Eskişehir’de kuş gribi alarmı: 5 mahalle karantinaya alındı Eskişehir’de kuş gribi alarmı: 5 mahalle karantinaya alındı

BBC Türkçe'nin haberine göre, Cleveland Clinic ve University of Southern California'nın İngiltere'de yaşayan yaklaşık 250 bin kişinin sağlık verisine dayanarak yaptığı bilimsel araştırma, COVID-19'un kalp sağlığına etkileri konusunda önemli bulgular ortaya çıkarttı.

Araştırma, COVID-19 enfeksiyonu geçirenlerin, teşhisten sonraki üç yıla kadar kalp krizi, felç geçirme olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Ağır geçirilmiş COVID-19'u 'hastaneye kaldırılmak' olarak tanımlayan Dr. Hazen, "Hastalığı ağır geçirenlerin kalp krizi riskinin, daha önce kalp hastalığı geçmişi olanlara eşdeğer olduğunu" tespit ettiklerini açıkladı.

Dr. Hazen, COVID hastalığının "hastanın bedenini adeta yeniden yapılandırdığını" söylüyor. Bunun da zaman içinde kan pıhtılaşması sonrası kalp krizi veya inme geçirme riskini arttırdığını açıklıyor.

Araştırmanın sonuçlarından biri bu riskin üç yıl boyunca azalmaması.

Dr. Hazen, dünya çapında bir milyardan fazla kişinin COVID geçirdiği göz önüne alınırsa, bu araştırmanın bulgularına dayanarak, COVID nedeniyle dünyada kalp ve damar hastalıkların artabileceğine dikkat çekti.

COVID-19 enfeksiyonuyla beraber ortaya çıkan kalp hastalığı riskinin, kan grubuna bağlı olarak değiştiği de tespit edilenler arasında.

Dr. Hazen, daha önce kalp hastalığına dair bir geçmişi olmayan kişilerin, COVID geçirdiklerinde, kalp-damar hastalarının riskine eşdeğer bir seviyeye ulaşmaları anlamına geldiğini tespit ettiğini vurguluyor.

Dünyanın en prestijli kalp sağlığı hastanelerinden biri olan ABD'deki Cleveland Clinic'te önleyici kardiyoloji alanında hasta gören bir hekim olarak görev yapan Dr. Hazen, araştırmanın sonuçlarına dayanarak COVID geçiren hastalarda önleyici kalp sağlığı tedbirlerini arttırdığını söylüyor.

"Bu denli yüksek bir risk seviyesi, normalde, önleyici kalp-damar tedbirlerine başvurulmasını gerektiren bir etken olmuştur. Bu veriye dayanarak, kişinin COVID geçirmiş olmasını, kalp-damar hastalık riskini azaltmaya yönelik önleyici yaklaşımlar tasarlarken dikkate almamız gerektiğine inanıyorum."

Kaynak: BBC Türkçe