Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görülüyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanık duruşmaya katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar, bazı müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır edildi. Duruşmada bugüne kadar 22’si tutuklu 47 sanığın savunmaları alındı.

Duruşma saat 10.30 sıralarında, Maktul Kerem Muhammet bebeğin babası Mustafa Mevlüt Tokluoğlu'nun beyanıyla başladı. Duruşmada bugün müşteki beyanlarının alınması ve malen sorumlu şirketlerin avukatlarının savunma yapması bekleniyor.

“Ne olduysa içerde oldu”

Artı Gerçek'ten Müzeyyen Yüce'nin haberine göre, duruşmada ilk olarak Özel Avcılar Hospital Hastanesi’nde ölen bebeklerden Kerem Muhammed Tokluoğlu’nun ailesi ifade verdi. Gebelik sürecini takip eden doktorları Ali Gedikbaşı’nın iki ayrı hastane tavsiye ettiğini, uygun olduğu için Avcılar Hospital Hastanesi’ni tercih ettiklerini belirten Tokluoğlu,

“İkiz bebek bekliyorduk. Birisi rahmetli oldu.

Açıkcası biz bir şey görmedik. Ne olduysa içerde olmuş. Bizim bir şey bildiğimiz yok. Ali Gedikbaşı’nın o iki hastane ile anlaşması varmış. İki bebeğimiz vardı, biri vefat etti. Diğer bebeğimiz de 15 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra çıktı. Şu an iyi. Eğer ihmal varsa şikayetçiyim” ifadelerine yer verdi.

“Eşim bebeği görmeye gittiğinde ‘öldü’ denildi”

Anne Esra Tokluoğlu da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Ali Gedikbaşı, doğum için bize hastaneyi tavsiye etti. Biz de Avcılar Hospital Hastanesi’ni tercih ettik. Benim bebeğimin bilindik bir şikayeti vardı ancak ölecek diye bir şey söylenmedi. Doğumu yaptığımda tamamen bayıltılmıştım. Sonrasında ne oldu, bilmiyorum. İlk kez mahkemede ifade veriyorum. Eşim bebeğin nasıl olduğunu sormaya gittiğinde bebeğiniz ‘öldü’ dendi.”

Avukat: "Bebeğe doğru müdahalede bulunulmadı"

Tokluoğlu ailesinin avukatlığını üstlenen vekili ise yaptığı savunmada, doğum sonrası doğru bir müdahalede bulunulmadığını belirtti ve ekledi:

“Doğum sonrası doğru bir müdahalede bulunulsaydı yaşama şansı vardı. Bebeğe uygun ve doğru müdahalede bulunulmamıştır. Bebeğin fotoğrafını çekmek istediğinde bebeğin öldü bilgisi verilmiştir. Yenidoğan bakım gerekleri yerine getirilmemiştir.”

“8 bin TL istediler, makbuz vermediler”

Yenidoğan çetesi davasında müştekiler arasında yer alan Kaya bebeğin babası Mehmet Hanife Kaya da, bebeğinin ölümüne giden süreci şu şekilde anlattı:

“Eşimin başka bir hastanede doktoru vardı; ancak ani bir tansiyon sorunu sebebiyle Esencan Hastanesi’ne gittik. Yoğun bakımda yer olmadığı için bizi Güney Hastanesi’ne sevk ettiler. Eşim ambulans ise ben de araçla geçtim. Ben hastaneye vardığımda eşimi doğuma almışlardı. Hastaneye ilk gittiğimizde benden 8 bin lira ödeme istediler. Kartla vermek istedim kabul etmediler. Sonrasında 4 bin TL’si kartla 4 bini de nakit olarak talep ettiler, verdim. Bana herhangi bir makbuz filan vermediler.”

