Bu arada, ilk duruşmanın Ses, Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) kayıtlarının yazılı tutanak olarak dosyaya girmesiyle ilk duruşma sırasında neler yaşandığı da ayrıntılı olarak ortaya çıktı.
BBC Türkçe, bu tutanak üzerinden ilk duruşmada neler yaşandığını inceledi.
'Fon dolandırıcılığı' davası nedir?
Davada, Erzan’ın da aralarında bulunduğu yedi sanık yargılanıyor.
Sanıklara “özel belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılıkla” suçlamaları yöneltiliyor.
Erzan, yıllarca Denizbank’ta çalışmış, kurumda son olarak Büyükdere Caddesi Şubesi Müdürlüğü yapmış bir isim.
İfadelerine göre Erzan, bu şubeden önce uzun bir dönem Florya Şubesi’nde görev yapmış olması ve Galatasaray’ın Metin Oktay Tesisleri’nin de bölgede bulunması nedeniyle Galatasaraylı sporcularla yakın ilişkiler geliştirdi.
Dava kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre Erzan, çevresindeki bazı kişilere yüksek kâr getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, teknik direktör Fatih Terim ve Denizbank CEO’su Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarında yer alan müştekilerden para topladı.
İddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği, Erzan’ın vadettiği ödemeleri yapamaması ardından bu ‘sistemin’ çöktüğü ve şikayetler üzerine yasal sürecin başladığı aktarılıyor.
Davanın ilk duruşması 20 Kasım'da görüldü.
Bu ilk duruşmada sanıklar Seçil Erzan, Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can, Asiye Öztürk, Kerem Can, Hüseyin Eligül ile müştekiler Emre Çolak, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin, Volkan Bahçekapılı, Burhan Taşpolat, Evrim Pınar Güzel, Ömer Kahraman, Terim Arıcan, Uğur Gözaçan ve Nurettin Gözaçan dinlendi.
Erzan: Dolandırmadım, dolandırıldım
Mahkeme tutanağına göre Erzan, duruşmadaki savunmasının başında dolandırıcı olmadığını öne sürdü, “Ben kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum” dedi.
Erzan, "Topladığı paralardan kendine ait bir mal edinmediğini, bir yere kaçırmadığını, bir yerde saklamadığını, paraların bir finansal enstrümanda eritilmediğini" de iddia etti, “bakiyenin birilerinin evlerinde, arabasında işte kolundaki saatlerde, yurt dışı seyahatlerinde, ikinci evlerinde, üçüncü yazlıklarında birilerinin cebinde olduğunu” savundu.
Erzan, “Bu insanların faiz adı altında o aza değil normale tamah etmemeleri beni bu hale getirdi” diye konuştu.
Erzan kurduğu "sistemde" son dönemlerde baskı altına girdiğini öne sürdü:
“7/24 evime insanlar geldiler, kapılar yumruklandı, bankada beni esir aldılar. Arabama GPS taktılar. Kolumdan çıkarıp saatimi aldılar. Tartakladılar. Önüme mermi koydular.”
Erzan, kimden ne kadar para aldığını mahkemeye sunacağını söyledi.
‘Hatırlamıyorum’ yanıtları
Aldığı paralar karşılığı sunduğu belgelerle ilgili Erzan, “Benim vermiş olduğum belgelerde el yazısıyla yazılmış not kağıtlarım çok fazla vardı. İnsanların bana verdiği kağıtlar vardı. Castrol yazısına bile ben belge vermişim. Onun dışında bir ya da iki evrakta bankanın sistemi olan yani bir antetli kağıda yazılmış yazılarım var” diye konuştu.
Mahkeme başkanının bu antetli kağıtlarla ilgili bankaya bilgi verip vermediğini sorması üzerine Erzan, “Onun takip edilmesi gerekiyordu bankada, evet” yanıtını verdi.
Başkanın bu belgelerdeki ISIN kodlarına dair “Uydurdunuz mu?” sorusuna ise Erzan, “Evet” cevabını verdi.
