ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Antony Blinken’ın "Suriye liderliğinde, Suriye'ye ait ve kapsayıcı bir siyasi geçiş için Avrupa mevkidaşlarıyla bir araya geleceği” belirtildi. Açıklamada, katılımcılara ilişkin ayrıntı verilmedi.

Açıklamaya göre; Blinken, Japonya ve Fransa'ya yapacağı ziyaretin ardından görevi 20 Ocak’ta sona erecek ABD Başkanı Joe Biden ile birlikte Roma'ya “veda ziyareti”nde bulunacak. Bu ziyaret kapsamında Biden, Papa Francis ile de bir araya gelecek.

Trump: Erdoğan saygı duyduğum biri Trump: Erdoğan saygı duyduğum biri

Avrupa, Suriye konusunda temkinli

Batı ülkeleri, Suriye iç savaşının Avrupa siyasetinde büyük bir göçmen krizine yol açmasının üzerinden on yıl geçmesinin ardından Beşad Esad yönetiminin devrildiği Suriye'de daha fazla istikrar sağlama amacıyla temkinli bir şekilde hareket etmeye başladı.

Kıdemli ABD diplomatı Barbara Leaf, geçen ay Şara ile görüşerek, ABD’nin Şara’nın başına koyduğu ödülü kaldırdığını açıklamıştı. Leaf ayrıca, Şara'nın azınlıkların korunması gibi "olumlu mesajlarını" memnuniyetle karşıladığını belirterek, Suriye'nin komşu ülkelere tehdit oluşturmayacağına dair söz verdiğini söyledi.

Bu açıklama, İsrail'in Suriye askeri hedeflerini bombaladığı bir dönemde yapıldı. Fransız ve Alman Dışişleri Bakanları, geçen hafta Suriye'yi ziyaret etti. Ancak bu ziyaret, Suriye geçici hükümetinin yeni lideri Ahmed el-Şara (eski adıyla Ebu Muhamed el-Colani) yalnızca Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile el sıkışıp, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile el sıkışmaması nedeniyle gölgede kaldı.

Avrupa, Suriye yönetiminin "radikal İslamcı kimliğini" benimseyeceğinden endişeleniyor

Alman Bakan Baerbock’un “kadın olması” nedeniyle Şara’nın el sıkışmadığı ve Şara aksini söylese de yeni Suriye yönetiminin “radikal İslam’a dayalı bir yönetimi benimseyeceği” şeklinde yorumlar yapıldı.  Bu durum, Batı medyasında Suriye’nin geleceğine ve yönetim şekline ilişkin tartışmalara ve endişelere de yol açtı. HTŞ'nin El Kaide uzantısı olmasının, Suriye'deki okulların müfredatında yapılması planlanan "İslam'a dayalı değişiklikler" ile Suriye'deki azınlıklara yönelik "yargısız infazlar”ın da bu endişeleri pekiştirdiği belirtildi.

Kaynak: ANKA