Gazete Duvar’ın haberine göre, HDP, Anayasa Mahkemesi’nde devam eden kapatma davası nedeniyle seçimlere Yeşil Sol Parti ile girdi. Dava sonuçlanana kadar da milletvekillerinin bu parti çatısı altında Meclis çalışmalarını sürdürmesi bekleniyor. Ancak eylül ayında kongreye hazırlanan Yeşil Sol Parti’de yönetimin yanı sıra tüzükte de değişiklik gündemde. HDP fikriyatını yansıtan tüzük maddelerinin bir kısmının Yeşil Sol Parti tüzüğüne aktarılması bekleniyor. Kongrede isim değişikliği de gündemde olacak gibi görünüyor. HDP ve öncülü siyasi partilerin isimlerinde geçen “halk”, “demokrasi” ya da “barış” kavramlarından birinin yeni parti isminde yer alabileceği konuşuluyor. Edinilen bilgiye göre kongre öncesi il toplantılarında tabandan da isim değişikliği yapılması yönünde talepler gelmeye başladı. "Yeşil Sol Parti" isminin uzunluğu nedeniyle çalışmalarda zorluklara neden olduğunu söyleyenler, "BDP" ya da "HDP"de olduğu gibi harf olarak kolay kısaltılabilecek isim bulunmasını isteyerek, “Üç harflilere dönelim" çağrısı yapıyor.
AK Parti'de siyaset yapmanın sırrı: Gol atma, pas ver!
AK Parti 14 Mayıs seçimleriyle birlikte önemli bir yenilenmeye gitti. Üç dönem kuralını tavizsiz uygulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım’dan Hayati Yazıcı’ya kadar uzun yıllardır birlikte çalıştığı çok sayıda yol arkadaşını Meclis dışında bıraktı. Erdoğan yeni kabineyi de Sağlık ve Kültür Bakanları dışında neredeyse sıfırdan kurdu. Ekim ayında gerçekleşecek AK Parti kongresinde parti yönetiminde de ciddi bir değişim bekleniyor. Bu tablo, siyaset kulislerinde “Erdoğan için vazgeçilmez hiç kimse yok” şeklinde okunuyor. Ancak parti siyasetinde kalıcı olmanın yolları olduğunu söyleyenler de var. Hatta bunun formülü de veriliyor. Partide önemli görevler üstlenmiş bir siyasetçi AK Parti’de siyaset yapmanın "sırrını" futbol örneğiyle şöyle açıklıyor: "AK Parti’de asist yapacaksın. Bu bir takım oyunu. Messi'miz, Ronaldo’muz reis. Bizim işimiz gol atmak değil. Bizim işimiz asist yapıp gol attırmak. Gol atmaya kalkarsan bir süre sonra oyun dışında kalırsın.”
Yeni anayasa için acele yok: en erken 2025'te!
14 Mayıs seçimlerinde oluşan 28. Yasama Dönemi Meclisi kısa bir çalışma sürecinin ardından 2.5 ay sürecek yaz tatiline başladı. 1 Ekim’de açılacak Meclis’in önünde hangi kanun teklifleri olacak bilinmiyor ancak AK Parti bir önceki dönemden kalan başörtüsüne anayasal güvence ve LGBTİ+ karşıtlığı doğrultusunda aile birliğinin yeniden tanımlanmasını içeren iki maddelik anayasa değişikliği teklifini gündeme getirebilir. AK Partili yetkililer 2 maddelik teklifin yerel seçimlerden önce Meclis gündemine taşınabileceğini ancak bununla ilgili son kararın yeni dönem politikalarının ele alınacağı yaz toplantılarında verileceğini söylüyor. Seçim öncesi “yeni, sivil anayasa değişikliği” vadeden AK Parti bunun gerçekleşmesi içinse 5 yıllık 28. Yasama Dönemi’nin ikinci yarısını işaret ediyor. AK Partili bir siyasetçi yeni anayasa için, “Bu konunun şimdi değil son 3 yılda gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Yerel seçim atlatılır, 2025 ile birlikte bu konu gündeme alınır. Bir sonraki genel seçime bir tür referandum atmosferi ile gitmek iyi olabilir” diyor.
Sırrı Süreyya Önder aradı, Gökhan Günaydın buldu!
Yeşil Sol Partili Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in yönettiği Meclis Genel Kurulu’nda, Yeşil Sol Partili Beritan Güneş Altın’ın milletvekillerini Kürtçe ve Arapça selamlaması tartışma konusu olmuştu. Önder, bu duruma müdahale çağrısına karşı çıkmış, “Bu kadar telaşa mahal yok, selam Allah’ın selamı, ya alırsınız ya almazsınız, dili de önemli değil" demişti. İYİ Partililerin ısrarı sürünce Önder, “Burada bir şey şerh ediliyor. 'Şerh etmek' Arapça, 'Müdahale edin' deniliyor, 'Müdahale', 'duhul'dan gelir, o da Arapça. Vekil de Arapça bir selam vermiş yani buraya girersek çıkamayız” dedi. Tartışma böyle sonlandı ama Önder’in devam eden Genel Kurul çalışmalarında Türkçe kelime arayışı bitmedi. Görüşülen teklifle ilgili bir değerlendirme yapmak isterken Önder, “Bu düzenlemeyi yaparken ortak bir mutabakatla ya da asgari bir 'konsensüsle' diyelim, has Türkçe kelime bulmaya çalıştım bulamadım. Mutabakat da Türkçe değil, konsensüs da… 'Uyumla' diyelim…” dedi. Önder doğru Türkçe kelimeyi ararken imdadına CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın yetişti ve “uzlaşma” dedi. Önder de, “Uzlaşmayla, evet, doğru” diyerek konuşmasına devam etti.
Tuvalet kağıdından alınacak vergiye mahkûm olundu'
AK Parti’nin “Milli Dayanışma Paketi”, muhalefetin “Milli Talan Paketi” olarak nitelendirdiği torba kanun Meclis’ten geçti. Memur ve emekli maaş zammı, ek motorlu taşıtlar vergisi gibi düzenlemeler içeren teklifin görüşmeleri sürerken bazı vergi oranlarında da Cumhurbaşkanı kararıyla değişikliğe gidildi. Daha önce yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülen temizlik malzemelerinin vergisi yeniden yüzde 18’e çıkarıldı. Meclis’teki memur maaş zammı görüşmelerinde birçok konuşmacı artan bu vergilere dikkat çekerek iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da temizlik ürünlerine getirilen vergi artışını eleştirirken, “Baktığımız zaman, maalesef, ülke, hükümet tuvalet kâğıdından alınacak vergiye mahkûm olmuş durumda. Bir ekonomik buhranla karşı karşıyayız” dedi.
CHP’de 6 il başkanının görevden alınmasına itiraz: bu mu hak, hukuk, adalet!
Seçim sonrası “değişim” çağrılarının yapıldığı CHP’de kongre süreci başladı. Ancak kongre takvimi işlerken 1-2 ay sonra seçim yapılacak Kayseri, Ağrı, Muş, Mardin, Van ve Hakkari il başkanları ve yönetim kurullarının görevden alınması “kongre sürecine genel merkezin müdahalesi” olarak değerlendirildi. Karara itiraz eden bir il yöneticisi tepkisini, “2 ay sonra seçim var. Değişim yönünde karar vereceklerini düşündükleri illeri görevden alıyorlar. Biz 'hak, hukuk, adalet' diyerek genel başkanla Ankara’dan İstanbul’a yürüdük. Bu mu hak, hukuk, adalet” sözleriyle gösterdi.