Özel Haber: Deniz Dalgıç
Çevreyi korumak ve plastik kullanımını azaltmak amacıyla başlatılan uygulama kapsamında, plastik alışveriş poşetlerinin fiyatı yükseltildi. 1 Ocak 2019 tarihinden bu yana süren uygulama ile plastik poşetlerden para alınmaya başlanmıştı. O tarihten beri 25 kuruş olan poşet fiyatı, alınan yeni bir kararla 38,5 kuruşa yükseltildi. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, alınan kararın plastik kullanımına herhangi bir faydası olmayacağını belirterek, “Öyle bir kaosun içindeyiz ki para ve sermaye biriktirme hırsı ön plana alınmış. Bunun dışında yaşam hakkına, ekosisteme, canlı hayatına, doğaya zerre değer vermeyen, sadece para ilkesine hizmet eden doktrini olan liberal anlayış hakim.Devlet, 25 kuruştan da 38,5 kuruştan da KDV alıyor. Plastik kullanımında ekonomik koşullardan dolayı bir azalma var. Alınan tedbirler üzerine oluşmuş bir azalış değil. Plastik ithalatı, atık ithalatı ekonomik koşullardan dolayı azalmıştır. Belirleyici olan sermayedir” dedi. Plastik atık ithalatının azaldığına dikkat çeken Kahraman, “Kur farkından, mazota ve elektriğe gelen zamlardan, navlundan yani nakliyesinden dolayı pek karlılığı kalmadığı için azaldı. Bizim Avrupa uyumlu yönetmeliklerimiz gereği, yaptırım gördüğünden azalmadı. Buradan denetimin sermayenin eline verildiği sonucuna varıyoruz” diye konuştu.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, ELİPS HABER’e plastik kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kahraman’a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:
“Yılda 5 beş milyar plastik poşet üretiyoruz”
Plastik alışveriş poşetinin fiyatı 25 kuruştan 38,5 kuruşa yükseltildi. Bu kararın plastik kullanımını azaltma noktasında bir faydası olur mu?
Çevreyi korumaya ve plastik kullanımının azalmasına faydası olmaz. Baştan başlayayım: Plastik başlı başına bir dert. Plasentada dahi mikro plastiklere rastlanmaya başlandı. Oraya kadar mikro plastiklerin etkileri görülüyor. Yılda 5 beş milyar plastik poşet üretiyoruz. Bu yüzden 1 milyar kuş ölüyor. Bu mikro plastikler artık balıkların bünyesine de geçti. Dolayısıyla başlı başına bir sıkıntı.
“Plastik atık ithalatı azaldı”
Plastik geri kazanım olayı bizde biraz azaldı. Plastik atık ithalatı azaldı. Neden azaldı biliyor musunuz? Birincisi, kur farkından dolayı azaldı. İkincisi, mazota ve elektriğe gelen zamlardan dolayı azaldı. Üçüncüsü navlundan yani nakliyesinden dolayı pek karlılığı kalmadığı için azaldı. Bizim Avrupa uyumlu yönetmeliklerimiz gereği, yaptırım gördüğünden azalmadı. Buradan şu sonuca varıyoruz: Burada belirleyici olan aslında denetim, kamu denetimi değildir. Zaten denetimin içindeki kamu gücü sıfırlanmıştır. Denetim sermayenin eline verilmiştir.
“Plastik kullanımının azalmasının nedeni ekonomik koşullardır”
Plastik girişi azaldıysa bunun tek nedeni ekonomik koşullardır. Yarın ekonomik bir değer atfetmeye başladığı zaman bu tekrar tırmanacaktır. Burada belirleyici olan sermayedir. Geçen sene bahar aylarında atık ithalatına sınırlama getirildi. Arkasından bir kurul toplandı ve bu kurulda alınan kararlar gereği bu sınırlandırmalar geri alındı. Biz Çevre Mühendisleri Odası olarak bu kurulun içinde değildik. Orada belirleyici olan sermayedir. Devlet bu 25 kuruştan da 38,5 kuruştan da KDV alıyor. Plastik poşet 50 lira da olsa bu ne için yapılıyor? Bunun adı plastik tüketimini azaltmak. Biz Akdeniz’e günde 144 ton plastik atık veriyoruz. Mısır ve İtalya'yla beraber başı çekiyoruz. Bu plastik atıkların ciddi kısmı vahşi depolanıyor. Bu plastiklerin geri dönüşüm oranı yüzde 8-9. Geri dönüşüm bu işin çözümü değildir. Önemli olan atığı azaltmaktır.
“Algı yönetimi yapılıyor”
Biz 25 kuruşla ya da 38,5 kuruşla aslında sermayeye de hizmet ediyoruz. Aldığımız poşetin üzerinde o mağazanın adı ya da o ismin logosunu taşıyoruz. Biz paramızla aslında onların reklamını yapıyoruz. Bu amaçla yapılmış ama ‘çevreye çok hassasiyeti olan bir politikayı izliyoruz’ anlamında gösteriliyor. Bu algı yönetiminden başka bir şey değildir.
“Kaosun içindeyiz: Ekosisteme ve doğaya değer verilmiyor”
Plastik kullanımını azaltmak için hem vatandaşlara hem de yetkililere ne gibi sorumluluklar düşüyor?
Öyle bir kaosun içindeyiz ki para ve sermaye biriktirme hırsı ön plana alınmış. Bunun dışında yaşam hakkına, ekosisteme, canlı hayatına, doğaya zerre değer vermeyen, sadece para ilkesine hizmet eden doktrini olan liberal anlayıştır. “Poşet kullanmayayım, kese kağıdı kullanayım” denebilir. Ama kese kağıdına baktığınız zaman plastikten daha az doğaya zarar veriyor ama o da birkaç ağacın canına mal olan bir şeydir. Tek kullanımlık plastiklerden vazgeçin. Aslında bizden 25 kuruş alarak poşetle reklamını yapıyorlar. Bunlar algıdır. Çevre konusuna hassasiyet değildir. Bunlar ekonomik kararlardır. Bu ekonomik kararların direksiyonunda da çevre konusunun direksiyonunda da sermaye vardır. Plastik kullanımında ekonomik koşullardan dolayı bir azalma var. Alınan tedbirler üzerine oluşmuş bir azalış değil. Plastik ithalatı, atık ithalatı ekonomik koşullardan dolayı azalmıştır. Belirleyici olan sermayedir.