“Bebeğimi bana bisküvi kutusunda verdiler”

Doğum sürecine ilişkin kendisine tüm bilgileri Kadın Doğum Uzmanı Songül isimli bir doktorun verdiğini, herhangi bir yenidoğan yoğun bakımında görevli bir çocuk doktoru görmediğini belirten Kaya,

“Gündüzleri Damla Atak, geceleri de Batuhan Çetin bilgi veriyordu. 3 gün 3 gece orada kaldım. Hiç ayrılmadım. Ben hiç yenidoğan doktoru görmedim. Songül hanım çocuğun iyi olduğunu söylemişti. Ne olduysa bir anda fenalaştı. Sonra gece 02.00 gibi beni aradılar, çocuğumun öldüğünü söylediler. Hemen gittim, bana bebeği gece 04.00’e kadar göstermediler. Sabah ölüm belgesini aldıktan sonra bebeğimi almak için morga indiğimde bebeğimi baba bisküvi kutusunda verdiler. Cenazeyi alıp Çatalca’ya doğru yola çıktım. Beni yolda arayıp ölüm belgesinde eksiklik olduğunu, dönmem gerektiğini söylediler. Ben geri döndüm, belgeyi tamamlayıp tekrar yola çıktım, Çatalca’ya gittim” şeklinde konuştu.

TTK Genel Müdürü: Çıkartacağımız her bir ton kömüre ülkemizin ihtiyacı var TTK Genel Müdürü: Çıkartacağımız her bir ton kömüre ülkemizin ihtiyacı var

“Bebekte hiçbir sıkıntı olmadığını söylediler”

Ölen Ayaz bebeğin babası Erhan Karaduman, ifade verdi. Eşinin hamilelik sürecinde herhangi bir sıkıntısı olmadığını, doğum için Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne gittiklerini ve sabah 06:00 gibi çocuğunun dünyaya geldiğini anlatan baba Karaduman,

“Bebeğin kontrolünü yaptılar, sorun olmadığını söylediler. Gün boyunca herhangi bir sıkıntısı yoktu. Sonra odada olmamam gerektiğini söylediler, ben de eve gittim. Gece iki üç gibi kız kardeşim aradı, çocuğun fenalaştığını söyledi. Hastaneye gittiğimde çocuğu yoğun bakıma almışlardı. Burada yer olmadığı için çocuğu Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edicez dediler. Tamam dedim” dedi.

“Önce kalbi delik dediler, sonra kalp yetmezliği dediler”

Bağcılar Medilife Hastanesi’nde kendileri ile doktor Dursun Eryılmaz’ın ilgilendiğini kaydeden Karaduman, sonraki süreci şu şekilde anlattı:

“Önce ‘çocuğun kalbi delik’ dediler, sonra ‘kalp yetmezliği var; ameliyat olması gerekiyor’ dediler. Ne gerekiyorsa yapılsın dedim. Gün içinde benden süt istediler, ben de Kanuni Hastanesi’ne giderken yeniden aradılar. Çocuğun fenalaştığını söylediler. ‘Çocukta başka bir hastalık var gibi ama başka bir doktor gelsin gece yarısı ondan sonra tanı koyacağız’ dediler. Dışardan gelecek doktor için 3 bin TL istediler. Çocuğun metabolik hastalığı olduğunu, yüzde 10 yaşama şansı bulunduğunu, yüzde 90 hayatını kaybedeceğini söylediler. Yaşasa da engelli olur dediler. Bir gün sonra da ‘çocuk öldü’ dediler.”

“Bir sürü devlet hastanesi varken neden Medilife’a sevk edildi”

Üye hakimin hamilelik sürecinde hangi hastaneye gittiklerini sorduğu Karaduman, “Bakırköy Devlet, Çam ve Sakura, Muş’ta gittik. Bir sürü devlet hastanesi var, niye oraya sevkettiler anlamadım” dedi.

Karaduman ailesinin avukatı da tek büyük hakikatın bebeklerin ölümü olduğunu söyledi ve ekledi:

“Bir sürü devlet hastanesi olmasına rağmen neden Bağcılar Medilife’a sevk edildi, henüz buna ilişkin bir bilgimiz yok. Delil yok denildi. Çocukların ölümünün bile somut delil olarak görülmemesine çok şaşkınım.”

Yenidoğan çetesi davasında savcı ara karar mütalaasını verdi

Tutuklu sanıkların tutukluluğuna devam kararı veren mahkeme 10 tutuksuz sanığın tutuklanmasına hükmetti. 

Kaynak: Haber Merkezi