Erzan hem Mahkeme Başkanı hem de şikayetçi avukatlarının bazı soruları karşısında sık sık “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
Avukatlardan Erzan’a ‘çelişkili ifade’ soruları
Duruşmada şikayetçi avukatları Erzan’a, bu duruşmadaki ifadesi ile önceki savcılık ifadeleri arasında çelişkiler olduğu eleştirisini yöneltti.
Bunun öne gelen nedenlerinden biri, Erzan’ın para topladığı kişilere, yüksek kâr vadederken bir fondan bahsetmesiyle ilgiliydi.
Erzan duruşmada, "bu kişilere genel olarak fon kelimesini kullanmadığını, sadece birkaç kişiye fon dediğini" öne sürdü.
Bazı avukatlar Erzan’ın önceki ifadelerinde açık şekilde, insanlardan para toplarken "fondan" bahsettiğini söylediğini hatırlattı ve bunun nedenini sorguladı.
Bazı avukatlar ise Erzan’ın önceki ifadesinde, banka tarafından idari olarak sorgulandığı süreçte kendisine bu işin banka dışında yaşandığıyla ilgili telkinde bulunulduğunu söylediğini hatırlattı ve son duruşmada bu ifadesini değiştirip değiştirmediğini sordu.
Bir müşteki avukatının sorusu üzerine Erzan, bankadaki odasının cam olması nedeniyle görünür olduğunu söyledi.
Bu konuşmanın devamında avukatın, “Dolayısıyla sizin odanıza bu çekçekle dahi geliyor para, görüntülerden görüyoruz. Bu odadan para çıktığı, size verildiği görülebilir nitelikteydi öyle anlıyorum. Doğru mu?” sorusuna ise “Bunu bankanın görmemesine imkan yoktu, kamera kayıtlarımız, 7/24 bizim izleniyordu banka. Ben o yüzden bankadan gizli hiçbir şey yapmadım” cevabını verdi.
Erzan, Fatih Terim’le ilgili neler dedi?
Erzan, “Florya’dayken 2020 yılında kendisini tanıyan birinin fon altında değil, parasını çoğaltmak üzere kendisine gelip parasını teslim ettiğini" ve "Ne istiyorsan yap" dediğini öne sürdü.
Mahkeme Başkanı’nın bu kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, "kendisinin Galatasaray camiasından olduğunu, ismini sonra vereceğini" belirtti ve bu kişiden 300 bin dolar aldığını öne sürdü.
Duruşmanın ilerleyen aşamalarında ise yeniden bu konu açıldığında savcı, bu kişinin müştekiler arasında olup olmadığını sorunca Erzan, olmadığını söyledi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Artık herkes anladı yani kim olduğunu. Buradan ben sorayım. Fatih Terim mi bu bahsettiğiniz kişi?” diye sorunca Erzan, “Herkes onun sözüne güveniyordu biliyordu” diye konuştu.
Mahkeme Başkanı, “Yani 300 bin dolar diye bahsettiğiniz kişi Fatih Terim miydi?" sorusunu yöneltince Erzan, “Tamam” dedi.
Duruşmada Denizbank avukatları davaya katılma talebinde bulundu, mahkeme heyeti ise suçtan doğrudan zarar görme durumunun olmadığı gerekçesiyle talebi reddetti.
Bir sonraki duruşmada kimler dinlenecek?
Davanın ikinci duruşması yarın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Bu duruşmada eski futbolcular Arda Turan, Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu'nun da aralarında bulunduğu yedi kişinin "müşteki", 11 kişinin ise "tanık" sıfatıyla dinlenmesi bekleniyor.
Bu arada Anadolu Ajansı, ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle, Erzan hakkında istenen hapis cezasının yükseldiğini, yeni durumda Erzan’ın 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin istendiğini aktardı.
Gelinen aşamada davada Erzan dışında, Erzan için para taşıdığı öne sürülen Ali Yörük tutuklu, diğer sanıklar ise tutuksuz yargılanıyor.