İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün yaklaştığını belirtti. Tüm öğretmenlerin gününü kutlayan Akşener, hükümete 'mülakatları kaldırın' ve '100 bin öğretmen ataması yapın' çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçimi için zorunlu olan 50+1 kuralıyla ilgili açıklamalarına ilişkin değerlendirmede de bulunan Akşener, "50+1 şartının dayattığı ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arsına mahkum ediyor. Artı 1’e sıkıştırılan siyaset düzeni kimliksizliğe, kişiliksizliğe ve ilkesizliğe alan açıyor" ifadelerini kullandı.
Akşener'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Önümüzdeki 24 Kasım Öğretmenler Günü. Tüm öğretmemelerin gününü tebrik ediyorum. 24 Kasım’da öğretmenlerin yüzünün gülebilmesi için tüm öğretmelerimize birer maaş ikramiye verilmesi için önergeler verdik. Ancak reddedildi.
Bizim önerilerimizi reddettiler. Kendileri ne yapıyor hiçbir şey. 1 milyona yakın atanmayı bekleyen öğretmenlerimiz var. 2024 yılı öğretmen atama takvim halen açıklanamadı. Gereğini yapan iktidar yok. Yüzleri kızarmadan sözlerinden döndüler. Gençlerimizin umutları söndürülmeye devam ediyor.
Öğretmenlerimiz atanamadıkları için başka işlerde çalışmaya devam ediyor. Hasan Cihan Aslan kuryelik yapıyordu intihar etti. Matematik öğretmeni Kevser Abdulkadiroğlu intihar etti.
Gencecik öğretenlerimiz intihar ettiler. İş kazalarında hayatlarını kaybeden daha nice öğretmenlerimiz var. Ülkemizde atanamayan öğretmen diye sorun üreten bu duyarsız iktidara yazıklar olsun.
“Mülakatları kaldırın, Cumhuriyetimizin 100 yılını 100 bin öğretmen ataması ile taçlandırın”
Atama bekleyen öğretmenlerimizin kadro ve mülakat sorununu çözmek amacıyla araştırma önergemiz yarın TBMM gündemine gelecek. Öğretmemelerimizi içine düşürdüğünüz bu tabloya daha fazla sessiz kalamazsınız. Söz namustur. Sözünüzü tutmanız lazım. Bakın, önümüzde 24 Kasım Öğretmenler Günü var. Gelin, elinizi vicdanınıza koyun. Bu 24 Kasım’da, öğretmenlerimizi sevindirecek, onlara nefes aldıracak, bir adım atın. Gelin, bir kez olsun, seçimde söylediklerinizin, arkasında durun. Söz verdiğiniz gibi, mülakatları derhâl kaldırın. Gelin, öğretmenlerimize kulak verin, Cumhuriyetimizin, 100’üncü yılını, 100 bin öğretmen atamasıyla taçlandırın.
“Ne emekli maaşını, ne de asgari ücreti, enflasyonun altında bırakmayın”
Ekonomimizdeki kriz yerinde duruyor. İktidar ekonomideki yıkımı geçici adımlarla örtmeye çalıştı. Kendi hatalarınızın bedelini daha fazla bu milletin sırtına yüklemeyin. Yıllardır, sebep olduğunuz yüksek enflasyonun, altında ezilen, dar gelirlilere ve ücretlilere, daha fazla bedel ödetmeyin. Bedel ödeme sırası, artık. Ekonomiyi krize sürükleyenlere, ve krizin neden olduğu enkazın üzerinde, sefa sürenlere geldi. Önce siz tasarruf edeceksiniz. Önce siz kemer sıkacaksınız! Önce siz, lüks hayatlarınızdan vazgeçeceksiniz. Ne emekli maaşını, ne de asgari ücreti, enflasyonun altında bırakmayın. Zaten zor durumda olan insanımızı, daha da fakirleştirmeyin.
Akşener’den ‘50+1’ açıklaması
Dün büyük büyük hamasi cümlelerle savundukları, itirazlarımızı da her türlü hakaret ve ifitira ile reddettikleri 50+1 sistemini bugün değiştirmek istiyorlar. Allah’ım sen ne büyüksün.
Hem de bizzat Sayın Erdoğan’ın sözcüğüyle. Sabah şeriflerin hayır olsun Sayın Erdoğan.
Biz zaten hesapsız, kitapsız alelacele getirdiğiniz partili Cumhurbaşkanı Sisteminin Türkiye’nin başına bela olacağını daha 2017 yılında söylemiştik. Ucube sistemin Türk demokrasisinde derin yaralar açacağını söylemiştik.
"50+1 şartının dayattığı ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arsına mahkum ediyor"
Zaten kutuplaşma ortamının daha da derinleşeceğini söylemiştik. Biz o nedenle o gün ‘hayır’ demiştik. Tüm uyarılarımıza rağmen bizi dinlemediniz. Yanlışta ısrar ettiniz. Hatalarınızda inat ettiniz. Ezcümle Günaydın Sayın Erdoğan. Sonunda yine bizim dediğimize geldiniz. Peki bu süreçte kaybeden kim oldu? Ne yazık ki yine aziz milletimiz oldu.
İttifak sisteminden bizzat kendileri şikayetçi oldu. Ortada duran bir gerçek var. 50+1 şartının dayattığı ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arsına mahkum ediyor. Milletimiz veli nimet olmaktan çıkartılıp rakama indirgenerek siyasi tercihlerinde seçeneksiz bırakılıyor.
"Artı 1’e sıkıştırılan siyaset düzeni kimliksizliğe, kişiliksizliğe ve ilkesizliğe alan açıyor"
Artı 1’e sıkıştırılan siyaset düzeni kimliksizliğe, kişiliksizliğe ve ilkesizliğe alan açıyor.
Bu şekilde yapılan siyasette milletimizin siyaset kurumuna olan güvenini derinden etkiliyor.
Biz İYİ Parti olarak ittifak sisteminin neden olduğu bu yozlaşmaya karşı çıktığımız için. 2024 yerel seçimleriyle birlikte hür ve müstakil bir siyasetin yolunu açtık.
Siyasi partilere de çağrıda bulunduk. ‘Gelin seçimlere ayrı ayrı girelim vatandaşlarımızın tercihlerini özgürce yansıtacağı bir rekabet ortamı oluşturalım’ dedik.
"Gelin, önümüzdeki seçimlere siz de İYİ Parti gibi tek başınıza girme cesaretini gösterin"
Madem ki Sayın Erdoğan da; 50+1 şartının dayattığı, ittifak sisteminden bu kadar rahatsız o zaman, buradan, bizzat kendisine sesleniyorum; Gelin, Ak Parti olarak; ittifak sisteminin, ülkemize dayatılmasının siz de, bizim gibi önüne geçin.
Madem ki, Sayın Erdoğan da 50+1 şartının dayattığı, ittifak sisteminden bu kadar rahatsız; o zaman, buradan, bizzat kendisine sesleniyorum: Gelin, AK Parti olarak; ittifak sisteminin, ülkemize dayatılmasının, siz de, bizim gibi, önüne geçin. Gelin, Türk demokrasisinin, tıkanan nefesini açmak için; siz de, bizim gibi, bir adım atın.
Gelin, önümüzdeki seçimlere; AK Parti olarak, siz de; İYİ Parti gibi, tek başınıza girme cesaretini gösterin. Amaa Sayın Erdoğan; eğer ki, bu açıklamayı yapmaktaki amacın; anayasa değişikliğinin, arkasına sığınıp; sistem ile birlikte, 2 dönem kuralını değiştirmekse; işte o zaman, hiç kusura bakma, çok beklersin."
