye başkanlarının ve siyasetçilerin bazı çevrelerce hedef alındığını söyledi.

CHP'li kadın siyasetçilere karşı nefret dilinin ortaya konulduğunu dile getiren Emir, "Herkesin, kadın-erkek ayrımına, etnik kökenine, yaşam tarzına bakılmaksızın eşit olma hakkını sonuna kadar savunacağız." dedi.

Bir futbol maçı öncesi futbolcuların sahaya çıkarken açtığı pankarta ilişkin Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun açıklamalarını eleştiren Emir, yaşananlara tepki gösterdi.

"CHP, Türkiye'deki toplumsal barışın kurulması konusunda öncü partidir"

Bir gazetecinin, DEM Parti heyetinin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'la yapacağı görüşmede terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la ilgili bazı taleplerini ileteceğini anımsatması üzerine Emir, şunları kaydetti:

"CHP, Türkiye'de terörün bitirilmesi adına atılacak adımları, parlamento zemininde meşru ve halkın tüm kesimleri tarafından benimsenmesi koşuluyla destekler ve üstüne düşen görevi yapmak konusunda da geri adım atmaz. Çünkü CHP, Türkiye'deki toplumsal barışın kurulması konusunda öncü partidir, bu konuda görevinin farkındadır. Şu ana kadar yapılan görüşmeler bizim dışımızdadır. Oradaki konuşulan konuları, kimi anlaşmaları, kimi uzlaşıları bilmiyoruz, bunlar bizim dışımızdadır. Ama şunu biliyoruz; Türkiye'ye demokrasi gelecekse, Türkiye özgürleşecekse, adaleti tesis edeceksek, elbette ki yapılması gereken çok adım var. Hala Sayın Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarımız, birçok kişi tutuklu yargılanıyorken, tutukluluk peşinen cezalandırmaya dönmüşken, cezaevlerimiz tıka basa doluyken ve toplumda her kesimin adalet talep ettiği, adaletsizlikten bıktığı apaçık gerçekken, atılması gereken adımlar çoktur ama bu adımlar bir kişi için değil, tüm Türkiye için atılmalıdır."

Emir, tutuksuz yargılama konusunda yapılması gerekenlerin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin daha adil yargı sistemine, bağımsız yargıya, çağdaş infaz sistemine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Emir, bunlarla ilgili ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını belirtti. Emir, "Kişilere özgü bir düzenlemenin peşinde olmayacağımızı söyleriz." dedi.

Bazı Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyelerinin başka dairelere görevlendirilmesi ve dairenin verdiği bir kararın sorulması üzerine Emir, yargının bağımsız olmadığını iddia etti.

Gizli tanık konusunun önemli olduğunu aktaran Emir, şunları kaydetti:

"Son soruşturmalara baktığımızda, Sayın İmamoğlu ile ilgili soruşturmada da başka soruşturmalarda da ortada delil olmayınca, MASAK raporları boş çıkınca, para hareketleri olmayınca, sebepsiz zenginleşme bulunmayınca, gizli tanık bulunuyor ve o gizli tanık üzerinden operasyonlar yapılıyor. Önce itibar suikastı yapılıyor, gazetelere servis ediliyor. 'Çok suç işlemiş' diye ima, görüntü yaratılıyor. Sonra dosya gizli tanık ifadeleriyle doldurulmaya çalışılıyor. Şu anki hukukumuza göre, gizli tanık ifadeleri bir hüküm kurmaya yetmeyeceği gibi tutuklamaya dahi yetmeyecek delillerdir."

Kaynak: AA