Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025’te gözaltına alınmasının ardından sosyal medyada örgütlenen 2 Nisan alışveriş boykotunun ekonomik etkilerini değerlendirdi. TEPAV uzmanları Gülbin Şahinbeyoğlu ve Merve Dündar tarafından hazırlanan analizde, kredi kartı harcamaları ve FAST (Fonların Anlık ve Sürekli Transferi) verileri üzerinden boykotun yarattığı etkiler incelendi.

Özgür Özel: Milletin iradesine baskı yapmaya, yön vermeye vesayetçilik denir Özgür Özel: Milletin iradesine baskı yapmaya, yön vermeye vesayetçilik denir

Raporda, kredi kartı verilerinin haftalık, FAST işlemlerinin ise günlük bazda yayımlandığı belirtilerek, bu veri kaynakları üzerinden 2 Nisan’da yaşanan harcama davranışları değerlendirildi. Ramazan Bayramı tatili ve ayın ilk gününe denk gelmesi gibi dönemsel etkilerin sonuçları etkileyebileceği ifade edilse de, boykotun yarattığı etkinin istatistiksel olarak belirgin olduğu kaydedildi.

Kartlı harcamalar ve FAST işlemlerinde düşüş yaşandı

Verilere göre, 2 Nisan haftasında kartlı harcama adetleri yılın ilk üç ayı ortalamasının yaklaşık yüzde 10 altında kaldı. Market ve alışveriş merkezi işlemlerindeki düşüş ise yüzde 12,2 olarak ölçüldü.

Geçen yılın Ramazan Bayramı haftası ile kıyaslandığında seyahat harcamalarında artış yaşanırken, diğer harcama kalemlerinde dikkat çeken azalmalar görüldü. Özellikle FAST işlemleri yüzde 37,7 oranında azaldı. Elektronik ticaret alanında ise bu oran yüzde 58,7’ye ulaştı.

Şubat ve Mart aylarının ilk iş günleriyle karşılaştırıldığında da yüzde 10’un üzerinde bir düşüş kaydedildi. Özellikle elektronik ticarete yönelik transferlerdeki azalma daha belirgin oldu.

Dijital eylemin etkisi rakamlara yansıdı

TEPAV’ın analizinde, 2 Nisan boykotunun yalnızca sosyal medya kampanyası olarak kalmadığı, tüketici davranışlarında ölçülebilir değişimlere neden olduğu vurgulandı. Raporda, "kampanyanın ekonomik karar alma süreçlerinde etkili olabilecek bir dijital eylem örneği sunduğu" ifade edildi.

Bu durum, sosyal medyada örgütlenen kitlesel tepkilerin ekonomi üzerinde somut sonuçlar yaratabileceğine dair önemli bir gösterge olarak değerlendirildi.

Kaynak: Haber Merkezi