İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda görülen duruşmaya, 5'i tutuklu 11 sanık ile avukatları katıldı.

Müştekiler, avukatları ve izleyicilerin de katıldığı duruşmaya bazı müştekiler de bulundukları illerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Duruşmada, bilirkişi raporunun henüz hazır olmadığı, firari sanık Feridun Tayfun Erelmas hakkındaki yakalama kararının devam ettiği bildirildi.

Bir önceki duruşmada SEGBİS aracılığıyla tanık olarak dinlenilen ancak ifadesinde bazı eksiklikler olduğu belirlenen Erkan Dillice'nin ifadesine tekrar başvuruldu.

Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü

Tanık Dillice, 10 yıldır çalıştığını belirttiği gece kulübünde şef garson olduğunu, işletmenin her ramazan ayında kapanıp bayramın birinci günü açıldığını söyledi.

İşletmede hiçbir zaman bu kadar kapsamlı bir tadilata gidilmediğini anlatan Dillice, ramazan aylarında kendilerine ait olan bardak, içki, araç gereç ve masaları topladıklarını, hasarlı malzemeleri tadilata gönderdiklerini ve izne ayrıldıklarını söyledi.

Dillice, bu toplanma işinin genelde 2-3 gün sürdüğünü ve son kapanmalarında da aynı şekilde eşyaları topladıklarını belirterek, "Toplamadan önce bütün personel oradaydı. Diğer şef garsonlarla konuştuk, izinleri de içeri söyledik. İzinler başladı, izin kullanmak istemeyen bazı arkadaşlar varmış onlar muhasebeyle konuşmuşlar, gidip gelmeye devam etmişler. Kapattığımız günden olayın olduğu güne kadar 20 günlük süreçte sürekli giden personel yok. Ben ara ara gidip geldim, gönderdiğim malzemeleri kontrol ettim. Ramazanın son haftasında biz de son hazırlıkları yaparız. Yangın çıktığında ben yoldaydım, yetişemedim." diye konuştu.

İşletmeye tadilatla birlikte DJ masası kurulumu yapıldığını, bu masanın ağır parçalardan oluştuğunu gördüğünü kaydeden Dillice, masa geldiğinde orada olduğunu ancak tadilatlar ve kurulumlarla başkalarının ilgilendiğini dile getirdi.

Dillice, tadilat sırasında sürekli işletmede bulunmadığını ve diğer personelin bulunması için de yönlendirme yapmadığını ifade ederek, "Bu işletmede müşteri faaliyeti olmadığında, yani kapandığında bir ücret almıyoruz. Oraya giden arkadaşlar temizliğe katılmış olabilirler, çay kahve veren vardır. Komi ve garsonların demirciye yardım edenini, marangozun malzemelerini taşıyanları gördüm." dedi.

"Bir önceki sene yangınla alakalı kısa bir konuşma yapıldı"

İşverenle direkt bir diyalogları olmadığını bildiren Dillice, bir müşteki avukatının iş güvenliği eğitimi alıp almadıklarına ilişkin sorusuna, "Bir önceki sene yangınla alakalı kısa bir konuşma yapıldı. Sanırım bir itfaiye görevlisi gelmişti, tam hatırlamıyorum. Hangi yangına neyle müdahale edilir konusuyla ilgili kısa bir bilgilendirme yapılmıştı. Bu olay keşke hiç yaşanmasaydı. Biz bu yangın söndürme sisteminin faal olduğunu sanıyorduk. Yangın tüpü de vardı, bir dönem doldurmuşlardı ama ben hangisi dolu hangisi boş bilmiyorum." şeklinde yanıt verdi.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Arda Arman Perihan, işletmenin halkla ilişkiler sorumlusu ve marka yüzü olduğunu, yurt dışından gelen sanatçılarla ilgilendiğini, tadilat süreciyle ilgili bir görevi olmadığını söyledi.

Tadilatta genelde 10 kişinin olduğunu belirten Perihan, olay günü işletmenin neden o kadar kalabalık olduğunu bilmediğini aktardı.

Yangında ölenlerden Özkan Baş'ın kardeşi müşteki Önder Baş, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Ağabeyimle yıllarca gece kulüplerinde çalıştım. Orada çok büyük ihmalkarlıklar olduğunu biliyorum. İş yeri sahipleri ve firmaların ucuza kaçmasından, ucuz malzeme kullanmasından dolayı bu elim sonuç doğdu. Ağabeyim personel şefiydi. Tadilat işleri için orada tadilat personeli bulundurulması gerekiyor. Ağabeyim, mekan sahibi çağırınca gitmiş, ücret de ödememişler. Mekan sahipleri bedava işçi çalıştırmış oluyor kısaca." ifadelerini kullandı.

Duruşmada söz alan müşteki avukatları, iş güvenliği önlemi alınmadığını, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve işletmede yönetici konumunda bulunan herkesin tutuklanmasını istediklerini dile getirdi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar ve avukatları ise tahliye talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu 5 sanığın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delillerin tamamının toplanmamış olması, olay yeri inceleme raporları ve kuvvetli suç şüphesi gerekçelerini dikkate alarak tahliye taleplerinin reddine hükmetti.

Firari sanık hakkındaki yakalama kararının devamına ve bilirkişi raporunun hazırlanmasının beklenilmesine karar veren heyet, duruşmayı 7 Nisan'a erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

İddianamede, 2 Nisan'da saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı belirtilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor.

Müşteki sanık Ercan Erkan, dumandan etkilenen Usamettin Yıldırım ile Gülden Taşpınar'ın yangında yaralandığı kaydedilen iddianamede, savcılık ve bilirkişi heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğunun belirlendiği aktarılıyor.

Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Birleştirilen dosya kapsamında sanıklar Beşiktaş Belediyesi başkan yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz, eski İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, eski İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, belediyede çalışan kamu görevlileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Başkaya, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz hakkında ise "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlarından 2 yıl 6'şar aydan 17'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kaynak: AA