Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 22'si tutuklu 47 sanık hakkında 1399 sayfalık bir iddianame hazırladı.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi 28 Ekim'de kabul etti.

İddianamede sanıkların İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bazı bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettirdikleri, bazılarının ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülüyor.

İddianamede;

Hayatını kaybeden 10 bebek "maktul",

Beş kişi "müşteki",

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü "suçtan zarar gören",

Sağlık şirketleri ve hastaneler "malen sorumlu",

47 kişi de "sanık" olarak yer alıyor.

Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın pek çok özel hastaneyle olan sözleşmelerine bağlı olarak, doğum sonrası ölümleri azaltmak için yenidoğan bebeklerin kaldığı yoğun bakımlara günlük 8000 TL ödeme yapılıyor.

"Yenidoğan çetesinin" devletin gün bazlı hesaplanarak ödemesini yaptığı "yoğun bakım tedavisi" kapsamında, "sözde tedavi" uygulaması üzerinden kazanç edebilmek adına 19 özel hastane ve birçok "112 Acil" personelini organize ettiği iddia ediliyor.

Yenidoğan bebeklerin sağlık durumları kötü gösterilerek uzun süre yoğun bakımda tutulduğu ve böylece SGK’dan yüksek meblağda ödeme alındığı,

Entübe edilmediği halde entübe gösterilen bebeklerin kayıtları yapılarak durumlarının manipüle edildiği,

Özellikle Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) kurallarına aykırı olarak hasta nakillerinin yapıldığı ve böylece hastanelerin yatak doluluk oranlarının artırıldığı öne sürülüyor.

CİMER'e ilk ihbar 27 Mart 2023'te

"Yenidoğan çetesi" ilk kez Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) 27 Mart 2023'te yapılan isimsiz bir ihbar üzerine tespit edildi.

İstanbul'da Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmada, bazı özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin usulsüz şekilde işletildiği, rüşvet ve evrakta sahtecilik yöntemleriyle SGK'dan haksız kazanç sağlandığı ortaya çıktı.

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan fezlekede ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde çete, "suç örgütü" olarak nitelendiriliyor ve örgüt üyeleri beş ayrı kategoride suçlanıyor:

Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, örgüt adına faaliyet yürütmek,

Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (bebek ölümlerine atıf),

Nitelikli dolandırıcılık (SGK üzerinden alınan haksız ödemeler),

Resmi belgede sahtecilik,

Rüşvet.

Doktor Fırat Sarı, Medisense Sağlık Hizmetleri adlı şirketin sahibi ve "örgütün lideri" olarak suçlanıyor.

Doktor İlker Gönen ve ambülans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, "örgütün yöneticileri" olmakla itham ediliyor.

On kişi "örgüt üyesi" olmakla suçlanıyor.

Polis fezlekesinde tüm bu isimlerle birlikte 10 hemşirenin yaptıkları iddia edilen usulsüzlükler de anlatılıyor.

Sanıklar hakkında istenen cezalar

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları isteniyor.

İddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

"Yenidoğan çetesi"nin işlediği iddia edilen 197 suç eylemi, 30 klasörlük denetim raporunda yer aldı.

Ruhsatları iptal edilen hastaneler

Soruşturma kapsamında, İstanbul'da dokuz, Tekirdağ Çorlu'da bir hastanenin ruhsatı iptal edildi.

Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle:

Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi

Özel Avcılar Hospital Hastanesi

Özel TRG Hospitalist Hastanesi

Özel Birinci Hastanesi

Özel Güney Hastanesi,

Özel Bağcılar Medilife Hastanesi

Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi

Özel Reyap İstanbul Hastanesi

Özel Şafak Hastanesi Bağcılar

Özel Silivri Kolan Hospital Hastanesi

Çorlu Reyap Hastanesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, soruşturmada adı geçen hastanelere yapılan ödemelerin durdurulduğunu, bu hastanelerin SGK sözleşmelerinin de iptal edildiğini açıkladı.

Soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Işıkhan, “SGK olarak finansal boyutuyla ve adli boyutuyla bu işin takipçisi olduğumuzun ve sorumluların gerekli cezaları alması için gayret ettiğimizin bilinmesini isterim” dedi.

Ruhsatı iptal edilen hastanelerden Özel Avcılar Hospital'ın sahibi eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise 18 Ekim'de Odatv’ye yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

“Bizim hastanemizin ismi geçiyor. Bizim insanı iyileştirmek, hayatta tutmak dışında bir anlayışımız olamaz. Böyle bir anlayışta olan kişiyi kabul etmemiz de mümkün değil. Ve bu anlayış dışında olan kişilerin de hukuk önünde ceza alması için de çalışırım."

Erdoğan: 'Bir daha gün yüzü görmemeleri için konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim'

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 22 Ekim'de yaptığı açıklamada, “Masum bebeklerin hayatıyla oynayan bu canilerin bir daha gün yüzü görmemesi için Cumhurbaşkanı olarak ben de konunun bizzat takipçisi olmaya devam edeceğim” dedi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise aynı gün Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, bebek ölümlerine neden olan "yenidoğan çetesi"nin titizlikle yürütülen bir soruşturmanın ardından 26 Nisan'da düzenlenen bir operasyonla çökertildiğini söyledi.

CHP'den suç duyurusu

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, skandalın ortaya çıkması sonrası Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na istifa çağrısı yaptı.

Yücel, 19 Ekim'de yaptığı konuşmada skandalla ilgili "Başka bir ülkede olsa hükümet istifa ederdi. Bizde ise sorumluluğu olan siyasiler büyük bir yüzsüzlük ve pişkinlikle koltuğa yapışıyorlar" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel aynı gün, iktidara hitaben, "Eğer varsanız bu işe bulaşan bütün hastaneleri, FETÖ'nün yaptığı hastanelere, okullara nasıl KHK ile el koyduysanız, bu işe bulaşan bütün hastanelere Salı günü Meclis’te hep beraber el koyalım, kamulaştıralım” dedi.

Özel, soruşturmada CHP Beylikdüzü Belediye Meclisi Üyesi Ahmet Atilla Yılmaz'ın adının geçmesine ilişkin olarak da "Bu işin içinde, içinde değil, 10 kilometre kenarında bir tane CHP’li varsa onu partide tutan namussuzdur, şerefsizdir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: BBC Türkçe