Yeşil Sol Parti, ekim ayındaki kongre öncesinde parti politikalarına yön vermek için Ankara’da konferans düzenledi. Konferansta Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri İbrahim Akın ve Çiğdem Kılıçgün Uçar birer konuşma yaptı.
Akın, Türkiye’de anti-demokratik, hukuksuz, insan haklarına ve evrensel normlara aykırı bir politika uygulandığını ifade ederek, “Eğer bu iktidardan kurtulmak istiyorsak muhalefet edenler bunun farkında olarak siyaset yapmak zorunda. Başka türlü, üç maymunu oynayarak bu ülkede siyaset yapamazsınız” dedi. Akın, şunları söyledi:
“Biz diyoruz ki mevcut otoriter, faşizan saray rejimi etrafındaki iktidar, yani dinci, milliyetçi, otoriter rejim sadece bir rejim değil aynı zamanda devletin kendisi haline gelmiş durumda. Bu devletin karşısında muhalefet edecekseniz, bu topluma umut vereceksiniz, bu umudun yolu bir başka seçenek yaratmaktır.
Bugün üçüncü yol siyasetinin etkili bir şekilde örülmesi için mücadele ediyoruz. Bu mücadelede sırasında başarılarımız olduğu kadar başarısızlıklarımız da var. Bunlarla yüzleşiyoruz ama üçüncü yol vazgeçilmez stratejimizdir. Bu aynı zamanda bizim barış, özgürlük mücadelesi veren bedel ödeyen şu anda cezaevlerinde olan arkadaşlarımıza karşı sorumluluğumuzdur. Biz bu sorumluluğumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Şu anda iktidar ve muhalefet bizi seçeneksiz bırakmak isteyebilirler. Ama biz bu tasfiye siyasetine karşı asla pes etmeyeceğiz. Bütün inançların birlikteliğini, çoğulculuğunu ve ortak geleceği inşa etmek konusunda kararlı bir şekilde yürüyeceğiz”.
“Halkı nefessiz bırakan bir ekonomik siyaset yürütüyorlar”
Uçar ise AK Parti’nin ekonomi politikasını eleştirerek, şunları dile getirdi:
“AKP seçimden sonra ‘rasyonel politikalara döneceğiz’ dedi. Bu şunun itirafı; şimdiye kadar yaptıkları rasyonel değildi ve felaketin sebebi yürüttüğü ittifaklardı. İtiraf ettiği bir şey daha vardı; kapitalist çevreleri kıblesi olarak bizlere gösterdi. Bu durum bize nasıl yansıyor daha zamlar cebimize girmeden cebimizden çıkıyor. Halkı nefessiz bırakan bir ekonomik siyaset yürütüyorlar.
Adil, eşit bir düzen kurmak zor mu? Elbette değil. Hukuksuzlukta, adaletsizlikte eşitlendiğimiz bütün kesimlerle birlikte AKP’nin savaş ekonomisini teşhir etmek durumundayız ve savaş ekonomisini barışın ve emeğin lehine dönüştürecek şekilde yeniden düzenlemek zorundayız. Bunun için hiçbir kurtarıcıya ihtiyacımız yok, bu güç bu salondadır.
Devletin direksiyonunda oturan AKP ve MHP çok ahlaksız bir kırım savaşı yürütüyor. Cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet Ana’nın kızı Hezni İnan’ın yanmış elbiseleri geçtiğimiz günlerde bir poşet içerisinde ailesine teslim edildi. Bizim esas ve gerçek gündemlerimiz bunlar olmalı. Bu kırılmadan ne Kürt halkının ulaşmak istediği hedefe doğru yol alabiliriz, ne de Türkiye halklarının ulaşmak istediği hedeflere ulaşabiliriz. Buradan sorumlulara ve iktidara sesleniyoruz, o mezarlar Kürt halkının tarihidir, o mezarlar bizim tarihimizdir. İnan ailesine gönderdiğiniz poşetten iki şey çıktı; birisi devletin vahşeti ve kırımı, diğeri ise Kürt halkının direnişi.”