Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, yaptığı açıklamada, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın 2 haftadır Marmara cezaevinde tutuklu bulunmasına tepki gösterdi.

Açıklamasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamahmutoğlu, Kartalkaya'daki otel yangını faciasını hatırlatarak, "Bu otel, bilindiği gibi turizm işletme ruhsatlı bir otel olduğundan dolayı, bu ruhsatı veren Turizm Bakanlığı ve ruhsatın denetimini sağlamakla yükümlü olan Turizm Bakanlığı birinci derecede sorumludur. Beklentimiz, en azından hükümetin başının bu bakanı görevinden alması ve beraberinde yargının yangınla ilgili derhal soruşturma başlatmasıydı. Ancak tam tersine, bu yangının üstü örtülmeye, yangın tartışılmasın diye yeni kriz dalgaları oluşturulmaya çalışılıyor. Yeni tutuklamalar ve gözaltılarla haftayı doldurduk" şeklinde konuştu.

Beş teğmenin Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında ettikleri yemin gerekçesiyle ordudan ihraç edilmesine ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan yeni sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamahmutoğlu, şunları söyledi:   

"Gördük ki AK Parti içerisinde yuvalanmış ve AK Parti hükümetinden geçinen küçük bir marjinal grup, bu süreci başka bir noktaya sürükledi. Bir kısmı yazılı basın organlarına sahip, bir kısmı internet medyasında, bir kısmı da troll olarak sosyal medya hesaplarında istihdam edilerek maaşlandırılmış kişilerden oluşan bu grup, kamu kaynaklarından besleniyor. Ne yazık ki AKP hükümetine yön veriyorlar. Bu trol ordusu kadar, genç teğmenlerin cezalandırılmasını talep eden Cumhur İttifakı bileşenleri ve genel başkanları da vardı. Sonuç olarak, AK Parti hükümeti bu marjinal gruba yenik düştü ve pırıl pırıl genç teğmenlerimizi ve onların sıralı üç amirini Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç ederek cezalandırdı."

"Bu yeminin AK Parti hükümetini neden rahatsız ettiğini anlayamıyoruz"

Karamahmutoğlu, yapılan yeminin içeriğine bakıldığında, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak ellere karşı teğmenlerin kılıçlarının keskin olacağına dair bir söz verildiğinin görüldüğünü belirterek, "Marjinal grupların bu yeminden neden rahatsız olduğunu anlayabiliriz ancak AK Parti hükümetinin bu yeminden rahatsız olmasını açıklamak zor." dedi. 

"Abdullah Öcalan’ın bir açıklama yapması bekleniyor ve tarih olarak 15 Şubat gösteriliyor"

Bu yemin metnini eden teğmenler ve amirleri Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilirken, İmralı'da bir pazarlık masası kurulduğunu ifade eden Karamahmutoğlu, şöyle devam etti: 

"Masanın bir ucunda PKK terör örgütü ve onun kurucu elebaşı Abdullah Öcalan, diğer tarafında ise AK Parti hükümeti ve Cumhur İttifakı. Beş teğmen ve amirleri TSK'dan atılırken, bu pazarlık masası ikinci ihanet sürecinin başlangıcını oluşturuyor. 22 Ekim itibarıyla Devlet Bahçeli'nin sözcülüğünü yapmasıyla beraber, bu süreci yaşamaya başladık. PKK kanadından gelen açıklamalara göre, Abdullah Öcalan’ın bir açıklama yapması bekleniyor ve tarih olarak 15 Şubat gösteriliyor. 15 Şubat, Abdullah Öcalan'ın Kenya’nın başkenti Nairobi'de Türk güvenlik güçleri tarafından teslim alındığı gündür. Bu tarihi özellikle seçmiş olmaları, yıllardır süregelen bir rövanşist yaklaşımı gözler önüne seriyor. Bu durum bizleri rahatsız ediyor, gururumuza dokunuyor. Buna asla razı gelmeyiz. PKK terör örgütüyle kurulan bu pazarlık masasını dağıtacağız. Zafer Partisi, örgütlü ve örgütsüz tüm Cumhuriyetçi kuruluşlar ve vatandaşlarla birlikte, bu kanlı pazarlık masasını yıkacaktır"

Hukuksuz gözaltılar ve tutuklamalarla vatandaşın gözünün korkutulmak istendiğini, "terör örgütüyle kurulan pazarlık masası ve verilen tavizler tartışılmasın, hükümete destek zayıflamasın diye kamuoyunun dikkati başka yönlere çekilmek istendiğini" öne süren Karamahmutoğlu, yargının bir sopa olarak kullanıldığını söyledi. 

"Zafer Partisi, yargı sopasına ve zindan tehdidine rağmen siyasal yürüyüşüne kararlılıkla devam etmektedir"

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, AK Parti hükümetine seslenmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Siz, Genel Başkanımız Ümit Özdağ üzerinden Zafer Partisi'ni ve muhalefeti kriminalize etmeye çalışıyorsunuz. Ancak bu tuzağa düşmeyeceğiz. Vatandaşları 'özgürlük mü, güvenlik mi' ikilemine zorladığınızı görüyoruz. Zafer Partisi, Türkiye’yi yönetme iddiasına sahip bir partidir. Ne suça bulaşırız ne de suçlu durumuna düşeriz. Ancak hukuksuzluklarınıza da boyun eğmeyiz. Halkın çıkarlarını korumak için Zafer Partisi, yargı sopasına ve zindan tehdidine rağmen siyasal yürüyüşüne kararlılıkla devam etmektedir. Tutuklamalar ve hapis bize vız gelir. Bu yargısal kuşatmayı yaracağız. İşte, Silivri mahpushanesinden Genel Başkanımız Ümit Özdağ yüzünüze haykırıyor: 'Büyük Türk Milleti! Ben aklınızda ve kalbinizde olduğum sürece özgürüm.' Zenginleriniz kaçacak. Ardından oligarklarınız, siyaset baronlarınız kaçacak. Ancak Zafer Partisi iktidarında, halktan çalınıp yurtdışına kaçırılan tüm paralar geri getirilerek hazineye kazandırılacaktır."

Fatih Erbakan’dan İktidara çağrı: Muhalefete sopa göstermekten vazgeçmelidir Fatih Erbakan’dan İktidara çağrı: Muhalefete sopa göstermekten vazgeçmelidir

Özdağ'ın tutukluluğun 14'üncü gününde, avukatların tutukluluğa itiraz dilekçelerini sunduklarını da aktaran Karamahmutoğlu, "Şimdi bağımsız olması gereken Türk yargısının ne karar vereceğini bekliyoruz" dedi.

Kaynak: ANKA