Özel Haber: Deniz Dalgıç

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılı süt ve süt ürünleri üretimi verilerine göre; ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi yüzde 11, ayran üretimi yüzde 8,2, yoğurt üretimi yüzde 5,8, süt üretimi yüzde 12,7 artarken, tereyağı üretimi yüzde 6,3 azaldı. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu TÜİK verilerinin “sahadaki üretime değil, tahmin ve formülasyonlara dayalı” olduğunu ifade etti. Türkiye’nin süt ve et üretiminde 1,5 ila 2 yıllık bir zamana ihtiyaç olduğunu vurgulayan Solakoğlu, “Üretiminde kendimize yetebilmemiz için yüzde 70 ile 80 arasında büyümemiz lazım. Bu çok büyük bir rakam ama biz zaten 2015’lerde oradaydık. Ondan sonra süt fiyatlarının çok düşük gitmesi bu anaç hayvanların kesilmesine bunun da sonucunda bu günlere geldik. Şu anda o anaç hayvanlar telafi ediliyor. Yurt dışından damızlık hayvanlar geliyor. Sadece yurt dışından hayvan almak için 1 milyar dolar para harcadık. 2024’te de bu böyle olacak. Oraya çok büyük bir kaynak aktarılıyor” dedi. Bu telafinin zaman alacağına dikkat çeken Solakoğlu, “2024 çok parlak bir yıl olmayacak. Özellikle 2024 yılının 2. yarısının tüketiciler açısından çok zorlu olacağını düşünüyorum. 2025’in ortalarında tüketici açısından bir miktar gevşeme olacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.

“TÜİK verileri sahadaki üretimi yansıtmıyor”

TÜİK’in 2023 yılı ekim ayı süt ve süt üretim verilerini ELİPS HABER’e değerlendiren TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, 2024 yılının süt üretimi açısından nasıl bir yıl olacağını anlattı. Solakoğlu, TÜİK’in ekim ayı süt üretimi verilerine işaret ederek, “TÜİK’in rakamları bildiğimiz kadarıyla sahadaki üretime değil, tahminlere ve formülasyonlara dayalı. Dolayısıyla oradaki inişin ve çıkışın sahayı gerçek anlamda yansıttığı kanaatinde değiliz” dedi.

2024 yılında süt üretimi ne kadar olacak?

Yeni yılın üretici için nasıl geçeceğini anlatan Solakoğlu, “Özellikle süt ve et tarafında zamana ihtiyaç var. Çok yoğun bir ithalat yapılıyor. İthalatı da içerideki fiyatları çok fazla kırmadan dengeli yapmaya çalışıyorlar. Prensip olarak 2024’te üretim istikrarlı bir şekilde artar. Eğer bu tarz politikası sürdürülürse yani üreticinin kar ettiği bir fiyatla devam edilirse üretim artarak devam edip, 2025 ortalarına doğru üreticimizin ürettiği ürünlerin Türkiye’deki tüketimi karşılayacak bir seviyeye geleceğini umut ediyoruz. Kendi kendine yetebilen bir duruma gelmemiz için önümüzde 1,5 ila 2 yıllık bir süre var. Bu kritik dönemde üretici açısından fiyat istikrarı çok önemli olacak” diye konuştu.

Altının kilogram fiyatı 2 milyon 806 bin liraya geriledi Altının kilogram fiyatı 2 milyon 806 bin liraya geriledi

“Tüketicinin 2024 yılı için büyük bir rahatlama beklemesi gerçekçi olmaz”

Üretimin artmasının vatandaşının sofrasına yansımasına değinen Solakoğlu, “Çok olumlu yansıyacak. Şu anki fiyat çalkantılarının en büyük sebebi piyasadaki olmayan ürünün ithalat durduğu anda yoka düşmesi ve anormal tepki vermesi. Piyasa yoka düşünce eldeki mal inanılmaz değer kazanıyor. Bu fiyatları bu hafta gördüğümüz gibi 1 gün içerisinde yüzde 15 artırıyor. Ondan sonra yeniden ithalat başladığı zaman bu fiyatlar gevşiyor. Bu inişli çıkışlı seyir her zaman enflasyonist ortamda tüketicinin cebine yansıyor. Bir kere zam yiyen bir fiyat hiçbir zaman geri gelmiyor. Zam yapma işi çok hızlı oluyor. Ama fiyatı geri çekme işi ‘dur bekleyelim, ne de olsa enflasyon var’ dendiği ve piyasada genel anlamda böyle bir algı olduğu için mümkün olmuyor. Türkiye’de üretmek her zaman daha avantajlı ama bu 1,5- 2 yıl içerisinde gerçekleşir. Bugünden yarına 2024 yılı için tüketicinin çok büyük bir rahatlama ferahlama beklemesi çok gerçekçi olmaz” ifadelerini kullandı.

“2024 yılının ikinci yarısı tüketiciler açısından çok zorlu olacak”

Solakoğlu 2024 yılında beklenen süt rekoltesine işaret ederek, şunları söyledi:

“Gidişata baktığımız zaman Türkiye’de et üretiminde kendine yetebilmesi için, gerçek rakamlardan bahsedersek mesela biz Bursa’da sayım yaptık. Var görünen hayvanların olmadığını fark ettik ve çok ciddi bir rakam. Et üretiminde kendimize yetebilmemiz için yüzde 70 ile 80 arasında büyümemiz lazım. Bu çok büyük bir rakam ama biz zaten 2015’lerde oradaydık. Ondan sonra süt fiyatlarının çok düşük gitmesi bu anaç hayvanların kesilmesine bunun da sonucunda bu günlere geldik. O zaman çok söylemiştik. ‘Yapmayın’ demiştik. Şu anda o anaç hayvanlar telafi ediliyor. Yurt dışından damızlık hayvanlar geliyor. Sadece yurt dışından hayvan almak için 1 milyar dolar para harcadık. 2024’te de bu böyle olacak. Oraya çok büyük bir kaynak aktarılıyor. Ne yazık ki zamanında süt fiyatını 10 kuruş, 20 kuruş artırmamak için bu hatalar yapıldı. Bununda özellikle altını çizmek istiyorum. Eleştirdiğimiz zaman hep siyaset olarak algılandı. Siyaset yapmadığımı çok söyledim. Bakın yanlış yapıyorsun dedik. Şu anda anlamış durumdalar. Bu telafi zaman alacaktır. 2024 çok parlak bir yıl olmayacak. Kesin ve net. Özellikle 2024 yılının 2. yarısının tüketiciler açısından çok zorlu olacağını düşünüyorum. 2025’in ortalarında tüketici açısından bir miktar gevşeme olacağını tahmin ediyorum.”

Editör: Deniz Dalgıç