Gazeteci Can Ataklı, TELE1'de ekrana gelen Gazeteciler Masası programında Namık Koçak'ın konuğu oldu. Gündeme dair değerlendirmeler yapan Ataklı, Flash Haber'in el değiştirme sürecine ilişkin dikkat çeken bilgiler paylaştı. Ataklı, AKP’nin medya üzerindeki 'kontrolünü genişlettiğini' savundu.
“Türkiye’de hukuk ve demokrasi çökmüş durumda”
Can Ataklı, konuşmasında muhalefetin stratejik yanlışlarını eleştirdi. Şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi, fotoğraflar da var… Bir şey var; muhalefetin bence en önemli yanılgılarından biri Türkiye’de hâlâ hukuk ve demokrasinin işler olduğunu zannetmeleri. Onun için de dikkat ederseniz, bütün savunmalar hukuk üzerinden yapılıyor. Yani ‘Bunu yapamazsın, böyle yapamazsın.’ Adam diyor ki, ‘Ben yapıyorum kardeşim, var mı elinde bir şey?’ Yok. Demek ki, o halde Ayşe Hanım’ın dediği gibi, ezber bozan bir şey olması lazım. Bunun dışına çıkılması gerekiyor ama bu akla gelmiyor.”
Muhalefetin söylemlerine yönelik eleştirilerini sürdüren Ataklı, şunları dile getirdi:
“Mesela, son örneği vereyim. Erdoğan demiş ki, ‘CHP dış güçlerin soytarısı.’ CHP’den cevap geliyor: ‘Sen dış güçlerin soytarısısın.’ Hiçbir anlamı yok çünkü laf ilk söylendiğinde geçerlidir. Bu mütekabiliyet dediğimiz şey, ‘O bana diyorsa, ben de ona derim. Bana aptal mı dedin? O zaman sen daha aptalsın.’ Çözüm değil bu. Hukuk bazında olaylara yanıt verilecek bir şey bile değil aslında. Şimdi hukuk olarak bakıyorlar: ‘Efendim bunu yapamazsın.’ Adam diyor ki, ‘Yapıyorum ya. Yapamazsın, yapıyorum kardeşim"
“Anayasa rafa kalktı, hukuk ve demokrasi işlemiyor”
Ataklı, Türkiye’de hukukun tamamen işlevsiz hâle geldiğini belirtti:
“Türkiye’de darbe oldu. Darbe nedir? Anayasayı rafa kaldırmaktır. Bu iktidar anayasayı rafa kaldırdı mı? Kaldırdı. Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymadı. Anayasaya aykırı olarak sayısız anayasa suçu işledi. Anayasa diye bir şey yok zaten. Yasalar yok. Yasalar sadece şu tür durumlarda işliyor: Mesela karşı operasyon yapacaksa bizi kilitliyor. Çünkü biz namuslu, dürüst, ahlaklı insanlarız. Biz de paralize oluyoruz.”
Bu durumu örneklendiren Ataklı, şöyle konuştu:
“Hukuk karşı atağa geçtiğinde geçerli. Adam diyor ki, ‘Ne var kardeşim? Belediye Başkanı bir yolsuzluk yaptıysa bundan muaf mı olacak? Ben başkasına yaptığımı ona yapmayacak mıyım?’ Biz bunun altında eziliyoruz. O halde hukuk ve demokrasiye takılmadan bir takım eylemler ortaya konulması gerekiyor.”
“Flash Haber’e çöktüler, muhalefet sessiz kaldı”
Flash Haber’in el değiştirme sürecine değinen Ataklı, yaşananları şu sözlerle aktardı:
“Şimdi Flash Haber’e gelince… Kardeşim, son dönemde şunu söyleyeyim: Flash Haber el değiştirirken satılmıştı. Şimdi el mi kondu? Ya ben ‘çöktüler’ diyorum. Oraya gelecek. Çöktüler. Şimdi bak, son dönemin en önemli medya olayı bu. Peki niye yaptılar bunu? Alan daraltıyorlar. Giderek sıkışıyor. İki kanala, üç kanala indik. Seyirci belki çok daha fazla ama diğer kanalların ben seyredildiğini zannetmiyorum. Zaten reytinglere bakıyorsun ya da dışarıda bir etkisi yok. Anadolu’nun bazı yerlerinde sıkılıp da açan olursa belki. Fakat alan daraldığı için çok az yerden seçim yapılabiliyor. O sırada zapping yapmaya başlarsanız üç kanal hariç hepsi aynı: Erdoğan, bakanlar, Mehmet Şimşek, ‘Ekonomi çok güzel.’, ‘PKK’yı gömüyoruz.’, ‘Suriye’de fatihiz.'"
“Muhalefet ve medya bu süreçte sınıfta kaldı”
Can Ataklı, Flash Haber’in kapanmasına gösterilen tepkilerin yetersiz olduğunu belirtti:
“Son zamanların en önemli olayı, alan daraltılması. Çok ciddi bir haber üzerinden, çok güzel muhalefet yapan bir kanal susturuldu. Türkiye’de çıt çıkmadı. Bir tek Ümit Özdağ şahsen aradı. Dün Turan Çömez şahsen aradı. Bir de Lütfü Türkkan siyasetçi olarak… Bu kadar. Bir iki eski siyasetçi ama koskoca CHP duruyor, İYİ Parti duruyor. Partisel olarak hiçbir tepki göstermediler. Medya desen tam bir kepazelik. Dehşet içinde kaldım. Adam orada Can Ataklı’yı veda bile ettirmedi. Yeni kanalın yüzleri kimler, tanıyalım diye program yapıldı. Kimse çıkıp demedi ki, ‘AKP yeni bir kanal aldı. Gerçeği anlatan bir kanalı yok etti.’ Yok bunların hiçbiri.”
Ataklı, medya ve muhalefetin bu süreçteki tutumunu eleştirdi:
“Böyle olduğu zaman muhalefete de ülkeye de olan güveniniz sarsılıyor. Bir baktım, tek başınasınız. Destek yok. Herkes soruyor: ‘Ya işte ne yapacaksınız?’ Bir kale daha gitti. Sırayla ne olacak? İktidarın iki dudağı arasında bütün kanallar. ‘Frekansını iptal ettim.’ Aynı günde üç ceza. Halk TV’ye ‘satıldı’ dediler. Herhalde oraya diye yaptılar. Argo kullandım, maksimum üç programa ceza verirsin. Ama ‘Şak’ diye kanalı kapatırsa, kim ne yapacak? Tepkisiz hale geldik. Bu büyük sıkıntı.”